İktisat Bankası kanalıyla Tasurruf Mevduatı Sigorta Fonu''na devredilen Türkiye''nin en zengin resim koleksiyonu ile ilgili iddialar ortalığı kaplamış durumda.
Erol Aksoy''un zamanında kitap bastırdığı bu koleksiyonda, en az 15 adet çok değerli Osman Hamdi resminin yer aldığı söyleniyor. Osman Hamdi''nin ünlü "Kaplumbağa terbiyecisi" adındaki resminin 2 milyon dolar olduğu göz önüne alındığında koleksiyonun ne kadar değerli olduğu ortaya çıkıyor.
Sanat çevreleri "Türkiye''nin bu en ünlü koleksiyonunun" Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu''nda "bir kazaya uğramaması" için BDDK''nun duruma el koyup "ekspertiz" yaptırmasının "şart" olduğu öne sürülüyor.
Bu çevreler koleksiyonda bulunan 900- 1000 adet çok değerli resmin toplam değerinin 300 milyon dolardan aşağı olmadığını vurguluyorlar ve "Eğer geç kalınırsa 300 milyon dolar Rus ressamların "taklit" resimleriyle 300 dolar seviyesine düşer" uyarısında bulunuyorlar.
Birinci İnönü''yü Ecevit İkinci İnönü''yü Baykal götürdü
Halen Başbakan olan Bülent Ecevit, İsmet İnönü''nün Genel Başkanı olduğu CHP''nin Genel Sekreterliğine seçildikten kısa bir süre sonra İsmet İnönü''ye "bayrak açarak" kongrede yenmiş ve İsmet İnönü''nün CHP''den istifa etmesine neden olmuştu.
Ecevit''in baba İnönü''ye yaptığını şimdi de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, oğul Erdal İnönü''ye yaptı ve İnönü''nün CHP''den istifa etmesine neden oldu.
Oğul İnönü istifa ederken "Hizipçi bir yönetimin, demokratik yarışma yoluyla değiştirilemiyeceği düşüncesi, geleceğe dönük yaygın bir karamsarlık yarattı" diyerek Baykal''ı suçladı..
Pearson bir de halka sorsun
Amerika Büyükelçisi koalisyonu oluşturan üç partinin liderlerini dolaşıp "Kemal Derviş''in programına ve Kemal Derviş kendisine siyasal destek verip vermediklerini" sormuş. Onlar da veriyoruz demiş.
Amerika Büyükelçisi "akıllı" adamdır. Gerçi "diplomatik nezaketten" yoksun, "müstemleke denetleyen bir eyalet valisi" edası ile liderleri dolaşmıştır ama sanırım bunu da "işin acilliğinden" dolayı yapmıştır.
Kendisine liderlerin verdiği sözlerin "bir esamesinin olmayacağını" hatırlatırım.
Kemal Derviş''e "siyasi destek" verecek olanların halk nezdinde bir damla siyasi desteği kalmamıştır. Onun için Büyükelçi, sokakları ve meydanları dinleyip bu iktidarın "kısacık" ömrünü bari böyle "baskın talimatlarla" kötü geçirmesine neden olmasın.
