|
Gülme ya da komik olan nedir?

İnsan tini ahenkli olana ayarlı...

Dış dünyanın ahengiyle insan tininin ahengi örtüşür.

Alışık olmadığı ölçütlerle karşılaşan biri onu anında yadırgar. O da çevresi tarafından yadırganır.

Farklı bir şiveyle konuşan bir mıntıkaya giden birinin konuşması orada yaşayanlara komik gelir. Çünkü alıştıkları ahenk birdenbire bozulmuş olur. Ora halkı kendi şivesi dışında bir başka şive ile konuşulacağını aklına bile getirmez. Şimdi iletişim araçlarının meydana getirdiği amorf kalabalıklar buradaki komiğin pek farkında olmayabilir.

Eşyanın standart olmasını bu nedenle isteriz.

İnsanlar merdiven basamaklarının hep aynı yükseklikte olmasını bekler ve öyle olduğu kabulüyle hareket eder. O basamaklardan biri farklı yükseklikteyse, bu, beklenmedik bir durumdur; farklı yüksekliğe gelindiğinde öbür basamaklara alışmış olan ve düşünmeden o belirli ahenge göre yürüyen biri, farklı yükseklikteki basamakta tökezler; belki de düşer. Onun düşmesi ise etrafı güldürür.

Bergson, işte bu son durumu Gülme adını taşıyan kitabında insanın ahenkli, kavisli ve yumuşak deviniminin bozulması ve mekanik hale dönüşmesi olarak betimliyor. Bir bebeğin deviniminde gülmeye yol açmayan mekanik devinim, düşme; yetişkin insanda gülmeye yol açar, diyor.

Şu satırlar Bergson"dan:

"Komik olan şey doğada değil, insanda vardır. İnsan bedeninin çeşitli durumları, jest ve devinimleri, bu bedeni bize basit bir makine olarak düşündürttüğü ölçüde gülünçtürler. Dolayısıyla yaşamın iç yumuşaklığına uymayan bir katının olduğu yerde kılık değiştiren bir toplum, komik vardır. Komik, özden üstün olmak isteyen içindir; dikkatimizi insanın ruhsal yanından çok bedensel yanına çeker. Bir kişi bize ne zaman bir nesne izlenimi verse güleriz./Yineleme, tersine çevirme, rollerin değişmesi, yaşamın makineleştirilmesi... Doğallığı bozulmuş her düşünce ve davranışta komik bir yan buluruz. Kişinin toplumla uyumsuzluğu (dikkatsizlik), izleyicinin duygulanmaması ve istem dışı, bilinçsiz devinim gülmenin temel koşullarıdır./Bir insan başkalarını ve kendini tanımadan ne onlara ne de kendine uyum sağlayacağından katılık, özdevinim, dalgınlık, topluma uyumsuzluk ortaya çıkar ve komik bir karakter oluşur."

Necip Fazıl mihaniki harekete Charlie Chaplin"in (Şarlo) Modern Zamanlar filminden bir örnek veriyor. Her şeyin makineleştiği, dolayısıyla mekanikleştiği modern zamanlarda, yemek sofrasına da makine girmiştir. Makinenin bir kolu masadaki kişinin ağzına yemek veriyor, diğer kol da arkadan gelip ağzı siliyor. Ancak makinenin yemek veren kolu bozulmuş olmasına rağmen, ağzı silecek kol çalışmaya devam ediyor. Mekanik hareketler gülmeye neden oluyor.

Topluma uyumsuzluğun neden gülmeye yol açtığı sorusunun yanıtını, gene Bergson"dan öğrendiklerimizle belki şöyle cevaplandırabiliriz: insan ilişkilerinin herkesçe beklenen alışıldık bir gelişme seyri vardır. Bu seyir, kendi ahenginin dışına çıkıp beklenmedik biçimde tezahür ederse gülmeye yol açar. Örneğin aynı anda nikâhları akdedilen iki çift, salonu terk ederken gelinler karışıp farklı damatların koluna girse, durum fark edildiğinde gülmeye yol açar.

Trajik ve dramatik olan gibi komik olan da insani bir olgudur, insani ilişkilerin ürünüdür; üzerinde düşünmeyi gerektirir.

٪d سنوات قبل
Gülme ya da komik olan nedir?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi