Merkez Bankası son zamanların en stratejik toplantısında faiz kararı bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Günlerdir yabancı dergi ve gazetelerin yanı sıra içerideki bir kısım medya da faiz artışı için her türlü yayını yaptılar. Doğan medyası amiral gemisinde nerede ise bir yazarı ile yazı dizisi yayınlamaya başlamıştı, başaramadılar.

Şimdi biraz geri gidelim ve onları faiz artışına destek vermek için hareketlendiren akıl hocalarına bakalım; haftalardır dış basında Türkiye ekonomisinin kırılganlığı, Başbakanın eski gücünü kaybettiği dolayısıyla ekonomide denge için faiz artışı olması gerektiğine dair yazılar çıkıyordu. Bunlar içinde Economist dergisinin analizi ise son derece ilgi çekici ancak tavsiyesi daha vurucuydu " başbakan eski müttefiki Gülen hareketi ile barışsın, faizler artsın ve yargının (herhalde paralel olmak şartı ile olsa gerek) görevini yapmasına izin verilsin", nasıl tavsiye ama!

Küresel krizin etkileri her türlü iç yaygaracılara rağmen nasıl etkisizleştirildiyse, dövizdeki artış, enflasyona baskısı, faizdeki hareketlilik, borsada yaşanan oynaklıkta geçecek. Yaygaracılar yaptıkları ile kalmaya ve yutkunmaya devam edecekler. Karar açıklanır açıklanmaz yaptıkları gibi.

17 Aralık sonrası yaşananlar, ülkenin elde ettiği kazanımlarını kaybetmemesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini gösterdi. Ülkenin geleceği, sadece siyasilerin vereceği mücadeleye bırakılmayacak kadar büyük ve organize bir kalkışma ile karşı karşıya iken ayağa kalkmanın zamanı geldi.

Bu düşüncelerle Ünye"den bir davet gelince hiç düşünmeden kabul ettik. Bundan sonra biz de on bir yıl içinde elde ettiğimiz kazanımları öncesi ile örneklendirerek insanlara anlatacağız. Baronları, faiz lobisini, Merkez Bankası ve Hazineyi soyanları, 2000 yılı Borsa vurgununu, ülkenin onurunu dış dünyaya karşı kıranları, iç ve dış işbirlikçi aktörleri, devlet düşmanlarını da, elde edilen başarılardan mutsuz olanları da anlatıyoruz, anlatacağız.

Bir güne sığdırdığımız ziyarette sabah kahvaltısından akşam vaktine kadar yaptığımız görüşmelerde katılımın yüksekliği ve kalitesi inanılmazdı. Kimse kendini kandırmasın, Türkiye insanı artık tek kaynaktan beslenmiyor. Kendisine sunulanla yetinmiyor araştırıyor, analiz ediyor, sorguluyor ve karar veriyor.

Son operasyonların ne anlama geldiğini herkes çok iyi görüyor ve Erdoğan gibi bir profil varken üçüncü, dördüncü sınıf siyasi alternatiflere ilgi duymuyorlar, varsa daha iyinin arayışı içindeler.

Ünye"de yaptığımız görüşmeler bize bunları net olarak gösterdi.

Düne kadar başkalarına eğitim için her tür desteği verenler artık kendi yurtlarını ve eğitim kurumlarını yapmaya karar vermişler. İlim Yayma Cemiyeti öncülüğünde hızla bir yurt yapmışlar. Birkaç ay içinde açılacak yurtta sosyal donatıları, spor salonu ve yüz elli öğrenci kapasitesi ile harika bir bina ortaya çıkmış. Hedefte okul yapmak var. Anadolu"yu her fırsatta gezmeye ve anlamaya, anlatmaya devam edeceğiz.