Televizyonda yine aynı tartışmayı izliyoruz. Konu başörtüsü ya da türban. Nur Serter, bu konuda net.

"Üniversitelere, kamu kurumlarına başörtüsüyle girilemez. Mevcut yasalar bunu gerektiriyor."

Peki yasalarda değişiklik olursa.

"Bizim yasa tanımazlık gibi bir tavrımız yok. Ama yine de mücadelemizi veririz."

Diğer konuk, MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Enis Öksüz.

Hulki Cevizoğlu sıkıştırdıkça "açılıyor" ve "açtırıyor."

"Efendim, Kur''an''da başörtüsü vardır."

Peki o zaman buna mutlaka uymak mı gerekiyor sorusuna cevaplar ilginç.

"Önce ayetlerin geldiği şartlara bakmak lazım. Bu konuda farklı yorumlar bulunmaktadır."

Ve programı yöneten can alıcı soruyu soruyor.

"Yani bu konuda üzerinde görüş birliği olan tek bir görüş olsaydı, o zaman başörtüsünün Türkiye''de bütün alanlarda uygulanmasını mı isterdiniz?"

Bu sorunun nasıl bir alanı içine aldığının herkes farkında. Ama cevap vermek kolay değil.

Enis Öksüz, partisinin Nesrin Ünal''la ilgili uygulamasını bakın nasıl savunuyor.

"İnsan başını açmakla dinden çıkmaz. Günaha da girmez."

Bu sefer diğerleri bastırıyor.

"Madem öyle bu görüşünüzü niçin üniversiteli kızlara söyleyip sorunun çözümüne katkıda bulunmuyorsunuz?"

Yani, madem Nesrin Ünal''a "aklın ve ilmin ışığında başını açabilirsin" dediniz. Niçin aynı görüşünüzü üniversiteler için kullanmıyorsunuz?

Cevap niyetine söylenenleri anlamak mümkün değil.

MHP bu tartışmaların içinde bocalayıp dururken, Ankara "derin DSP"nin sözleriyle sarsılıyor. "Gençleri silahlandırdılar. Pekçok insan öldü. Dilerim değişmişlerdir."

Arkasından Bahçeli''nin açıklamaları geldi. Devlet Bahçeli, Rahşan Ecevit''in her açıdan düşündürücü ve üzücü bir mahiyet arzeden açıklamalarını anlamanın mümkün olmadığını bildirerek, "Böyle bir durumda başta hükümetin kuruluşu olmak üzere dialog ve uzlaşma sürecinin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi, DSP''nin, milliyetçi, ülkücü camiadan özür dilemesine bağlı olduğu açıktır" demiş.

Bakalım MHP bundan sonra sıkıntı söylemini bir kenara bırakıp, bazı konularda kendisinden bekleneni yapabilecek mi?

Bu partinin zor şartlarda da olsa iktidar ortağı olmak zorunda oluşuna geçen yazıda değinmiştik.

Aynı görüşümüzü muhafaza ediyoruz.

Koparılan fırtınaların, taktik amaçlı olduğu konusunda da ısrarlıyız.