“polis günü kutlu olsun”

00:0012/04/2010, Pazartesi
G: 3/09/2019, Salı
Osman Akkuşak

polis teşkilatının 165. kuruluş yıldönümünü kutladık: milletimize ve polisimize hayırlı ve uğurlu olsun..sevgili okuyucularım, bu vesile ile hatırladım ki kadırga (imren lokantası)nda sık sık karşılaştığım polis memuru cengiz yağlı bundan bir ay kadar evvel bir akşam vakti pürneşe, lokantadan içeri girdi:“size bir müjde vereyim.. nihayet tayinim çıktı.. beni kutlayabilirsiniz.. çoluk çocuğumun yanına gidiyorum..” 17 senedir istanbulda vazife görmekte olan cengiz, 5 senedir eşinin memuriyet yaptığı

polis teşkilatının 165. kuruluş yıldönümünü kutladık: milletimize ve polisimize hayırlı ve uğurlu olsun..

sevgili okuyucularım, bu vesile ile hatırladım ki kadırga (imren lokantası)nda sık sık karşılaştığım polis memuru cengiz yağlı bundan bir ay kadar evvel bir akşam vakti pürneşe, lokantadan içeri girdi:

“size bir müjde vereyim.. nihayet tayinim çıktı.. beni kutlayabilirsiniz.. çoluk çocuğumun yanına gidiyorum..” 17 senedir istanbulda vazife görmekte olan cengiz, 5 senedir eşinin memuriyet yaptığı yere naklini istediği halde, bir türlü bu işlemin yapılması mümkün olmuyordu..

istanbul''a yeni gelen emniyet müdürü hüseyin çapkın, hergün saat 10 ile 12 arası personelin ve vatandaşların isteklerini dinlemeye başlayınca, bizim cengiz''de birgün 10 ile 12 arası bir vakitte dileğini yeni müdüre arzetmiş.. müdür sormuş:

“sen şimdi 5 senedir eşinden ayrı mı vazife yapıyorsun?”

cengiz mahçup ve hüzünlü:

“evet efendim” diye cevap verince, hüseyin çapkın derhal ankara''yı aramış, merkezdeki arkadaşlarına: “istanbul teşkilatı da muvafakat ediyor.. karı-koca ayrılığına son verilmesi uygundur” demiş..

polis memuru bize nakil müjdesini verdikten 15 gün sonra ailesinin yanına uçtu gitti.. nasıl seviniyordu.. emniyet müdürü için nasıl saygı ve minnet dolu sözler sarfediyordu..

H

anlaşılıyor ki; insanlar bulundukları mevkiye tesadüfen gelmezler.. hakettikleri için gelirler.. şansın da yardımıyle tesadüfen bile gelseler, eğer o liyakat kendilerinde yoksa o makamı, o mevkiyi muhafaza edemezler..

cengiz giderken, “osman abi” dedi.. “müdürümüzün bu jesti hakkında bir yazı yazarsan beni çok memnun etmiş olursun” demişti.. ben de ona: “olanları, gerçekleri, güzel şeyleri, hattâ olması gerekenleri yazmak bu sütunların vazifesidir” diye cevap vermiştim..

cengiz vazifeşinas ve ciddi bir polisti.. bazı konularda fikirlerimiz pek uyuşmazdı.. ben polise taşla sopa ile saldıranlara karşı, polisin de şiddet kullanmasını, hem nefsini hem de vatandaşı fiziki kuvvetle müdafaa etmesi lazım geldiğini söylerken o, suçlu da olsa vatandaşa karşı sert ve darbedici olmamak gerektiğini ileri sürerdi..

benim şimdiye kadar gördüğüm; suç işlemeyi, kabadayılığı, eşkiyalığı âdet haline getirmiş insanların lâftan, nasihattan anlamadığıdır.. cahil ve sabıkalı; sözden değil icraattan anlar.. hattâ kelime ile yapılan tehdite de aldırmaz.. ne zaman ki icraatla karşılaşır, pabucun pahalı olduğunu anlar, işte o zaman hizaya gelir..

amerikalı yazar mario puzo''nun “baba” isimli romanında mafya babası corleon, gözüne kestirdiği yerlerden haraç almak istediği vakit, evvela kibarca, hattâ hürmetkâr konuşur, onları korumak, himaye etmek istediğini söyler.. ücretini alırsa mesele yoktur.. yok eğer muhatabı kös dinlerse, aldırmazsa, corleon tehdit etmez, korkutmaya çalışmaz.. bilinmeyen bir günde icraatta bulunurdu.. aynı şekilde diğer mafya gruplarıyle çatıştığı zaman da sözle, bağırıp çağırmakla tehdit etmez, habersiz icraat yapardı..

demek istediğim şudur: acımasız, merhametsiz, adaletsiz, zalim insanlara karşı onların anlayacağı dilden konuşmak lazımdır.. mafya âleminde de bu kanun geçerlidir.. gaddarlara, zalimlere, güçyetenlik yapanlara polisin şiddetle mukabele etmesi gerekir.. halkın sağlığı, gıdası ve huzuru ile oynayanlara karşı şiddetli davranması gerekir.. alman polisinin, amerikan polisinin, eşirra tabakasına nasıl muamele ettiğini görüyoruz..

türk polisi de, türk jandarması da, zulüm erbabına, vatan millet düşmanlarına karış şiddet kullanmak zorundadır.. askerimiz ve polisimiz vazifesini tam yapmazsa devletimizi, düzenimizi, varlığımızı, canımızı ve malımızı nasıl koruyabiliriz ki...

peygamber efendimiz: “kısasta hayat vardır” buyurmuş.. memleketi hazreti ömer adaleti ile idare etmek zorundayız..

bu vesile ile sevgili polisimizin kuruluş yıldönümünü saygıyla, sevgiyle teşekkürlerle kutlamaktayız.. sağolsunlar.. varolsunlar!..