|
Savaş taktikleriyle, barış yapılabilir mi?

Küs / Barış / Burnun iki karış!

[ÇOCUK TEKERLEMESİ]

''Barış süreci''nde etki veya katkı sunanlar barışçı kişiler mi?

Yoksa, savaşçıların rıza gösterdiği ve yalnızca bir konuyla sınırlı bir barış mı var gündemde?

DÜŞÜNMEK YOK, DÜŞÜNCE VAR

Nasıl ki belli düşüncelere [ideolojilere] bağlı kimseler hiç düşünmüyorsa…

Yalnızca sembolleri takip etmeyi ve ''hesap'' yapmayı düşünmek sanıyorsa…

Siyasallaşmak yalnızca tarafgirliğe indirgenmişse…

Yüzeysel bir fanatizmden ibaretse…

Kimileri de barışçı olmaksızın barış sürecinde rol oynuyor.

***

Kanaatimce, Türkiye''de etnik, sınıfsal, psikolojik, mezhepsel/dinî, kuşaksal, yöresel… çatışma, zıtlaşma, gıcık kapmaları sonlandıracak, kapsamlı bir barış sürecine ihtiyaç var.

Peki bu büyük barışı kimler inşa edecek?

Şu veya bu kesimde hakikaten barışçı insanlar var mı? Neredeler?

BARIŞÇI, SAVAŞÇIDAN GÜÇLÜ OLABİLİR Mİ?

Barışçı olmak; sabah şekeri, sevgi pıtırcığı veya tavizkar şebek olmak değildir.

Barışçı olmak, savaşçıdan daha zeki, daha sabırlı, mütevazı, bilge, cömert, eşitlikçi, görgülü, dayanıklı, daha özgüvenli… olmayı gerektirir.

Gaddarlığa eyvallah etmemek yürek ister.

Cahilliğe fit olmamak çaba ister.

Dedikoduya prim vermemek şahsiyet ister.

Sinsilikle baş etmek zeka ister.

Psikolojik baskıya direnebilmek dirayet ister.

ZEHİRLİ CÜMLELER

1 Mayıs''ı kutlamaya hiç kimse yanaşmadı.

Yani hiç kimse, 1 Mayıs''ın gerçek bir bayram olması için çaba sarf etmedi.

Tam bir skandal yaşandı.

Herkes birbirini suçladı.

2010, 2011 ve 2012''deki kutlamaların da kimse için aslında hakiki bir anlam ifade etmediği anlaşıldı.

Geçen yılki 1 Mayıs, Küba''dan sonra dünyadaki en görkemli şenlikti güya…

Herkes bağcıyı dövmeye azmedince, üzüm yemek kısmet olmadı.

***

Vır vır vır, zır zır zır, dır dır dır bitmeyen bir gevezeliktir gidiyor.

Ne muhatabına, ne kendine saygısı kalmış insanların.

60 yaşındaki makam, mevki, mertebe sahibi kimseler, birbirlerine küfürler yağdırıyorlar.

Stilden, üsluptan, ahenkten vazgeçtim. Tahammül bile yok!

Umudun kökünü, zehirli cümlelerle kurutuyorlar.

HİÇBİR BAYRAM HAKKIYLA KUTLANAMIYOR

Barış sürecinde en çok hangi duyguların ifadelerine rastlıyoruz?

Öfke? Endişe? Şüphe? Kibir? Aşağılama? Riya? İsyan?.. Siz karar verin.

***

1 Mayıs çoktan geride kaldı. Yeni kavgalar var gündemde. Değişmeyen şeyler ise şunlar: Gaddarlık, sinsilik, ikiyüzlülük, kibir, çıkarcılık, istismar, saldırganlık, iltimas, cehalet, küfürbazlık, ödleklik, cimrilik, dangalaklık, şuursuzluk ve tabii ki vicdansızlık!

Bu malzemeyle, savaş taktikleriyle barış ancak bu kadar oluyor.

Bu teçhizatla bayram ancak böyle kutlanabiliyor.

***

Kurban Bayramı, 23 Nisan, 19 Mayıs, Nevruz, Ramazan Bayramı… Hangisini kavgasız, dışlamadan, sevinçle, hakkıyla, mükemmelen kutlayabiliyoruz?

Ha?

Hiçbirini.

11 yıl önce
Savaş taktikleriyle, barış yapılabilir mi?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı