Türkiye geçtiğimiz cuma günü yine çok heyecanlı ve çok güzel bir gün yaşadı. Türkiye’nin merakla beklediği yerli otomobil geniş katılımlı bir törenle tanıtıldı. İlgiyle takip edilen tanıtım sonrasında herkesin belki de içten içe merak ettiği konu, yerli otomobilin üretiminin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği. Tabii ki bunun en önemli nedeni yıllara sarih kötü anılarımız. Çünkü Türkiye’nin yerli ve milli otomobil arayışı yeni değil. İlk yerli otomobil denemesi olan Devrim’in hikayesini hepimiz biliriz.
Yıllardır konuşulan Gümüş motordan ilk denemeleri 1961’de yapılan Devrim arabasına, ondan da imza ismiyle üretimi düşünülen otomobile kadar birçok yerli otomobil hikayesi var. Ama bu sefer galiba mutlu sona ulaşacak bir hikâye ile karşı karşıyayız. Esasen geçmiş denemelerin de hakkını teslim etmek lazım ki hepsi kısmen başarılı olmuştu.
Devrim arabasının hem hikayesini okumuştum hem de filmini seyrettim. Beni en çok etkileyen gerçekten de Türk mühendislerinin arzusu, heyecanı ve gerçekleştirme kapasiteleri. Fakat hep bu olmazcılar var ya olmazcılar. İşte hep onların yüzünden bu denemeler başarısız olmuş gibi gösterildi.
60 yıl önce Devrim otomobiline karşı ne söylendiyse bugün de aynısını Türkiye otomobiline söylüyorlar, söyleyeceklerde. Yerli otomobilin tanıtımının hemen akabinde ilk eleştiriler gelmeye başladı. Örneğin, tasarımın Türkiye’ye ait olmadığı İtalyan Pininfarina’ya ait olduğu iddiaları hemen ortaya atıldı. Ayrıca, yerli otomobilin tasarımının Vietnamlı üretici VinFast’tan çalıntı olduğu iddiaları ortaya atılarak, 100’ün üzerinde Türk mühendisinin gecesini gündüzüne katarak ortaya çıkardığı bu eser değersizleştirilmeye çalışılıyor. Oysa bu tasarımlar, Mercedes C Serisini tasarlayarak adeta otomotiv tarihine geçmiş Murat Günak ile birlikte yapılmıştır. Murat Günak’ın yaptığı tasarımlar, işlevsellik ve estetik açıdan devrim niteliğindedir. Ayrıca, ülkemizde çok tutulan Peugeot 206 ve Peugeot 307 modellerinin tasarımcısı da Murat Günak’tır.
Yine, bu aracın tüm fikri ve sınai hakları tamamen ülkemize ait. Her aşaması bizim mühendislerimiz tarafından hayata geçiriliyor. Atılan hiçbir adım için kimseden lisans alınmıyor. Her türlü teknik özelliği kendi mühendislerimiz belirliyor.
Türkiye otomobilinin elektrikli olması ayrıca önemli bir konu. Çünkü, elektrikli otonom ve ağ bağlantılı teknolojilerin liderliğinde yeni üretim modelleri ortaya çıkmaktadır. Dünya otomotiv sanayi yeni bir yol ayrımında. Avrupalı otomobil üreticileri, yeni araçların toplam emisyonlarını belli bir seviyenin altına düşürmemeleri halinde 2021 yılından itibaren yüksek miktarlarda ceza ödemek zorunda kalacak.
Şirketlerin bu limitlerin altında kalabilmeleri için elektrikli araç satışlarını ciddi anlamda artırmaları gerekiyor. Onun için de Volkswagen hemen 1 milyon elektrikli araç üretme hedefini 2025 yılından 2023 yılına aldı.
Yerli otomobil fabrikasının temelleri yine stratejik olarak iyi düşünülmüş bir bölge olan Bursa’nın Gemlik ilçesinde atılıyor. Bursa otomobil sanayinin özellikle de tüm yedek parça ve aksamının üretildiği bir bölge. Bu anlamda özellikle yan sanayi altyapısına bakınca bu yeni yatırımın Bursa’da sektörle buluşması projenin başarısını kesinleştiriyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından oluşturulan ve yerli otomobili üretecek olan yerli ortak girişim grubu 5 babayiğitten oluşuyor. Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holding Türkiye’nin 60 yıllık rüyası olan Türkiye’nin otomobilini 2021 yılında üretecek.
Yüzde yüz elektrikli yerli otomobil beş farklı modelde üretilecek ve üretim kapasitesi yılda 175 bin adet olacak. Ayrıca, 30 dakikanın altında şarj imkânı sağlayarak tek şarjla 500 km’lik menzile sahip olacak otomobil, merkeze sürekli bağlı olacak ve güncellemeleri uzaktan 4G/5G bağlantısıyla alabilecek. Gelişmiş batarya yönetim ve aktif termal yönetim sistemlerinin sağladığı uzun ömürlü batarya paketine sahip olan otomobil, 200 beygir güç ile 7,6 saniye, 400 beygir güç ile de 4,8 saniye altında 0-100 km/s hızlanabilecek.
Yerli otomobili üreten TOGG’un CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş, aracın otomobil fuarlarında değil teknoloji fuarlarında tanıtılacağını çünkü otomobil değil, otomobilin ötesinde bir araç ürettiklerini belirtti.
Türkiye’nin otomobili projesindeki teknoloji birikimimiz, inşallah diğer pek çok sektörün de önünü açacaktır.
