|
Mısır"ın Ermeni hamlesi

Büyükelçimizin Kahire"ye döndüğü gün Mısır ON TV"den aradılar. Bu bağlamda Türkiye Mısır ilişkilerini canlı yayında konuşacağız dediler.

Programa bağlandığımda büyükelçinin dönüşünden ziyade Ermeni meselesinin tartışıldığını gördüm.

Mısır"daki darbe yönetimi Türkiye"nin tutumu karşısında kendince bir hamle yapmış ve sözde Ermeni soykırımı meselesini yargıya taşımış. Kahire, Washington ve Paris"ten katılan yorumcularla Türkiye"yi mahkum etmeye çalışıyorlar.

Darbeciler Türkiye"nin büyükelçi jestine karşı Ermeni meselesini tartışmaya açarak hem Türk hükümetini köşeye sıkıştırmak hem de batının desteğini almak gibi bir şark kurnazlığını tercih etmiş anlaşılan..

Mısır medyası maalesef askeri darbe karşısında çok kötü bir sınav veriyor. Darbeciler muhalif basına yayın izni zaten vermiyorlar.

Diğerleri de yalakalıkta tüy dikiyorlar.

Darbeyi nasıl aklayacaklarını bilemiyorlar.

Darbecilere muhalefet eden herkese her devlete terörist ve terör destekçisi yaftasını vurmaktan utanmıyorlar sıkılmıyorlar.

Tabii cunta da boş durmuyor onlara malzeme üretmeye çalışıyor.

Son malzemeleri Ermeni soykırımı iddiası.

Türk basınında Arapçayı konuşabilen birkaç kişiden biri olduğum için bu denli konulara her zaman hazırlıklı olmaya gayret ederim.

Ermeni meselesi de karşımıza sıklıkla çıktığı için konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmakla yetinmedim, Fransız senatosunun Ermeni tasarısını kabul ettiğinde, Arap basınında Türk tezini savunan tek Arapça makale olan "Sözde Ermeni Soykırımı (İbadetül l-Ermeni"l-mez"ume)"nı eş Şarku"l-Avsat gazetesine gönderdim ve bu makale 14 Şubat 2012 tarihinde yayınlandı.

Tabii ben söze darbe yönetiminin meşru bir yönetim olmadığını, meşruiyete darbe vurduğunu, darbe dönemi yargılarının da hukuktan ziyade darbecilerin arzusu istikametinde kararlar vereceğini söyleyerek başladım, fevkalade rahatsız oldular.

Ermeni meselesindeki tarihi bilgileri ve rakamları telaffuz edince de inkârdan öteye bir savunma yapamadılar.

Tabii bunlar teferruat.

Asıl mesele darbecilerin sokağa hâkim olamamaları karşısında içine düştükleri çaresizlik sonucu böylesine mesnetsiz yöntemlere başvurmalarıdır.

Darbeciler geçen hafta yazdım hatırlayacaksınız Obama"yı da ihvancı yapmışlardı.

Dedim ya ne yapacaklarını şaşırıyorlar.

Mısır"da yaşananlar bizim 28 Şubat sürecinde yaşadıklarımızın tıpkısının aynısı.

Batı ve İslam ülkelerindeki uzantıları anladılar ki demokrasi işlediği takdirde sandıktan hep dindar ve muhafazakârlar çıkacak.

Onları yok etmek mümkün değil. Öyleyse onları ehlileştirmek (batıya itaat ettirmek) lazımdır.

Ehlileştiremezlerse budama yöntemi devreye girmelidir.

Türkiye"de 28 Şubat sürecinde bunu yaptılar. Erbakan hocayı ehlileştiremedikleri için budama yöntemini devreye soktular. Partilerini üst üste kapattılar, önde gelen isimlere yasaklar koydular, kodese tıktılar.

Sonuç ne oldu.

Sonuç tıpkı budanan ağacın daha gür yeşermesi ve meyve vermesi gibi oldu. Bin yıl sürecek denilen dönem altı yıl sonra kesintiye uğradı ve son on yıldan beri de Türkiye"nin demokrasisi gelişti, darbeciler yargıya hesap verir hale geldiler.

Mısır şu anda bizim yaşadığımız o süreci yaşıyor.

Mısır halkı 25 Ocak 2011 devrimiyle iradesine sahip çıkarak diktaya ve darbeye karşı tarihi bir duruş sergiledi.

Bugün Mısır"da da ehlileştiremedikleri dindarları buduyorlar, cemiyetlerini kapatıyorlar, mensuplarını kodese tıkıyorlar.

Çok geçmeden darbecilerin Mısır"da da yargı önüne çıkacaklarını göreceğiz. Bizde sessiz bir devrim yaşandı ve milli irade postmodern darbeden 6 yıl sonra gerçekleşti.

Mısır"daki kaynayan caddeler milli iradenin orada daha çabuk gerçekleşeceğini müjdeler gibi duruyor.

İnşallah..

11 yıl önce
Mısır"ın Ermeni hamlesi
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?