|
Ben neden korkmuyorum?

Günlerdir gazete manşetlerinde çok ilginç bir haber yayınlanıyor: "Bürokrasi ''başıma bir şey gelir mi'' diye korkuyormuş. Bir imza atmaktan bile çekinir olmuşlar. İş adamları ''beni de alırlar mı'' korkusunu yaşıyormuş, hatta son operasyonlardan sonra ''sırdaş'' sekreter bulmakta zorluk çekiyorlarmış."

Neyse ki, bir süre sonra Bankacılık Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel, "dürüst olan korkmasın" diye bir açıklama yaptı.

Bu haberleri okuduğumda, dürüst memur ve işadamının bütün bu olan ve bitenden neden korktuğunu bir türlü anlayamadım. Dürüst ve temiz insan neden korksun ki?

Korksa korksa kendinden emin olmayan insanlar korkar. Örneğin; bütün bu operasyonlar sırasında sadece işadamlarının değil, gazetecilerin de isimleri geçti. Son olarak Yurtbank''ın eski sahibi Ali Balkaner''in maaşa bağladığı gazetecilerin olduğu ortaya çıktı.

Ben bu söylenenlerden korkuyor muyum? Hayır, hatta bu isimleri ortaya çıkarmak için var gücümle çalışıyorum. "Aman bu isimler deşifre olursa ben ne yaparım" diye gece uykuları kaçan pek çok isim var tabii ki. Ancak dürüst ve temiz insanlar için korkacak bir şey yok.

Temizel''in Demirbank sıkıntısı

Bankacılık Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel son dönemde çok sıkıntılı günler yaşıyor. Bu sıkıntının kaynağı Demirbank.

Bankanın eski sahibi Halit Cıngıllıoğlu, diğer el konan bankalardaki usulsüz işlemlere rastlanmadığı halde "krize neden olduğu" gerekçesiyle el konan Demirbank''ı geri alabilmek için her türlü yolu deniyor. Çünkü Cıngıllıoğlu için Demirbank "itibar" anlamına geliyor. Yakın çevresine de bu düşüncesini açıkça söyleyen Cıngıllıoğlu, bankasını geri alabilmek için de her türlü fedakarlığı yapmaya hazır.

Bu, olayın Cıngıllıoğlu tarafı. Gelelim Temizel''i sıkıntıya sokan nedenlere. Temizel, Cıngıllıoğlu''nun talebini haklı buluyor ancak geri dönüşü olmayan bir işleme imza attı.

Yani Demirbank''a el koydu. Başka yöntemlerle de çözülebilecek bir sorun nedeniyle Demirbank''ı Fon''a devretti ve bundan geri adım atamıyor. Eğer geri adım atarsa, "Bir ay önce el koyduğun bankayı, ne değişti de bir ay sonra eski sahibine satıyorsun" denmesinden çekiniyor. Kısacası Temizel iki arada bir derede kaldı. Ya bankayı Cıngıllıoğlu''na geri vermeyecek başkasına satacak ya da kamuoyundan gelecek tepkileri göze alarak geri verecek. Veya dayanamayacak ve istifa edecek.

Zaten gelen bilgilere göre Temizel, bugünkü görevinden hiç de hoşnut değilmiş. Bütün işin kendi üstüne kaldığını düşünüyormuş.

Bu arada kulislerde konuşulan bir söylentiye göre, Cıngıllıoğlu, Demirbank''ın tekrar kendine verilmesi için 6 Şubat''a kadar süre vermiş.

6 Şubat''ta bankaya el konmasının üzerinden geçen 60 günlük süre doluyor. Bu zamana kadar bir gelişme olmazsa Cıngıllıoğlu dava açacakmış.

Demirel''e de bin 100 yıl hapis!

Geçtiğimiz hafta içinde Yurtbank''ın eski sahibi Ali Balkaner hakkında, bankanın içini boşalttığı ve devleti zarara uğrattığı gerekçesiyle 6 bin 471 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Bu rakamın bu kadar büyük olmasındaki neden Yurtbank''ın en geniş off-shore hesaplara sahip olmasından kaynaklanıyor. İlgili kanun, her off-shore mudisi için en az iki yıl hapis cezası ve toplanan mevduatın iki katı para cezası öngörüyor.

Balkaner''le ilgili gelişmeleri takip ederken şöyle bir hesap yaptık: Acaba Egebank''ın kaç off-shorezedesi vardı ve ne kadar para toplamıştı? Şu anda soruşturma aşamasında olan Egebank Off-Shore dosyası tamamlandığında, bankanın eski sahibi Yahya Murat Demirel hakkında kaç yıl istemiyle dava açılacaktı?

Bizim yaptığımız hesaplama sonrası ortaya çıkan tablo şöyle: Egebank''ın 550 offshorezedesine karşılık olarak en az bin 100 yıl hapis cezası ve toplanan 86 milyon dolara karşılık olarak da 172 milyon dolar para cezası... Bakalım soruşturma tamamlandıktan sonra Demirel için de bu rakamlar gündeme gelecek mi?

23 yıl önce
Ben neden korkmuyorum?
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü