Sanki bir "olağanüstü hâl" döneminin, "olağanüstü bakanı" gibi Kemal Derviş, yanında "Leydi Ketrin"le Anadolu yollarına düştü...

Bu durum, Sayın Ecevit''in "ekonomik kurtuluş savaşı" vereceklerini ifade ettikten sonra, bir belirginlik kazandı, demek ki!..

Amma hiç kimse, "Türk için, Türk''e göre" gibi bir töre ile bu işe bakamadı. Herkes "hamus", yani suskun!..

Kimi titrek yürüyor, kimi de peltek konuşuyor...

Kimi de elini uzatıp, Hitler gibi, nedef gösteriyor!

Kimse kalkıp da, ülkenin sosyal ve kültürel yönden, hangi aşamaları geçip, refah ve huzura ulaşacağının hesaplarına el atmıyor!

Ne zaman, Bartın İmam-Hatip Lisesi''nde, 64 öğrencinin kaydı siliniyor ve ne zaman, elli yıldır Bediuzzaman''ın yolunda yayın ve çalışma faaliyetini sürdürenler hapse atılıyor, o zaman aklımıza Mümtüz Turhan geliyor:

"...Bir Pomağı, bir Arnavut, bir Boşnağı, bir Çerkes ve Gürcü''yü ırkdaşlarından, ana vatanından koparıp Türkiye''ye sürükleyen, evvelce gelmiş olanları da bizimle birlikte yaşamaya sevk eden kuvvet din değil de nedir? Henüz bütün memlekete şamil, umumî ve müşterek bir kültüre dayanan millî bir şuura kavuşmadan bizi bir millet halinde birleştiren ve birlikte yaşamayı temin eden böyle bir bağı koparmamız doğru olur mu?" (1)

"Olmaz" amma, eğer "dava, Türkiye''nin kalkınması ise" diyor Mümtaz Turhan!..

Fakat, Türkiye''de "kızıl yobaz, inkilap ve laiklik prensiplerinin perdesine sığınarak harekete geçmesi" üzücü bir noktaya bir işaret olarak görülür ve "gençler bir takım safsatalara kaptırılmış olursa, memleket cidden kalkınacak prensipler yerine yıkıcı propagandalara" alet olmuş olur (2).

O zaman, Merhum Akif''in "oğlum Nevruz"a olan "nasihatına" "yeni nesli" hedeflemek gerekir:

"İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum Nevruz?

Ne büyük söyle, ne çok söyle, yiğit işte gerek!"

Lâfı bol, karnı geniş soyları taklid etme!

Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek!" (3)

Bakan Derviş''in, bu Anadolu "harekâtı"nın üzerimizde bıraktığı durum: "Vatan-cüda olayım, sinesinde İslamın" mısraına bir mesnet ve bir hasret olarak mı karşımıza çıkacak?..

-----------

(1) Garblılaşmanın neresindeyiz? İst/1961, sh: 147,

(2) Age, sh: 148.

(3) Safahat, sh: 510, 1987