|
Er yarın Hak divanında belli olur!

İsmail Kılıçarslan’ın o şahane tespit cümlesinden hareketle ‘kendisini Allah’ın dininin Türkiye distribütörü’ zanneden bir takım zevata eleştiri için bir video çekip yayınladık Mymecra’da. Ebubekir Sofuoğlu Hoca programın fragmanını görünce bir tweet attı, aynıyle alıntılıyorum: “Sn Tuncer; itirazlarımızı kişilere değil onların görüşlerine eleştirilerimiz kabul edin lütfen. Mesela; H. Karaman’ın bir hayvan şoklanarak da kurban olur fetvası İslam’a aykırıdır. Unutmayın Yahudilik ve Hıristiyanlık 5 dk içinde değil; yüzyıllar boyunca küçük SAPMALARLA bozuldu.”

Hayrettin Karaman hoca bu eleştiriye cevap verir yahut vermez, bu ilim erbabının kendi arasında çözeceği bir iş, benim mevzum değil. Fakat Ebubekir Sofuoğlu’nun ifadesinde üslup, mantık, fikir, eleştiri ahlakı bağlamında itiraz edeceğim tek bir husus yok! Eminim ki din gayretine sahip pek çok insan da bu konuda böyle düşünür. Nitekim hocaya cevaben dedim ki: “İlim ehlinin; ilme yakışır bir vakar ve izzetle, ilahi ölçüleri menfaatlerine payanda ve sermaye yapmadan, ümmetin menfaati için söylediği cümle tenkit ve tespitler başımızın üstüne. Bunların tam aksi istikametinde yapılan üslupsuz, mesnetsiz ve şahsî tezvirata itirazımız var!”

Bu ne demek peki?

Dini herkes aynı anlamak mecburiyetinde olmadığı gibi ehl-i sünnet de kimsenin tekelinde değildir. Kimin ehl-i sünnet olup kimin olmadığına dair bir tespit müessesi yoktur ve hiç kimsenin bu boşluktan hareketle kendisini hakiki İslam’ın mümessili gibi görüp insanları yaftalamak haddine değildir! Kişilerin birtakım görüşlerinin İslam’a aykırılığını delillendirerek ortaya koyabilirsiniz. Bu görüşlerinden dolayı o insanları okuyup seyredenlerin zarar göreceğini düşündüğünüz için sizi sevip kıymet verenlere ikazda da bulunabilirsiniz. Ancak bunu yaparken dikkat etmeniz gereken birtakım hususlar var:

1)
Fikri yahut görüşü eleştirirsiniz ama katılmadığınız fikir sahibinin şahsiyetini rencide edecek tutum ve davranışlardan kaçınırsınız. Mesela bu dünyadan göçüp gitmiş bir şahsın henüz cenazesi kaldırılmadan ‘ben ona rahmet dilemem’ demezsiniz! Rahmet dileyip dilememek size kalmıştır ama bunu bir de o çirkin üslupla dile getirirseniz o insanı seven binlerce gönlü rencide etmiş olursunuz. Nihayet gün akşam olmadan o tweeti silmek mecburiyetinde kalırsınız! ‘Benim için Allah’ın ne dediği önemli kimin ne düşündüğü umrumda değil’ yiğitliğiyle de (!) işin içinden çıkamazsınız! Her şeyi herkesten çok bilenler keşke ‘Fitne katilden beterdir’ ayet-i celilesinin yaptıkları işlerin neresine ne kadar denk düştüğünü de bilseler!
2)
Yaptığınız açıklama ve eleştirilerde ölçünüz Allah’ın dini, derdiniz Allah rızası olur! Nefsiniz için, menfaatiniz için, menfaat umduğunuz yerlere yaranmak için birilerini aklayıp birilerini din dışına atmazsınız! Kimin ölçüsünün Allah, derdinin Allah rızası olduğunu Allah bilir, biz bilmeyiz. Ama kimin hangi görüşmeden sonra kiminle olan kavgasından geri çekilip ortamı yumuşattığını, aynı görüşmeden sonra o makam sahibinin arasının iyi olmadığı kişiler için alelacele reddiye yayınladığını, satış ve pazarlama yaptığı sahaya yani dünya metaına ortakçı çıktığı için kimleri parçalasınlar diye insanların önüne attığını, dahası kendisine dair bazı evrakı ele geçirenlerin davulunu yeri geldikçe çalmak zorunda kaldığını evelallah biz de biliriz!
3)
Başkasını çıkartıp tarttığınız teraziye hiç olmazsa arada bir nefsinizi de çıkarırsınız. Birisi sizce itikadı düzgün olmayan bir kişiyi ekranına çıkarttığı için gençlerin zinhar izlememesi gereken kişi olmayacağı gibi, sizin çıktığınız zındık kanallar da siz çıktığınız için herkesin izlemesi gereken İslami kanallar haline gelmez mesela! Yahut birisini kadınları kanalında konuk etti diye eleştirecekseniz, size değilse bile giydiğiniz kıyafete hürmeten bacağını bacağının üstünden indirme zahmetinde bulunmayan kadınlarla kakara kikirili televizyon programı yapmazsınız. Testere gibi ol canımızı ye; keser gibi olunca ayıp oluyor!
4)
İstediğinizi eleştirebilirsiniz, utanmanız olmadıktan sonra istediğiniz üslupla vaaz verebilirsiniz ve hatta bunda haklı bile olabilirsiniz. Dersleriniz ortalama 15 bin seyredilirken kavgalarınız 250 bin seyrediliyor diye herkese çakmaya devam etmekte mazur da görülebilirsiniz. Ama sizin hesabınız bu kadar basit diye bir başkasını da aynı basit hesap içinde gö-re-mez-si-niz!
5)
Siz size ait mekanda nasıl istediğiniz gibi çalıp oynuyorsanız bir başkası da kendi mekanında hiç olmazsa istediğini konuk edip etmemek hakkına sahiptir. Sizce makbul olmayan birileri konuk oldu diye o benim ehli sünnet kardeşimdir diye övgü düzdüğünüz insanın derdinin ve emeğinin içine etmek sizin de sizin gibi olmak için üstündeki kıyafetin izzet ve vakarına halel getirerek bin takla atan atanamamış müptezel hocacıkların da hakkı da haddi de değildir!

Söyleyecek söz çok ama yazı bitti; elbet gün ağarınca belli olur geceyi kimin kiminle geçirdiği vesselam…

#Hayrettin Karaman
#Ebubekir Sofuoğlu
#İsmail Kılıçarslan
2 yıl önce
Er yarın Hak divanında belli olur!
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler