
Daha önceki yazılarımda belirttiğim üzere, işçi olarak işyerinde çalışan kadın sigortalılar, tabi oldukları iş kanunları gereğince verilen ücretsiz doğum ya da analık izin sürelerini borçlanabilmektedirler. İşçi, yani 4/a sigortalısı kadının doğum nedeniyle çalışamadığı iki yıllık süreyi borçlanabilmesi için;
-Sigortalı kadının doğumdan önce çalışmaya başlayarak sigortalılık şartını yerine getirmesi,
-Doğumun çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmesi,
-Doğumdan sonra adına prim ödenmemesi ve borçlanacağı sürede çocuğunun yaşaması,
gerekmektedir. Kadın sigortalı, doğumdan sonra iki yıldan daha az bir süreyi çalışmadan geçirmiş ise bu süreleri de borçlanabilecektir. Sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonra ilk doğumunu yapan ve iki yıllık süre dolmadan ve sigortalı olarak tekrar çalışmaya başlamadan ikinci doğumunu yapan kadın sigortalı, ilk doğumdan ikinci doğuma kadar geçen süre ile ikinci doğum için borçlanabileceği iki yıllık sürenin toplamı kadar geçen süreyi borçlanabilecektir. Birinci doğumun gerçekleştiği tarihten itibaren iki yıllık süre geçtikten sonra ve sigortalı olarak tekrar çalışmaya başlamadan ikinci doğumunu yapan kadın sigortalı birinci doğum nedeniyle çalışmadan geçirdiği iki yıllık süreyi borçlanabilecek, ancak ikinci doğum için iki yıllık süreyi borçlanamayacaktır. İlk defa işçi (4/a sigortalısı) olarak işyerinde çalışırken doğum nedeniyle çalışmasına ara verip iki yıllık süreyi tamamladıktan veya tamamlamadan 4/b sigortalısı esnaf ve 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 4/c kapsamında çalışan memur kadın sigortalılarda borçlanma talep tarihinde 4/a sigortalısı olma şartı bulunmadığından, doğumdan sonra geçen sürelerini borçlanabileceklerdir.
Tekrarlarsak, iş ve sosyal güvenlik yasaları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4/a sigortalısı işçi kadının ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihten sonra iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden itibaren geçen iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla; iş sözleşmesine dayanarak işyerinde çalışmaması, çocuğunun yaşaması, şartlarıyla talepte bulunulan süreler, doğum borçlanması kapsamındadır.
4/a sigortalılarının kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları (01.01.2009-30.06.2009 döneminde 666.- TL ile 4.329.- TL) arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın %32''si üzerinden borçlanma yapılabilecektir. Örneğin, asgari ücretten borçlanma yapıldığında bir aylık doğum borçlanması primi olarak ödenecek tutar 213,12 TL olacaktır. Bu borçlanmayla aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmaktadır.
Yukarıda belirttiklerimi “işçi olarak sigortalılığı sonrası ilk doğan çocuk ve şartları oluşmuşsa ikinci doğan çocuk olarak anlamak” gerekmektedir. Çünkü sigortalı kadının sigortalılığı öncesinde iki veya daha fazla doğumu olsa bile hiçbirini borçlanma imkânı yoktur. Ama sigortalılığı sonrasında, aşağıdaki okuyucumuzun bahsettiği üzere, üçüncü çocuğu ve dördüncü çocuğu doğan ve belirtilen şartların bulunduğu bu doğumlar için doğum borçlanması yapılabilecektir. 5510 sayılı Kanunun 41''inci maddesi, lafız ve muhteva itibariyle bu anlamı içermektedir.
2-20.10.1985 dikkate alındığında eşimin 5 yıl 10 ay 16 gün (2116 gün) bağ-kuru var. 2008 Aralık dâhil 2349 gün de sigortası var. Sigorta girişi 01.07.1989. Üç çocuğumuz var, doğum tarihleri: 30.10.1985, 03.03.1989, 21.06.1991. Doğum borçlanması yapmak istedik, ilk ikisi doğduğunda eşim sigortalı değil diye olmadığı, borçlanmanın ancak ilk iki çocuk için yapılabileceği ve üçüncü çocuk için borçlanılamayacağı belirtildi. 3''üncü çocuğumuzun doğduğu 91 yılında ve takip eden 92 ve 93 yıllarında bir işyerinde aylık 5-10 gün süreli çalışıyordu. “Onun için de yıllık 50-90 gün sigortaları olduğu için zaten olmaz, hiç çalışması olmamalıydı." dendi bize. Üçüncü çocuk için ve çalışmadığı günler için borçlanma yapılamaz mı?
C: Okuyucumuzun ilk sorusu hakkında yapılan işlem doğru olduğundan yapılacak işlem bulunmamaktadır. İkinci sorusuna gelince temel bilgiler, yukarıda açıklanmıştır. 01.07.1989 tarihinde başlayan işçiliği sonrasında doğan üçüncü çocuk, ilk çocuktur. Ancak doğum sonrası iki yıllık sürede sigortalılığı bulunmaması şartıyla doğum borçlanmasından yararlanabilecektir. Kısmî süreli çalışmaların boşta kalan sürelerin borçlanılabilmesi yasada düzenlenmemiştir. Bu nedenle eğer okuyucumuzun eşi, doğum sonrası kısmî süreli iş sözleşmeleriyle çalışmaya başlamazdan önce eğer prim ödenmemiş süre varsa bu süreyi borçlanabilecektir. Başvuruyu bu şekilde yaparak sonucu takip etmek gerek. “Red” gelirse, tabii ki yargıya da gidilebilir.
C: Okuyucum, toplam 2 seneyi bulmayan bir prim ödeme gün sayısının bulunduğundan bahsederek, yaptığı 2 doğum hakkında borçlanma yapmak istediğini belirtiyor. Ancak 1967 yılında başladığı belirtilen sigortalılığının hangi döneminde doğumlarını yaptığı hakkında bilgi yazmamıştır. Takdir edilmelidir ki, bu nedenle doğum borçlanması yapıp yapamayacağı hakkında değerlendirme yapılamamış ve nasıl emekli olabileceği hesaplanamamıştır. Değerlendirme ve hesaplama yapılabilmesi için bütün bilgilerin açıklıkla bilinmesi gerekmektedir.
C: Okuyucumun annesinin sigortalılık dönemiyle doğum dönemi arasında çok uzun bir süre var. Bu nedenle 300 günü çok çok aşan bir süre geçtikten sonra gerçekleşen doğumları nedeniyle doğum borçlanması yapma imkânı bulunmamaktadır. Ayrıca 5510 sayılı Kanunun 41''inci maddesinde belirtilen şartların hiçbiri gerçekleşmediğinden, okuyucumun annesinin yargı yoluyla doğum borçlanması yapması da mümkün değildir.
C: Okuyucumun eşinin staj başlangıcı nedeniyle yapılan 01.10.1988 tarihli işe girişi, MYÖ –Malullük, Yaşlılık ve Ölüm – Sigortası yönünden bir anlam ihtiva etmemektedir. Sigortalılık başlangıcı olarak Nisan 1994 tarihini esas almak gerekmektedir. İlk doğumu bu dönemde 07.11.2000 tarihinde yapmıştır. 03.01.2001 tarihinde işten ayrılmıştır. Eğer sözkonusu doğumunu izleyen 2 ay sonra işten ayrılmış olması, doğum nedeniyle ayrılış olarak değerlendirilirse, prim ödenmeyen 03.01.2001-01.11.2001 tarihleri arasında doğum borçlanması hakkı vardır. İkinci doğum döneminde ise isteğe bağlı sigortalı statüsüyle sigortalı olduğundan doğum borçlanması imkânı bulunmamaktadır.
C: Doğum borçlanmasında ödenecek prim, normal SSK primi sayılır. Okuyucumun eşinin ikinci doğumu, işten ayrıldığı 15.03.1997 tarihinden sonra, Ekim 1998 ayında gerçekleşmiştir. Bu durumda işten ayrılıştan doğuma kadar geçen süre, 300 günden fazla olduğu için, okuyucumun eşi, ikinci doğumunu izleyen 2 yılı borçlanamayacaktır.
C: Okuyucumun annesi, sigortalılığının 01.06.1982 tarihinde sona ermesinden çok sonra doğumlarını yaptığından hiçbir doğumu nedeniyle doğum borçlanmasından yararlanamayacaktır.
C: Okuyucumun prim eksiği kalmamıştır. Doğum borçlanması, sigortalılık süresi ve yaştan indirim sağlamamakta; sadece prim eksiğini tamamlamaya yaramaktadır. Okuyucumun doğum borçlanmasına ihtiyacı yoktur; zaten doğum tarihini de yazmamıştır.
C: Okuyucum, SSK''lı olarak başka bir yerde çalışırken, kendisine ait bir işyeri açmış. Ocak 2008''den beri de kendi işyerinde 4/a sigortalılığı kesintisiz devam etmektedir. Ama kontrol memuru, bunun mümkün olmadığını, hakkında rapor hazırladığını ve böylece 4/b sigortalısı olması gerektiğini söylemiş. Kontrol memuru, doğru söylemiş. Çünkü patronluk vasfıyla işçilik vasfı uyuşmaz. Okuyucum, patronu olduğu işyerinde sigortalı işçi olamaz. İşyerini kapatmadan başka bir yerde 4-a sigortalılığını da artık devam ettiremez. Dava açsa, kazanma şansı yok. Bu nedenle ödenen primlerin 4/b sigortalılığına aktarılması gerekmektedir. Ve 4/b sigortalılığı için yetmiyorsa, doğmuş bulunan prim borcunu da ödemelidir.
C: Bayan okuyucum, 50 yaşını 2004''te, 15 yıllık sigortalılık süresini 01.11.2007 tarihinde tamamlamıştır. Takriben 23.05.2008 tarihi öncesinde de 3600 prim ödeme gününü doldurmuştur. Buna göre, 54 yaşında -ki 2008''de doldurmuştur- yaştan emekliliğini SGK''dan isteyebilecektir. Bu nedenle okuyucum, SGK''na kısmî yaşlılık aylığı talebiyle emeklilik başvurusunu yapmalıdır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.