|
Sultan Abdülhamit’in muhteşem rüyası

Türkiye’nin en büyük mirasçısı olduğu Osmanlı Devleti, Söğüt’te küçük bir Anadolu beyliği olarak kuruldu. Kuruluşunun üzerinden iki yüzyıl geçer geçmez, Akdeniz ile Karadeniz arasında yer alan Doğu Asya ve Doğu Avrupa’da kendisine geniş bir alan açtı, yüzyıllarca dünyanın en güçlü devleti oldu. Osmanlı Devleti, son Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu milletler birliğidir. Bu bağlamda, Avrupa Birliği’nin ilham kaynağıdır.

*

Hicaz Demiryolu, dünyanın ekonomik, siyasal ve kültürel politikasında, “Taçlı Diplomat” olarak anılan Abdülhamit’in, son büyük kurumsal girişimcilik örneğidir. Ekonomik boyutlarından daha çok kültürel boyutları vardır. Hicaz Demiryoluyla, İslam coğrafyasının şehirlerini, Mekke saatine ayarlama, her Müslümanın ömründe bir kere gerçekleştirmek zorunda olduğu “Hac Yolculuğu”nu kolaylaştırma, sevdirme ve ticareti özendirme amaçlandı. Abdülhamit, ticaretin olduğu coğrafyada, savaş olmayacağını biliyordu.

*

Usta Belgesel Yapımcısı Mustafa Aksay “Hicaz Demiryolu” kitabında aktardığı gibi, Almanya Elçisi Marshall Van Bieberstein, “Aklı başında olan hiçbir insan, bu dinsel amaçlı 1200 kilometrelik demiryolunun yapılabileceğine inanmaz” diyordu. Ancak hem ekonomik hem de kültürel boyutları olan, bu büyük ve kutlu rüya, aklı başında olduğu kadar gönlünde de olanların girişimiydi. Bu yüzden, İslam coğrafyasında coşkuyla karşılandı, bütün ülkeler yardım etti.

*

Abdülhamit’in kişisel bağışıyla başlayan Hicaz Demiryolu kuruluşunu, yaptıkları yardımlarla, bütün dünyadaki Müslümanlar destekledi. Kültür, ekonomi ve politikayı altın oranda harmanlayan, Hicaz Demiryolu’nun finansmanında, kendine özgü bir yol ve yöntem izlendi. “Hicaz Demiryolu”, çalışmasında, R. Tourret, çok boyutlu projenin, “Dünyada belki de borçsuz, faiz ödemesi olmayan ve tamamlandığında, kara geçmiş tek demiryolu girişimi” olduğunu önemle vurgular.

*

İki denizin ve iki kıtanın merkezi İstanbul, Hicaz Demiryolu’nun kalbidir. Haydarpaşa tren istasyonu, İstanbul’un Mekke’ye açılan kapısıdır. Anadolu’nun bağrından geçen Hicaz Demiryolu Medine’ye ulaştı, Mekke’ye ulaşamadı. İşletmeye 1908 yılında açıldı. İstanbul’u, Şam, Amman, Kudüs, Beyrut ve Medine ile bütünleştirdi. Yapımı sırasında çok sayıda bir örnek yüzlerce istasyon binası, köprü, tünel, çeşme, fabrika, hastane, dökümhane ve okul inşa edildi. Girişim ekonominin de lokomotifi oldu.

*

Yeni yüzyılda, geçen yüzyılın demiryollarının işlevini havayolları, trenlerin işlevini uçaklar ve istasyonların işlevini de havaalanları yüklendi. Demiryolları yakın şehirleri birbiriyle bütünleştirirken, havayolları uzak şehirleri birbirine yakınlaştırıyor.

*

Merkez ve çevre farkının önemini yitirdiği kare dünyanın, çekim merkezleri, devletlerden daha çok şehirlerdir.

*

Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’nın öncülüğünde düzenlenen, Ürdün’de Türk Haftası’na katıldım.

*

Aydın ve sanatçılarla birlikte Hicaz Demiryolu’nda tarihe yolculuk yaptık.

*

Hicaz Demiryolu Mekke’ye açılan kapıdır.

*

Mekke şehirlerin sultanıdır.

*

Medeniyet yolda olmaktır.

*

Yolda olan yenilenir.

*

Yenilenen yenilmez.

#Osmanlı Devleti
#Söğüt
#Hicaz Demiryolu
#Abdülhamit
#Mustafa Aksay
9 yıl önce
Sultan Abdülhamit’in muhteşem rüyası
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak