|
Ulusların ticari dehaları-1

Almanya sanayi ve ticarette ABD ile yarışan bir ülke durumunda. Birçok sektörde, birçok üründe dünya birincisi. Hatta listelere bakarsak, bazı kalem malları yalnız Almanya üretiyor.

Bunları Almanları methetmek için yazmıyorum. Zaten yalnız da değiller. Japonlar var, ABD var, küçük nüfusuna rağmen Avrupa''nın en büyük limanına sahip Hollandalılar var. Bu gibi ülkeleri çıkardığınızda Dünya ticaretinde pek fazla bir şey kalmıyor.

Fakat geçen yüzyıllarda Almanlar neredeydi ? Ulusal birlik anlamında, 1871''e kadar yoklardı. Ama daha önce Prusya ve Alman imparatorluğu adıyla bir şeyler mevcuttu. Neredeydi derken, siyasi varlığı kastetmiyorum. Ekonomi dünyasında yoktular. Çünkü Dünya ticareti sömürgecilerin hakimiyetindeydi. Mesela Alman birliğinin sağlandığı yıllarda (1870''ler : Bismark Almanyası) Hollanda gemileri Endonezya adalarında cirit atıyordu. Çünkü koloni paylaşımında bölge Hollanda''ya düşmüştü.

Sonra ? Almanlar iki kez Paris''e giriyor. Avrupa''yı iki Dünya savaşına sürüklüyor. Tarihe siyasi açıdan bakınca Alman askeri gücü, Hitler falan görünüyor. Oysa onun da sebebi olan, Almanları, Japonları, Hollandalıları, İngilizleri kabına sığmaz bir hale getirerek dünyanın öbür yarısına götüren şeyleri görmek daha önemli.

İkinci dünya savaşında ABD''li pilotlar Alman şehirlerini bombardımanla yok ederken, Heidegger''e dokunmadıklarını biliyor muydunuz ? Çünkü orada dünyaca ünlü Alman düşünürün adını taşıyan üniversite vardı. Kentleri yıktılar ama bir ulusu yapan ruha dokunmak istemediler. Çünkü Avrupa kültürü Almanyasız olmazdı. Ve ruhunu kaybetmeyen Almanya, Birinci Dünya Savaşından sonra olduğu gibi, İkinci Dünya Savaşından sonra da kısa zamanda toparlandı ve ABD''nin yardımıyla kendini inşa etti.

Moğol ordularının istilasıyla yıkılan Selçuklu devri Anadolu''sundan da koskoca bir Osmanlı Devleti çıktı. Çünkü medeniyetin temelleri yerinde duruyordu. Buradan, Almanya''nın ticaret ve sanayideki başarısının bir rastlantı olmadığı noktasına gelmek istiyorum. Ulusların yükseliş devirleri vardır. Eğer uygun toprağı bulursa hemen filizlenir ve meyvesini hızla vermeye başlar. Alman?ya, potansiyeli içinde taşımıştır ve Avrupa evinde kendine uygun toprağı bulmuştur. Hollanda da Shell, Philips gibi dev markaları üreten bir toplum. Bugün dünya pazarlarında büyük ağırlığı var. Hollanda''ya giden arkadaşlar yalnız ticari imkanları değil, Hollanda anayasasının birinci maddesini de öğrenmeden dönmüyor. Madde şöyle : Bu ülkede hiçbir insan dini, dili, düşüncesi ve ırkı sebebiyle herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamaz. Daha birinci madde, insanların düşünce ve inanç hürriyetini garanti altına alıyor. Önce onu koumayı hedefliyor. Burada Hollanda kültürünün diğer özelliklerini anlatacak değilim. Fakat belli ki bütün bu özellikler, kendine güvenen, Dünyayı avucunun içine alan insan tipini ortaya çıkarıyor. Yani girişimci ruh, ticaret, siyaset ve kültür hayatının elverişli olması halinde yükseliyor.

Dış ticarette adı sanı bilinmeyen ülkelerin iç yapılarını incelemekte fayda var. Orada, insanların birey olarak hareketini engelleyen, gelişmesini, genişlemesini durduran, cesaretini kıran bir çok şeyler bulacaksınız.

Bütün vizyonu dar, cesareti kırık insan tipleri bizim gibi ülkelere toplanmış olamaz. Bütün ticaret dehaları Almanya, ABD veya Japonya''da toplanmış olamaz. Onlar "yükselme" devrinde. Bunun nasıl bir şey olduğunu ise Holywood filmlerinden anlamak imkansız. Gece kulüplerine değil, dev şirketlerin finansal ve bilimsel arka planına bakmak gerekiyor. Üniversitelere, yayınlara bakmak gerekiyor.

Bir tanesi bizdeki tüm gazetelerden daha fazla yazı ihtiva eden on milyon tirajlı gazetelerine bakmak gerekiyor.

٪d سنوات قبل
Ulusların ticari dehaları-1
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset