|
Miş gibi muhalefet

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Millet ittifakının işi çok zor.

Normal şartlar altında yirmi yılı aşkın zamandır iktidarda olan bir partinin doğal yorgunluğu ve yıpranmışlığı, Pandemi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal çabalarının global ekonomiye getirdiği yükle bir araya geldiğinde ilk seçimlerde muhalefetin güle oynaya iktidar olması beklenir. Bizde durum tam tersi. Çünkü muhalefet, asıl vazifesinin iktidar olmak değil de mevcut iktidarın hep orada kalması için çalışmak olduğunu zannediyor. Hayır, bühtan ediyor filan değilim; yaşananlara bakmak yeterli.

Seçimlere bir yıldan az zaman kaldı hâlâ Cumhurbaşkanı adayları belli değil. Gerekçeleri anlaşılabilir fakat sahici değil. Anlaşılabilir çünkü açıklanan ismin hakikaten yıpranma ihtimali var; sahici değil çünkü görünen o ki henüz ortada bir isim yok. Gerçekten bir aday üzerinde mutabık kalınsa ve yıpranmaması arzusuyla ismi açıklanmasa, bu seçmenler nezdinde olumlu bir karşılık bulacak. Fakat yedi düvel de sağır sultan da biliyor ki ortak aday yok! Adayın yokluğu bir şekilde ve şimdilik kaydıyla tolere edilebilir ama kimin aday olacağının kavgasını nasıl saklayacaklar? Saklayamıyorlar!

Yapacakları bir ticaretten elde etme hayalini kurdukları geliri nasıl paylaşacaklarına karar veremedikleri için o ortaklığı beceremeyip ticaretten vazgeçen muhteris tüccarlar gibi muhalefet. Aba altından sopalar, inceden kendini öne çıkarmalar, küçük hesaplar, büyük kavgalar, ayak kaydırma oyunları, say sayabildiğin kadar; Bizans’a rahmet okutacaklar, hani o kadar. Bu milletin irfanı ‘miş gibi’ye prim vermez. Bunu bilmediklerini zannetmiyorum ama anlaşılan ellerinden başka bir şey gelmiyor. Hepsi birden HDP orada değilmiş gibi yapıyorlar, Kılıçdaroğlu aday değilmiş gibi yapıyor, Meral Hanım anlamamış gibi yapıyor, Karamollaoğlu ortakları şeriatçıymış gibi yapıyor, Davutoğlu kendisi olmazsa olmazmış gibi yapıyor, Babacan burada ne işim var demiyormuş gibi yapıyor, HDP hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi yapıyor. Millet de bir araya gelemediklerini, bu ortaklığın olmadığını, bulmadan paylaşamayanların bulunca ortalığı nasıl dağıtacaklarını anlamamış gibi yapıyor! Muhalefetin ‘miş gibi’sinden bir şey olmaz da milletin ‘miş gibi’si seçim akşamı yakar adamı!

Adayımızı söylersek yıpranır!

İsim belli olsa iktidar yıpratacak ama belli olmayınca da kendilerini adaylık makamına layık görenler öne çıkmak isterken saçmalayarak zaten yıpratıyorlar. İmamoğlu seçildiği günden bu yana adamakıllı İstanbul’a Belediye Başkanlığı yapsaydı belki bugün en büyük aday olacaktı ama Cumhurbaşkancılık oynayacağım diye İstanbul’u da yaktı kendini de. Kılıçdaroğlu’na seçimlere giden yolda kendi ayağına kurşun sıkma dersleri verilse, ders verenlerden hiçbirinin aklına ‘kamuda başörtüsünü serbest bırakalım’ açıklaması gelmezdi. Cumhurbaşkanlığı’na Millet İttifakı kanadından talip olmak için çok ciddi saçmalama kabiliyetine sahip olmak gerekiyor. Meral Hanım belki de böylesi bir kabiliyeti(!) olmadığı için Başbakanlık arzusu ile iktifa ediyordur.

Daha evvel müteaddit defalar söylediğim bir sözü bir kez daha zikredeyim: Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarda kalmaya devam etmek için bu muhalefetten başka bir şeye ihtiyacı yok! Muhalefetin de iktidar olamamak için kendilerinden başka bir şeye ihtiyaçları yok. Fakat Türkiye’nin daha güçlü, iddialı ve büyük bir ülke olmak için doğru dürüst bir muhalefete ihtiyacı var! Muhalefet ülkenin en büyük problemini iktidarın varlığı gibi takdim etse de millet muhalefetin yokluğunun asıl problem olduğunun farkında!

Muhalefet yok derken haksızlık etmeyelim her biri tek tek durdukları yer ve söylemleri itibariyle muhalefet yapabilecek partiler olsa da bir araya geldiklerinde anlamsız bir bütün ortaya çıkıyor. O meşhur misalle ifade edelim: Tek başına bir metre atlayabilen altı kişi bir araya gelince altı metre atlayamıyor! Kimi istemiyorsunuz diye sorsak hepsinin cevabı bir: Tayyip Erdoğan’ı istemiyoruz! Neyi istiyorsunuz diye sorsak altı ayrı cevap alacağız.

Böyle birliktelik olmaz.

İYİ Parti, Yavuz Ağıralioğlu’nun durmaya çalıştığı yerde kendisini konumlandırabilse CHP’ye yancı olmaktan kurtulup belki de ana muhalefet olacak, CHP herkese şirin gözükmek için bocalayacağına tek başına hareket edip olduğu gibi olsa belki az oy alacak ama en azından şahsiyetini yitirmeyecek, HDP belki iktidar olurlar da iki nemalanırım hesabını terk etse ve PKK ile arasına keskin bir çizgi çekse belki ülkenin demokrasisine bir parça hizmet etmiş olacak, Davutoğlu partiyi kapatsa ve akademiye dönse ahir ömrünü huzur içinde geçirecek, Babacan ticarete dönse, Karamollaoğlu torun sevse belki gerçek bir alternatifin kapısını aralayacak, teyzemin bıyığı olsa bir bakmışsın dayım olacak ama olmayınca olmuyor!

Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin.

#CHP
#PKK
#HDP
#İYİ Parti
2 yıl önce
Miş gibi muhalefet
Yaralı coğrafyalarımızı konuşmaya daha yeni başlıyoruz
Sosyal Çürüme Yazıları 7: Dedelerden himmet umma cumhuriyeti
Paket iyi de ‘kampanya’ nerede?..
KDV artışının KDV indiriminden daha çok alkış aldığı ülke
Arapça tabelalar ve yeni CHP