|
Bu kuyudan su çıkmaz

Bir yandan kendisine ısrarla "Artık bu kuyudan su çıkmaz. Kazıdıkça toprak çıkıyor" dedirten CHP''nin, şenlikli kongresini izliyoruz.

Diğer yandan haftasını dolduran özür krizinin ağırlığı altında hükümet ortağı olmaya çalışan MHP''yi.

Gazetelere MHP''nin protokolü olarak yazılan metinde, "DGM''ler sivilleşecek" ifadesi dikkatimizi çekiyor.

Apo''nun yargılanmasına az bir zaman kala MHP, iktidar ortağı oluyor ve DGM''lerin sivilleşmesi yönünde görüş bildiriyor.

Bu görüşün ifadesinden, MHP''nin Apo''nun mahkeme süreciyle ilgili tavrını okumak mümkün olur mu ? En azından muhalefetteki bir MHP''ye göre daha sakin bir tutum izleyecekleri söylenebilir.

DGM''lerin sivilleştirilmesi konusunda aylar önce MGK toplantısında atılan adımların ardından MHP''nin bu alanda görüş ifade etmesi, yeni dönemde bizleri neler beklediği açısından önemli bir işaret.

MHP tabanı ise başörtüsünden Apo davasına kadar uzanan geniş bir alanda sıkıntılı günler yaşayan partisini büyük bir dikkatle, ama hâlâ çok geniş bir krediyle izliyor.

Elbette bu gelişmelere paralel olarak, akıllara durgunluk veren 17 yıllık cezasını dolduran Nureddin Şirin''i hiç hatırlamayanların, şimdilerde Oral Çalışlar için başlattığı kampanya da anılmaya değer. Zira Türkiye''nin yeni dönemindeki demokratikleşmenin kapsama alanını ifade eden daha iyli bir örnek bulmak zor.

Kaybettiği birbuçuk puanlık oya bakıldığında, en azından seçimin en büyükt mağlupları arasında sayamayacağımız CHP''de ise işler öylesine karışık ki, bu karışıklığın içinden bir kongrede çıkılması mümkün değil.

Bu yazının yazıldığı dakikalarda Deniz Baykal''ın adaylık başvurusunda bulunmamış olması, herbiri 20''şer dakika konuşacak olan aday sayısının çokluğu gündemdeydi. Ama asıl mesele ekranlara konuşan bazı strateji uzmanlarının ısrarla dikkat çektiği "CHP genç bir isme teslim edilmezse, bu işin sonu yok" ile özetleniyordu.

Hükümet konusunda sıkıntılı günler yaşayan Türkiye ise, bir yandan bu iç gelişmeleri dizayn etmeye çalışırken, öte yandan da üç önemli ismin sağlık sorunları ile ilgileniyor. Demirel, Aliyev ve Ecevit.

Haydar Aliyev''in sağlık durumu ile Kafkaslar''daki istikrar arasında doğrudan bağlantı kuran Türkiye, bir yandan Rusya ile Ermenistan arasındaki silah ağırlıklı ilişkiyi, diğer yandan da ABD''nin Azerbaycan üzerinden yürüttüğü yeni politikayı izlmeye çalışıyor. Azerbaycan kendisinin güvenliği için NATO''nun barış porgramında daha aktif rol almak istediğini çeşitli vesilelerle ortaya koydu.

Tüm bunların ise Bakü-Ceyhan hattı konusunda Türkiye için hayati derecede önemi olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

NATO''nun Türkiye''yle ilgili yeni taleplerinin, hükümet kurma çalışmalarını ne kadar yakından etkilediğini ise bir sonraki yazıda aktaralım.

25 yıl önce
Bu kuyudan su çıkmaz
Hüsnükuruntu
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…