Futbolun gündemine oturan CİHAN OSKAY, oyuncusu veya idarecisiyle basketbol camiasının tanıdığı bir isim değildir. Fakat bu şahıs, Basketbol Federasyonuna tavsiye edilmiş olacak ki, başkanının yeniden aday olduğu Eylül 2004''den 5 Ocak 2005 özerklik seçimine kadar geçen en önemli süreçte, federasyonun basın danışmanlığını yaptı. Görevi ise; “Medya ile arası bozuk olan federasyonun ilişkilerini düzeltmekmiş.”

Bunu, Birgün Gazetesinde 22.01.2005 günü kendisi yazıyor. Bu şahsı oraya tavsiye edenler, başarılı da olmuşlardır. Seçim üç farkla kazanılmıştır. Fakat Oskay katkısından ötürü dertli. “Cinayeti Gördüm” başlığı altındaki yazısında Türk sporseverlerden özür diliyor. İlginç bir şahıs. İlginç bir yazı. Bu arada federasyondan ne maaş aldığı, makbuzları kimin imzaladığı denetimdeki müfettişlerin de(!) dikkatini çekmiştir.

Basketbol federasyonunun önüne, acil kurumsallaşmanın ve büyümenin gereği olarak dosya hazırlayıp koyanlar her zaman olmuştur.

Emekçiliğini ve misyonerliğini kendinden menkul ispatlamış olanlar vardır. Kendince idealisttir. Çünkü hiçbir maddi çıkar beklemez(!). Hatta sözümona kendi cebinden paralar harcarlar.

Birileri Anadolu''da Türk gencinin basketbolu sevmesi için sağlığı pahasına uğraş verir. Emekçiliğine karşılık DABO danışmanlık ücretine bağlanması teklif edilse, huzuru için elinin tersi ile iter. Diğeri de böyle medyada kaybedilen saygınlığın kazanılması için TV ve medya patronlarına ilişkileri düzenlemek için kolları sıvar. TBL yayını için ATV ile bağlantı kurar. Bildiğimiz kadarıyla, ATV konusu da şu anda mahkemelik. Al birini vur öbürüne..

FIBA''nın Oskar''ı olsa, hepsi bu ödüle layıktırlar. Çünkü futbolun şu tü kaka hali ortadayken, basketbolumuz daha ne kadar allanıp pullanabilsin.

İyi ki Efes ve Ülker''in yanısıra böyle idealistler çıkıyor da, gerçekleri görebiliyoruz..