Mehmet Ali Birand, 28 Şubat"ta medyanın yapıp ettiklerini "Yatacak yerimiz yok" şeklinde hulasa etmişti.
Dünya durdukça bu sözü, bu sözün kıymetini, bu sözdeki sahici yüzleşmeyi unutamayız.
Bunların böyle tek bir cümleleri yok.
Hiçbir şekilde itimat telkin etmiyorlar.
Kimi zaman kıvrandıkları doğru; lakin tuluattan öteye geçmiyor söyledikleri.
Uzatmaya lüzum yok: Bunların hiçbirine güvenmiyorum. Şartlar müsait olsun fabrika ayarlarına dönmezlerse namerdim.
Bakmayın siz, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler"in o "ırkçı" sözlerine karşı çıktıklarına; pek farklı değildirler ondan.
Töbeler olsun; önemli bir farkları var. Birgül Hanım daha samimi, içi dışı bir, kalbinden geçeni dile getiriyor.
Baykal gibi gargara da yapmıyor.
Yok efendim "Ulusal kimlik ile etnik kimliği vuruşturmak yanlış"mış da, yok efendim "hepimiz Türk milletinin parçalarıyız"mış da, bilmem ne!
Madem "Hepimiz Türk milletinin parçalarıyız" da CHP"nin asrısaadet yıllarında neden kafatası ölçümleri yapıldı?
Daha evvel bu köşecikte belirttiğim üzre, Türk Tarihi Araştırma Kurumu üyelerinden Hasan Ferit Çambel, Atatürk"ün manevi kızı Afet İnan ve Şefket Aziz Kansu"nun refakatinde Mimar Sinan"ın kafatası neden mezarından çıkartıldı?
"Ulusal kimlik ile etnik kimliği vuruşturmak yanlış" da 1940"lı yıllarda kurulan Antropoloji Müzesi"nde altmış dört bin kafatası neden sergilendi?
Şayet CHP"nin tarihine bütünüyle sahip çıkmıyorsanız, Mehmet Ali Birand gibi kendinizle yüzleştiğinize dair bizi inandıracak bir cümleniz neden yok?
Birgül Ayman Güler"e çakmak kolay.
"Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk"ün, "Ne mutlu Türküm diyene" anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti"nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır" ifadesinin yer aldığı 27 Nisan e-muhtırasına ağzını açmayanlar, alkışlayanlar şöyle bir adım öne çıksınlar da endamlarını görelim.
Çıkamazlar değil mi?
Çünkü birçoğu şu sıralar "demokratçılık" oynuyor. Hadi neyse oyunlarını bozmayalım.
Lakin şuncağızı da unutmayalım: Bir "ışık" gördüklerinde anında "coşacaklardır."
Yani…
Vesayet rejimi hortlayıp 28 Şubat"taki gibi arzı endam etsin, "yanaşık nizam" almazlarsa ben bir şey bilmiyorum.
Tıynetleri belli çünkü!
Bunların içinde en milliyetçi, en ulusalcı, üstelik "antisemit" denilecek kadar da Yahudilerden hazzetmeyen bir köşe yazarı, Sayın Erdoğan, Davos"ta, "İsrail terör devleti"nin şeflerinden Şimon Peres"e "one minute" çektikten sonra kaleme aldığı yazıda, "O"oh nihayet Erdoğan"dan kurtuluyoruz, İsrail bunu yanına bırakmaz.." demişti.
En demokrat, en özgürlükçü, en hümanist geçinenlerden biri de, (geçen seçim gezisinde) Menderes"in akıbeti üzerinden Başbakan"ı tehdit etmesi için Kılıçdaroğlu"na öyle çanak sorular sormuştu ki, onun adına ben utanmıştım.
Sevgili Orhan Miroğlu, "Ak Parti"yi sandıkta yenmek imkânsızlaşınca, dağdan gelen cenazelerle yenebileceklerini düşünenler oldu" diyor ya, yerden göğe kadar haklı.
Bunlar böyledir.
Birgül Ayman Güler"in malum sözleri üzerinden "ırkçılığa" karşı olduğunu dillendiren köşe yazarlarının birçoğu, AK Parti"yi "ırkçılık" marifetiyle iktidardan düşüreceklerine inansalar, "Onuncu yıl marşı" eşliğinde hepsi birden başımıza Mahmut Esat Bozkurt kesilirler.
