|
nevzat kösoğlu"nun "ENVER PAŞA"sı...

türk tarihinin siyasî, sosyal ve felsefî boyutları ve türk milletinin tarihî, ahlakî, siyasî ve medenî problemleri hakkında akıl ve fikir yormayı kendisine misyon seçmiş bulunan değerli düşünür nevzat kösoğlu''nun, son günlerde önemli bir eseri daha gençliğimizin ve aydınlarımızın istifadesine sunulmuş bulunuyor.. enver paşa yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde bir alev gibi parıldamış ve son demlerini yaşayan osmanlı devletini ve türklük dünyasını son bir gayretle ayağa kaldırmak için devletle beraber kendisini de fedâ etmiştir.. destanî ve efsanevî bir hayatı vardır.. bir kahramandır.. her kahraman gibi kendisine tapanlar ve kendisinden nefret edenler vardır.. fransız harp tarihi müellifi general larşe, "birinci dünya savaşında türk harbi" isimli eserinde "enver paşa, türk ordusunu bir sene içinde, yavuz selim zamanındaki kadar güçlü bir harp makinesi haline getirmişti" diyor.. (cemil bilsel''in lozan isimli eserinde kayıtlıdır) o yalnız yeni bir ordu yaratmakla kalmamış, üç kıt''ada çarpışan bu orduya harikulâde bir dirayetle hükmetmiştir..

hatâları nedir, nerelerde yanılmıştır, "harp talihi" denilen ve içinde herçeşit ihtimali barındıran bir meçhule istediği istikameti vermek için cesaretini, dinamizmini, azmini ne suretle kullanmıştır.. talih kendisine nerelerde muhalefet etmiştir.. bütün bunları anlamak, öğrenmek için nevzat kösoğlu''nun bu eserini okumak şarttır, kanaatindeyim.. çünkü, kösoğlu, objektif, tarafsız bakışı ve titiz araştırmaları sonunda doğrulara ve eğrilere ışık tutacak bu mükemmel eseri, tarihten ders alarak milletimiz için büyük emeller ve büyük hizmetler peşinde koşacak gençlerimize armağan etmiştir, kanaatindeyim.. (şehit enver paşa; ötüken neşriyat, 0212 - 251 03 50)

bu eser o kadar çeşitli çarpıcı anektodlarla, hikâyeler ve olaylarla doludur ki, içinden sık sık alıntılar yaparak tarihî ve millî gerçekleri dile getirebileceğimizi biliyorum ve sevgili okuyucularıma bu niyette olduğumu haber veriyorum..

bu sefer, elimde değerli kitaplar birikti.. onun için haftada bir yazdığım her yazıyı tek bir konuya tek bir esere hasretmekten çekiniyorum.. değerli okuyucularım bilirler ki, sıradan eften püften kitapların benim yazılarımda adı pek geçmez.. kitabın ciddiyetine, bilgisinin ve etkisinin sağlamlığına inanmalıyım..

işte size yine böyle bir eser:

nevzat yalçıntaş''ın

"AMERİKA''NIN IRAK MACERSI"

1960''lı yılların ikinci yarısında millî eğitim komisyonlarında birlikte çalıştığımız değerli ilim adamı prof. dr. nevzat yalçıntaş''ın 20 ocak 2003 ile 14 şubat 2005 tarihleri arasında çıkan yazılarından seçilmiş ve herbiri hâlâ birçoğumuz tarafından bilinmeyen gerçekleri dile getiren fıkralarından ayrıca ırak harbine dair perde arkası sebebleri analiz eden ilavelerden oluşturulmuş bir eser olan bu kitap, bize ırak harbi esnasında kaybettiğimiz fırsatları ve harple ilgili tarafların ve methaldar olanların gerçek niyetlerini ve durumlarını bütün açıklığıyle anlatmaktadır.. ırak harbinin girdisini, çıktısını öğrenmek isteyenler 256 sayfalık bu eseri okumalıdır..

1 mart tezkeresinin reddedilmesinin gerçek sebepleri ve olayların iç yüzü gayet net bir şekilde tahlil ediliyor.. (amerikan macerası; prof. dr. nevzat yalçıntaş, yakamoz araştırma, 0212 - 222 72 25)

zaman zaman kitaptaki bazı yazılardan istifade edebileceğimizi umuyorum.. kitapta, sayın profesörün birçok hadiseyi vukua gelmeden görmüş ve tahmin etmiş bulunduğunu gösteren bölümler ve parçalar vardır..

ergun göze''nin "

YAŞASIN HATIRLAR"ı

üçüncü kitap olarak bugünkü gündemde aşağı yukarı 55 senelik arkadaşım ergun göze''nin kubbealtı yayınları (0212 - 516 23 56) arasında çıkan "yaşasın hatıralar" isimli anışlar, yaşanmışlar ve tâ eskilere uzanmış hatırâlar kitabı var.. tam 342 sayfa tutuyor.. ergun, gördüğünü söyleyen, başkalarına doğru da gelse yanlış da gelse düşündüğünü hiç değiştirmeden, yumuşatmadan dile getiren bir kişidir.. o sebeple söylediklerinin, başından geçenleri ve gördüklerini aynen aksettirdiğine inanabilirsiniz.. körkadı gibi konuşur, doğru söylemek uğruna zaman zaman iktidarları, politikacıları, hatta en yakın dostlarını şiddetle tenkid etmekten ve kızdırmaktan kaçınmamıştır..

kitapta tâ talebeliğinden başlayıp bugünlere gelen meslekî, fikrî, siyasî gelişim ve değişimlerini, şâhit olduğu politik ve ideolojik hadiseleri, peşipeşine gelen iktidar tebeddülâtını, bâbıâlide geçirdiği gazetecilik mâcerâlarını, kalem kavgalarını sürükleyici bir uslupla anlatıp durmaktadır..

ergun''un iki oğlu bir kızı var.. ahmet büyüğü, mehmet küçüğü ve zeynep de kızkardeşleri.. on onbeş sene evvel birgün mevzu nereden çıktı iyi hatırlamıyorum "erguncuğum, dedim, senin çocuklarının adı ahmet ve mehmet.. çetin altan''ın çocukları da ahmet ve mehmet.. bu ne iştir dedim, biriniz solcu, biriniz sağcı veya orta sağcı.. ikinizin de milletimizin köklerine bağlılığınızı mı gösteriyor bu hal?" "beni hiç ilgilendirmiyor" dedi.. ardından da benim kızımın adı zeynep, onun da kızı varmış adı da zeynep..

bu isimlerdeki benzerlik tesadüften mi yoksa köklü bir gelenek ortaklığından mı geliyor hâlâ çözebilmiş değilim.. burada oğlu mehmed''in dürüstlüğünü, insanî meziyetlerini zikretmeden geçemiyorum.. çünkü fazlasiyle hakediyor..

ergun göze''nin kitabında kimlerin adı geçmiyor ki: mehmet turgut, necip fazıl, abdurrahman şeref laç, faik türün, kemal ılıcak, nâzım, güneri cıvaoğlu, uğur mumcu, ilhan selçuk, hatemi, taha akyol, muzaffer özdağ, gemuhluoğlu, tarık buğra, islam çupi, oğuz şeren, apaydınlar, aziz nesin, aydın bolak, celâl bayar, fethullah hoca, avni akyol, fatma girik, sait bilgiç, mehmet aydın, cemil meriç ve dahi...

yaşamak; hayatın sevinçlerini, acılarını görmek ve tadmak ayrı bir nîmet; yaşanmış hayatların hikâyelerini okumak da bir başka nimet, bir başka güzellik.. öyle değil mi aziz okuyucular!..

16 yıl önce
nevzat kösoğlu"nun "ENVER PAŞA"sı...
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset