Son 10 yılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi''yle ilgili sayısız yatırım paketleri başlatılmış, yüzlerce trilyonluk yatırım sözü verilmiş, ancak bunların büyük çoğunluğu hayata geçirilememiştir. Siyaseten söylenmiş vaat olarak kalmıştır.

Doğu''ya en son Başbakan Ecevit yatırım ve kalkınma sözü verdi.

Sadece bir söz.

Yatırımın tutarı ve finansmanının nasıl sağlanacağı bilinmiyor.

Yatırımın hangi sürede yapılacağı, ne zaman başlatılacağı, belirsiz.

Kamu ve özel sektörün payının ve katkısının ne olacağı ortaya konulmamış.

Eğer özel sektörün de yatırım yapması öngörülüyor ise nasıl teşvik edileceği ve özel sektörün Doğu''ya gidişinin nasıl sağlanacağının yöntemi belli değil.

Belirsizlikler bu kadarla da bitmiyor.

Tarım ve hayvancılık ağırlıklı yatırım mı düşünülüyor, yoksa sanayii yatırımları mı belirleyici olacak?

Alt yapı yatırımları ne olacak?

Hizmetler sektörünün Bölge''ye taşınması için bir program var mı?

Bölge insanı inanmıyor

Bu vaatler Bölge insanını heyecanlandırmıyor artık. Ecevit''in söylediklerinin de öncekilerin akıbetine uğrayacağını düşünüyor.

Vaatler dinleyicileri harekete geçirmeyince Abdullah Öcalan kozunu kullanıyor Ecevit. İdam cezasının kaldırılacağını söylüyor. Tabii kastedilen Abdullah Öcalan''ın idamı. En azından dinleyenler bu şekilde algılıyor. Abdullah Öcalan''a iyi baktıklarını ilave ediyor. Ve sonunda istediği alkışı alıyor Ecevit.

Bölgenin ağırlıklı problemi ekonomiktir. Nüfusun yarısından fazlası açlık sınırının altındaki şartlarda yaşıyor. Bölge''deki sefaleti bütün Dünya biliyor. Karnını doyurmakta zorlanan insanlara iş ve aş vaat edildiği halde ilgileri çekilemiyorsa ciddi güven bunalımı var demektir.

Bölge''ye acilen ekonomik destek yapılması gerektiği doğrudur.

Bu ekonomik destek yatırımları ve istihdamı artırmalı, büyükşehirlere doğru olan göçü tersine çevirmelidir.

3-5 kişiye aktarılan ve sağlanan haksız imkana dönüşmemelidir. Yorgun, umutsuz ve sağlıklı beslenemeyen ve barınamayan kitleleri kavramalıdır.

Her şeyden önce gerçek olmalıdır. İyi planlanmalı, ayakları yerde bir projeye dayanmalıdır. Devlet''in güvenilirliği ve ağırlığı tekrar sağlanmalıdır. Bölge''nin kalkınmasının köylerde çikolata ve defter dağıtarak sağlanmayacağının bilinmesi gerekir. Ecevit''in gezisinde olduğu gibi içi boş turistik gezilerden de vazgeçilmelidir.

Ülke ekonomisinin dinamizmini yok eden ve ülkeyi fakirleştiren Hükümet''in Doğu''da farklı bir politika üreteceğini beklemenin gerçekçi olmadığını biliyoruz. Buna rağmen uyarı görevimizi yapıyoruz.