Yazıma İsmail Hoca’yı tebrik ederek başlamak istiyorum. Çünkü göreve gelir gelmez takıma kattıkları ve 11’de 11’lik seri yapması, alkışlanacak hareket. Nordsjaelland maçına bakacak olursak, teknik heyet rakibine iyi çalışmış. Özellikle ilk yarıda yapılan ön alanda yoğun baskı sonuçlarını verdi ve devreye rahat girildi. Rakibin, kendi kalecisini de dahil ederek ceza sahası içerisinden pas yaparak oyunu kurmaya çalışmasına, Fenerbahçe oldukça iyi bir yanıt verdi.
İkinci yarı golün erken gelmesi, Danimarka temsilcisinin planlarını da değiştirdi ve savunmayı önde kurmaya başladılar. Oyunun tam dönme noktasında ve Fenerbahçe’nin artık gücünün tükenmeye başladığı anlarda İsmail Kartal’ın yaptığı değişiklikler, topun önde kalmasını ve orta saha merkezinin direncinin daha da artmasını sağladı
Şunu da belirmek lazım, nasıl ki Nordsjaelland topla oynamayı sevdiği için Fenerbahçe’nin yoğun presi altında dayanamadı ve oyun kurulumunda sorun yaşadıysa, aynı durum sarı-lacivertliler için de geçerli. Rakipler Fenerbahçe’ye karşı ön alanda pres uyguladıklarında topla çıkacak, oyunu soğukkanlılıkla yönlendirecek kimse yok. İsmail Hoca’nın bu durumu çözmesi gerekiyor.
Aynı zamanda dün sahaya çıkan kadronun pres gücü oldukça yüksekti. Crespo’nun yeniden eski günlerine benzer bir performans sergilemesi, Fred’in ayak basmadık yer bırakmaması, Mert Hakan’ın pres gücü takıma ekstra dinamizm kattı. Bu yoğun fikstürde Fenerbahçe’nin her oyuna karşılık verecek bir kadrosunun olması da oldukça önemli.






