|
Gürcistan-Batum notları-1

İki yıl aradan sonra, bu hafta başında Gürcistan-Acara bölgesi, Batum’u tekrar ziyaret etme ve iki gün kalma imkanı buldum.

Bazı problemler daha Sarp sınır kapısında başlıyor. Sınır kapısının Türkiye tarafı ciddi sıkıntılarla dolu. Personel ve ekipman sayısının son derece sınırlı ve yetersiz, geçiş alanlarının çok dar olmasından dolayı büyük yığılmalar ve izdihamlar oluyor. Saatlerce kuyruklarda kalınıyor. Gürcistan-Acara tarafında ise ciddi bir izdiham sözkonusu olmadığı gibi işlemler de daha hızlı ilerliyor. Sarp sınır kapısının Türkiye tarafında iki yıla yakındır sürmekte olan inşaat ise gayet yavaş yürüyor. Oysaki, iki taraf sınır kapısından pasaporta gerek kalmadan kimlikle geçebiliyor. Sarp sınır kapısı, Kapıkule’den sonra Türkiye’nin en önemli ve en stratejik sınır kapısı. Türkiye’ye gelen bir kısım enerji nakil hatlarının da geçiş noktaları. Azerbaycan, Kuzey Kafkasya ve Orta Asya’ya karadan açılan neredeyse tek kapı. Kapıda kilometrelerce TIR kuyruğu oluşuyor. Sınır kapısının bu hayati ehemmiyetine rağmen Türkiye tarafının kapıyı/gümrüğü halen bu halde tutması hayreti mucip ve Türkiye için de asla kabul edilemez.


Ayrıca, Sarp sınır kapısı ve Gürcistan Türkiye’nin karayolu taşımacılığıyla Asya’daki ticaretinin de en önemli geçiş noktalarından biri. Sınıra kadar çift şeritli Doğu Karadeniz sahil yolu kesintisiz devam ederken Gürcistan tarafında ise yollar yoğun TIR geçişleri için gayet yetersiz kalmaktadır. Hayvancılık yaygın olduğundan, büyük baş hayvan sürülerinin zaten yeterli genişlikte olmayan yolları kapladığını, trafiği aksattığını gözlemlersiniz. Bu yüzden Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya’daki karayolu taşımacılığına dayalı ticaretinin ana geçiş noktası olan Gürcistan’da yolları elverişli inşa etme projesini gündeme almalı. Kaldı ki, halen yürürlükte olan 1921 tarihli Kars Antlaşması/Muahedenâmesi Gürcistan’da Türkiye’ye bu anlamda iktisadi intifa/imtiyaz hakkı vermektedir.

6 Mart 1921’de Türkiye (TBMM Hükümeti) ile Bolşevik Sovyet Rusya arasında Moskova Anlaşması imzalanır. Bu anlaşma ile Batum ve çevresi, Gürcistan’ı tekrar işgal etmiş olan Sovyet Rusya’ya terkedilir. Karşılığında ise Sovyet Rusya TBMM hükümetine İstiklâl Harbi'nde para ve silah yardımı taahhüd eder. (Bkz. Traite Entre La Turquie Et La Russie Signé A Moscou Le 16 Mars 1921; Ankara)

13 Ekim 1921’de ise, TBMM hükümeti ile, Sovyetler bünyesinde kurulan, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri arasında Moskova Anlaşması esas alınarak, Kars anlaşması imzalanır. Kazım Karabekir riyasetindeki bu heyet tarafından imzalanan bu anlaşma ile Sovyetlerle olan sınır tümü ile belirlenmiş olur. Bu anlaşmanın dördüncü maddesi ile Batum ve çevresi , Sarp Köyü, Gedis, Mata ve Şavşat dağları sınır kabul edilerek Gürcistan’a bırakılır. Beşinci ve Altıncı Maddede ise, Azerbaycan’a bağlı muhtar/özerk bir bölge kabul edilen Nahcivan’la; Gürcistan’a bırakılan Batum-Acara ve çevresine ilişkin Türkiye (TBMM) hükümetinin hakları da belirlenir.

Batum Limanı ve Acara bölgesi gözönüne alındığında, Moskova&Kars Antlaşmalarıyla, son derece önemli stratejik/büyük bir liman ile çok değerli bir toprak parçasının, dönemin TBMM Hükümeti'nce Sovyetler’e terk edilmiş olduğunu gözlemlersiniz. “Burasının o dönemde Sovyetlere terki çok büyük bir kayıp” diyerek hayıflanırsınız.

Asıl itibarıyle, Batum-Acara ve çevresi, Kars ve Ardahan'la birlikte 93 Harbi (1877-78 Osmanlı Rus Harbi)'nde Rusların işgaline uğrar. Bu süreçte, Acara-Batum yöresindeki Müslümanların önemli bir kısmı Osmanlı’nın kalan komşu topraklarına göç eder. Birinci Cihan Harbi (Harb-i Umumi) esnasında Rusya’da Çarlık idaresinin devrilmesi ile neticelenen Bolşevik devriminden sonra, Rusya savaştan çekilir. Rus orduları Van ve Bitlis’e kadar işgal etmiş olduğu Osmalı topraklarından çekildiği gibi Kafkasya ve Azerbaycan bölgesinden de çekilir. Batum ve çevresi Brest Litovsk antlaşması gereğince Osmanlılara bırakılır. Ancak, 1918’deki Mondros Mütarekesi sonrasında bir ara İngilizlerin denetimine girer. Buna rağmen 1920’de TBMM Birinci devresinde Batum da meb’uslarıyla temsil edilir. 1921 yılı başlarında Batum ve çevresinin kontrolü Kars, Ardahan ve Artvin ile birlikte tekrar Türkiye’nin eline geçer.

Türkiye/TBMM Hükümeti, Moskova-Kars Antlaşması ile, Batum ve çevresini belirli imtiyaz, intifa hakları ve dini-kültürel alanda garantörlük haklarının saklı kalması kaydı/şartı ile, Sovyet Gürcistanı’na terke razı olur.

Altıncı Madde ile Nahcivan ve Batum-Acara bölgesinin muhtariyet şartları ve Türkiye’nin hakları şu şekilde ifade edilir:

Altıncı Madde:

Türkiye, evvelâ- işbu maddede tahsis ve tâyin olunan mahaller ahâlisi, her cemaatin dînî ve harsî hukukunu te’min edecek bir muhtâriyet-i idâriyeye nâil olmak ve mezkûr mahallere ahâlinin arzularına muvâfık bir usul-i tasarruf-i arâzi idhâline imkân bahş etmek. Sâniyen, Batum limanı tarîkiyle Türkiye’ye idhal veya Türkiye’den ihrâc olunacak bilcümle mevâdd ile eşyâ-yı ticâriyenin gümrük resmine tâbi tutulmayarak bila müşkilât ve mevâni’ bilcümle rusûm ve tekâliften muâf olarak serbest bir sûretde imrârı hakkı, her nev’i masârıf-ı husûsiyeden müstesna olarak Batum limanından istifâde hakkıyla birlikde Türkiye’ye te’min edilmek şartıyla Batum liman ve şehrinin ve işbu muahedenin dördüncü maddesinde gösterilen hudûdun şimâlinde bulunan ve Batum livâsına âit olan arâzinin hakk-ı metbûiyetini Gürcistan’a terke rızâ gösterir.

Bu maddenin tatbiki için işbu muahedenin imzasını müteâkib derhal alakadar tarafların mümessillerinden mürekkeb bir komisyon teşkil edilecektir.” (Bkz. Kars Muahedenâmesi: Türkiye- Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Hükümetleri Arasında Kars’ta 13 Teşrîn-i Evvel, 1337-1921 Tarihinde Akd ve İmza Edilmiştir, Ankara)

Moskova ve Kars antlaşmaları yürürlükte olmasına karşın 1920’lerde Sovyetlerde, J. Stalin’in idareyi ele alıp, koca bir ülkeyi demir perde haline getirmesi; Türkiye’de ise 1923’te kurulan yeni cumhuriyetin birbiri ardına inkılaplar adıyla gerçekleştirilen jakoben reformlar ile antlaşmanın bu maddeleri işlemez/uygulanamaz hale gelir. Özellikle, dini ve harsi (kültürel) hakların korunmasını temin edecek muhtariyet maddesi, hem Sovyetlerdeki Stalinist uygulamalar hem de Türkiye’deki din karşıtı, dini müesseseleri adeta yok eden katı reformlar dolayısıyla hiçbir şekilde uygulanamaz.

1991’de Sovyetlerin dağılması akabinde, bağımsızlıklarını yeni kazanan ve Kars Antlaşması'nın tarafları olan Gürcistan ve Azerbaycan Türkiye ile 1921’de imzalanmış olan antlaşmayı tandıklarını deklare ederler. Bu çerçevede, anılan tarihten itibaren, Türkiye, Kars Antlaşması'nın maddelerine dayalı Acara-Batum bölgesindeki, limanındaki imtiyaz ve ekonomik intifa haklarını tekrar kullanmaya başlar.

Not:
Arakan/Rohingyalı Müslümanların Birmanya/Myanmar idaresi tarafından acımasızca kurban edildiği şu dönemde, Kurban Bayramınızı tebrik eder, hayırlara-berekete vesile olmasını Cenâb-ı Hak (C.C)’tan niyaz ederim.
#Gürcistan
#Batum
#Gezi
7 years ago
Gürcistan-Batum notları-1
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’