|
İran ve İsrail ve "Kürdistan"!

Şu gelişmeler arasında bir "pentagram" çizmek mümkün olur mu; 1. Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdulaziz, Prens Halid Bin Bender"i genel istihbarat başkanlığına, Prens Bender Bin Sultan"ı da müsteşarlığa ve özel temsilciliğine atadı. 2. Önce ABD Dışişleri Bakanı John Kerry"nin ardından İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile Erbil"de bir araya geldi. 3. İran Meclisi Dış İlişkiler ve Güvenlik Komisyonu"nda önemli parlamenterler, Riyad"ı isim de vererek, IŞİD"in "ruhani, lojistik ve ideolojik destekçisi" ilan etti. 4. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Dış İlişkiler Sorumlusu Felah Mustafa Amerika"da, ABD"nin gözlerinin içine bakarak, "size rağmen bağımsızlık ilan edebiliriz" dedi. 5. Rusya Güvenlik Konseyi: "Amerikan egemenliği dünya sahnesinde sona erdi ve şimdi Soğuk Savaş temelinde müzakere masasına oturulması gerekiyor" açıklaması yaptı. ("Rusya Güvenlik Konseyi Amerikan egemenliğinin sona erdiğini duyurdu", Rusya"nın Sesi, 02/07.)

Bu olayların her birinin kendi iç gündemleri olmakla beraber, yine her birinin Tahran"ı "teyakkuza" yükselten ayrı boyutları var. (Erbil"e Londra ve Washington çıkarmasının ana parçası Bağdat/Maliki dengeleriydi ama kalınca bir dilimi de, Barzanilerin İsrail tarafından hızla ve alenen desteklenen "bağımsız Kürdistan" çıkışlarıydı!)

ABD"nin İran"la ilişkileri bir yandan Tahran"ı sıkıştıran bir yandan da rahatlatan ters yönlü iki çarkın aynı anda dönmesine benziyor. Bunun bir dış politika pratiği olup olmadığı tartışılır. Ancak, "ikili" politika varsa, iki ayrı merkez de olabilir ve ülkenin iç dinamikleri müsaittir! (ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsy"in Tahran"la işbirliği öneren röportajını yakalamak gerekir; "In Iraq, Coordination With Iran Not Impossible, Gen. Dempsey Says, 27/06, NPR.)

Ve ikircikli bir de soru; Irak gerçekten üçe bölünse, en işe yaramaz parça kimin elinde kalır?.. Sorunun sırrı, bölgedeki kaosu harlayanların isimlerini barındırmasında!

İran, bölgede bir "Kürdistan"a karşıdır ve gerekirse tam karşısına mevzi kazmaya da hazır görünüyor. Yine İran, buradaki İsrail varlığını (!) görmektedir ve Erbil"i "Washington"u karşısına almakla Tahran"ı karşına almanın farklı olacağı" konusunda uyarmıştır. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Amir Abdullahiyan, "ayrılma fikrinin iyi olmayacağını" Kürt liderlerine "tavsiye" etmiştir.

ERBİL"İ VURAN, KENDİ "İÇİNİ" VURUR, TÜRKİYE KIZAR!

İsrail"in bağımsız bir Kürdistan"a aleni desteği, aynı zamanda İran"a açılmış bir başka Kart anlamına geliyor. Erbil"in bütün riskleri alıp, "gün bugündür" diyerek bağımsızlık yoluna girmesi halinde, İran"dan gelecek reaksiyona derin tepki MOSSAD"dan gelecektir ve hedef İran"ın "mozaikleri" olacaktır! (İran"ın, Irak ve Suriye"deki "ellerini ve yollarını" bugün kim kesiyor?)

İran"ın da arkasını yaslayacağı yerler var... Yukarıda ismini zikrettiğimiz Bakan Yardımcısı Hüseyin Amir Abdullahiyan, kısa süre önce Rusya"daydı ve "durumu" Moskova"ya anlattı. Resmi görüşmelerden sonra; "Rusya ve İran bölgesel sorunlarda aynı bakış açısına sahiptir" açıklamasını yaptı. ("Iran, Russia share common views on regional issues", 01/07, Trend.)

IŞİD"in ne olduğu ve kimler tarafından desteklendiğine ilişkin her ülkenin kendi ulusal güvenlik algılarına/kaygılarına göre kurduğu bir formül var; İran ve Rusya"ya göre ABD-S.Arabistan operasyonu söz konusu. Tersine, bir yandan IŞİD"in sınırlarına dayanması bir yandan da Yemen radikallerinin tahtına yaklaştığını hisseden Kral kendini tost gibi hissediyor ki, IŞİD"le başlayan sürecin Krallığı mağdur ettiğine ilişkin birçok haberin menşei İngiltere! ("Saudi Arabia: Sandwiched by jihadists in Iraq and Yemen", 02/07, BBC. "ISIS has reached Saudi Arabia"s borders", 30/06, Şark el Avsat.) Haliyle şu haber farklı gözle okunmayı hak ediyor; "30 bin Suudi asker, 800 kilometre uzunluğundaki Irak sınırını güvence altına alacak." ("30 bin Suudi askeri Irak sınırında", 03/07, DW.)

Artık görülüyor ki, Riyad ve Washington Maliki yerine birini arıyorlar ve İran ile Rusya direniyor. Tahran ve Moskova Bağdat"a arka arkaya uçak gönderirken, Amerikan yönetiminin Irak"a teslim etmesi gereken 36 F-16 savaş uçağını ertelemesi son işaretlerdendir.

İlk sahnenin başrolünde yer alan Katar ise İran"a doğru kayıyor ve Riyad"la arası soğuyor. İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile Katar Emiri El Sani"nin geçtiğimiz Pazar günü yaptıkları telefon görüşmesi odur.

Tüm bu bozuk dengelere bakarak, şu sıralar referanduma gitme planları yapan Erbil gerçekten de bağımsızlık ilan edebilir mi? "Bozuk dengeleri" avantaj görürse belki ama.. Perşembe günü (03/07) IKBY Meclisi"nde Mesud Barzani şu cümleleri kurdu; "Dünyaya ne istediğimizi göstermenin zamanıdır. Bugünden bağımsızlık ilan edeceğiz şeklinde bir durum söz konusu değildir."

Türkiye"ye gelince.. Ankara"nın sessizliğini; Cumhurbaşkanlığı seçimleri, alıkonan vatandaşlarımızın selameti ve barış sürecine bağlayanlar, cümledeki "sessiz"e odaklanmalı. Bu mânada, "İran ordusu ile PKK arasındaki yaşanan çatışmadan sonra "Türkiye"ye kaçan" PKK"lılar" haberi merakla not edilmeli.

twitter.com/nedretersanel
10 yıl önce
İran ve İsrail ve "Kürdistan"!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi