|

Darbe Günlükleri için üç emekli generale tebligat gitti; Ergenekon savcıları, 2004 döneminin Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanlarını ''darbe teşebbüsü'' ile ilgili ifade vermeye çağırdı.

Ergenekon tutuklusu meslektaşımız Mustafa Balbay mahkemede “Ben buradayım, Özden örnek nerede?” diye sormuştu ya; yerinde bir soruydu bu ve çok geçmeden de üç generale celp gelmesi sürpriz olmadı.

*

“Darbe Günlükleri”nin Ergenekon kapsamında soruşturulmasında en önemli kilometre taşı, dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök''ün 27 Nisan''da İzmir''de savcılara sekiz saat boyunca tanık olarak ifade vermiş olmasıydı.

Hatırlayınız, çokları Ergenekon soruşturmasının fazla ilerleyemeyeceğini, birkaç şok dalgadan sonrasının gelmeyeceğini öngörüyordu. Ergenekon''a yok muamelesi yapanları veya örgütün gönüllü avukatlığına soyunanları geçtim; Ergenekon operasyonuna destek verenlerin çoğu da böyle düşünüyordu…

Mesela, sıranın 2003-04''teki “Darbe Günlükleri” dönemine gelmeyeceğini öne sürüyorlardı.

Büyük resmi göremedikleri için yanılıyorlardı.

*

Neticede…

Günümüzde, 2004''ün üç kuvvet komutanın ifadeye çağrıldığı önemli bir aşamaya gelindi. Ki, bu merhale dahi bir “ara istasyon” hükmündedir…

O dönemin ana hatları hâlâ daha tam olarak gün ışığına çıkmış değildir.

Finalde “çıkarılacağını” öngörebilmek ise -bu saatten sonra- zor değildir.

*

Emekli Oramiral Özden Örnek günlüklerin kendisine ait olmadığı hususunda ısrar etmişti…

Sonrasında ne oldu?

Günlüklerin Örnek Paşa''ya ait olduğu ispatlandı!

*

Örnek''in günlüklerinde, dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur''un “ihtilal özlemi içinde” yanıp tutuştuğunu ortaya koyan çok çarpıcı satırlar var.

Örneğin…

Eruygur Paşa, “Bir an önce bu işi yapalım” demiş, Örnek''e…

Özden Örnek de, kendisine darbenin arzu ettiği tarihe yetişemeyeceğini söylemiş!

*

Şener Eruygur…

3 Aralık 2003''teki YAŞ ön hazırlık toplantısında Özkök''e muhtıra için bastıranlar arasında en hararetli görünen isim olan Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman''dan “umudunu kesince” bu defa da kendi başına Ayışığı kod adlı muhtıra planını hazırlamış, sonuçta bir kez daha amacına ulaşamamış darbeci bir komutandı.

*

Şimdi de, Örnek''in günlüklerindeki 18 Ağustos 2004 tarihli notları bir kez daha dikkatlice okuyalım:

“Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman da ziyaretime geldi. Değerli bir dosttan ayrılmanın sıkıntısı içime çökmüştü. Çok sıkıntılı bir yıl geçirmiştik…

Şener Eruygur''un bizim bildiğimizin dışına çıkarak bazı işler yaptığını ondan öğrendim. Hatta o kadar ileri gitmişti ki, biz bile tasfiyeye tâbi imişiz. Bunlar dehşet verici bilgilerdi…”

*

Org. Hilmi Özkök, Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde, Sarıkız-Ayışığı- Eldiven-Yakamoz kod adlı darbe hazırlıklarını yapan generallerle ilgili görünürde herhangi bir tasfiye işlemine girişmedi…

(Hâlâ onların aleyhinde konuşmuyor.)

Peki, ne yaptı?

Sonuç aldı! Yani, darbe girişimlerini tesirsiz hale getirdi, engelledi; Ergenekoncuları paketledi!

Burada, Hilmi Özkök''ün darbecilerle mücadeledeki stratejisine dikkatinizi çekmek isterim.

*

Tam bu noktada, hayati bir hususu vurgulamakta çok büyük fayda görüyorum.

Org. Özkök tek başına, mesela bir “Süpermen!”misali darbeyi engelleyen kişi miydi?

Sorunun cevabı, gayet tabii “Hayır”dır.

Şayet, ABD-Ergenekon yapımı darbe girişimlerine karşı devletin derinliklerinde ve TSK''da hakim bir güç veya irade oluşmasaydı; Hilmi Özkök ya da bir başka ismin tek başına darbeyi önlemesi-engellemesi mümkün olamazdı!

*

Ankara''daki “derin mücadele”de, “o ana kadarki” en büyük kırılma, 1 Mart 2003''te tezkerenin reddedilmesi hadisesidir.

Bu tarihi olayın asıl mahiyetini kamuoyu henüz bilmiyor.

Türkiye''deki yıllanmış “derin-gizli yapı” bir başka deyişle “Ankara''daki Washington” en büyük- en hayati yarayı tezkerenin reddedilmesi olayında almıştır.

2003-2004 dönemindeki darbe hazırlıklarının başarılı olamayışının arka planında, bu bilinmeyen-görünmeyen-algılanamayan gerçek vardır!

*

Dolayısıyla…

ABD''nin Ankara eski Büyükelçisi Eric Edelman''ın şimdilerde çıkıp da “O dönemde darbe hazırlıkları yapan generaller bana gelseydi, onlara ABD''nin darbeye karşı olduğunu söylerdim” diye konuşması, trajikomik olmanın da ötesinde, “hikaye”den ibarettir.

14 yıl önce
Celp!
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…
Ankara’da vekâletler çekişmesi
Kibirleri boyunlarını aşan muhterisler kim?