|
Global demokrasi
Nereden, nasıl gelirse gelsin, dayatmanın olduğu yerde özgürlük olmaz. Nasıl ateş düştüğü yeri yakarsa, dayatmacılık da yönettiği ülkeyi yakar. Dayatmacıların yönetimden en çok, yönetilenler etkilenir. Çünkü dayatmacıların bastığı toprakta ot bitmez, hayatın canlılığını sağlayan kaynaklar bir bir kurur.

Amerika'ya "11 Eylül 2001"de yapılan saldırı dünyadaki demokratik ülkelerle birlikte dayatmacı ülkelerde de köklü değişikliklere yol açacak. Türkiye benzeri demokrasi özürlü ülkeler için "hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak." Komünizm gibi, Faşizm gibi, Nazizm gibi, Dayatmacılık ve Terrörizm de bitecek.

Gerçekten "11 Eylül 2001" günü "global demokrasi" ile "global 28 Şubat" için önemli bir dönüm noktası olacak. Başta Türkiye olmak üzere artık hiçbir ülke, kendinde temel hak ve özgürlükleri çiğneme güç ve cesaretini bulamayacak. Dünya iki cepheye ayrıldı. Bir yanda global demokratlar, diğer yanda ise global dayatmacılar var.

Önümüzdeki yıllarda, global demokrasinin başını çokkültürlü Amerika, global dayatmacılığın başını da tekkültürlü Çin çekecek. Yirmibirinci yüzyılı terörü devlet politikası haline getiren dayatmacı ülkelerle, demokratik yönetimi bir devlet politikası haline getiren ülkeler arasındaki hesaplaşma belirleyecek.

Amerika Osmanlı devleti gibi bir devlet ve milletler topluluğu. Amerika hem tek bir şemsiye devlet, hem de değişik kültürlere dayanan bir ülkeler birliği. İstanbul ile Londra birbirinden ne kadar değişikse, Los Angeles ile New York da o kadar birbirinden değişiktir. Dinler, örfler, gelenekler ve kurallar eyaletten eyalete büyük farklılık gösterir.

Aynı Osmanlı devletinde olduğu gibi, Amerika'da bütün dinler, bütün kültürler, baskı ve şiddete başvurmadıkça, kendilerine özgür yaşama ve varolma alanı bulur. Protestanlık, Katoliklik, Müslümanlık ve Musevilik en başta gelen dinlerdir. Çünkü Amerika'da kimse dinini değiştirmeye zorlanmadığı gibi, kimse de dininden dolayı aşağılanmaz.

Aslında bir tek Amerika yoktur.. Protestan'ların, Katolik'lerin, Müslüman'ların, Yahudi'lerin Amerika'sı olduğu gibi, Beyazsaray'ın, Pentagon'un, Dev Şirket'lerin, Medya'nın, Sendika'ların, Üniversite'lerin, Sivil Toplum Örgütleri'nin, Girişimci'lerin, Aydın'ların ve Kobi'lerin de Amerika'sı vardır.

Başkan Kongre'siz adım atamaz. Kongre'de ise, bütün Amerika'lar temsil edilir. Herkesin Amerika'sı, ötekisinin Amerika'sıyla sınırlıdır. Gerçek güç, bütün Amerika'ların gücünün birleşmesiyle ortaya çıkar. Bu güç de çokkültürlüğün gücüdür.

Bütün dünyadaki demokratik ve dayatmacı ülkeler yeni bir değişim ve dönüşümün arifesindeler. Başta Türkiye olmak üzere bütün İslam dünyası uyanmak zorunda. Amerika'nın çokkültürlü yapısına yapılan saldırıyla dayatmacı tekkültürlülük çok büyük bir yara aldı. Medine, Karaçi, Kabil, Jakarta, Tahran, Şam, Kahire, Rabat ve Ankara dünyaya kapalı dayatmacı politika ve yönetimlerle ayakta duramazlar.

Bundan böyle dünyada dayatmacı yönetimlerle demokratik yönetimler savaşacak.
#Global
#Demokrasi
#Amerika
23 years ago
Global demokrasi
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset