''Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı, hadi gel…

Arkadaşlar hükümeti bugün düşürdük düşürdük, yoksa bir daha kuyruğumuzu dikemeyiz…

Tam sırası, isyansa isyan bu hükümet düşecek…

Cumhuriyet tarihinin en büyük ayaklanmasının ilk adımı olsun…''

*

Twitter''dan Saldıranlar Cephesi''ne ait sayısız örnekten sadece dördü böyleydi…

Gördüğünüz gibi…

Birkaç ağacı kurtarmayı amaçlayan veya çevre duyarlılığı taşıyan mesajlar olduğuna hiç kuşku yok!

*

Daha evvel AK Parti''ye karşı Ordu''yu göreve çağıranlar mı, sosyal medyadan bu defa da NATO''yu ''Türkiye''ye Gezi'' yapması için çağırıyorlardı:

Tabii ki, parktaki ağaçlar kesilmesin diye!

Daha ziyade Doğan Medyası''ndan bazı yazarlar ve muhabirler, gazeteci olarak değil de birer eylemci gibi, hatta protesto edenleri yönlendirerek Taksim''de konuşlanmışlardı!

''Militan Medya'' sefer görev emri almış gibiydi.

Bir Hürriyet yazarı, twitter''da ''İstanbul yanıyor, Yardım edin!'' diye dünyaya sesleniyordu; bir başka kadın yazar -yoksa organizasyon komitesi başkanı mı demeliydim, ''Arkadaşlar lütfen daha fazla İngilizce yazın. Yabancı gazeteciler de buradan takip ediyor. Anlamaları lazım detayları'' diye tweet atıyordu.

ABD Elçiliği ve Koç Üniversitesi protestocuları destekleyen açıklamalar yapıyorlar; Rahmi Koç''un mutemet adamı Mustafa Sarıgül Taksim''e ''Mustafa Kemal''in askerleriyiz'' sloganları atanlara eşlik ederek giriyor; Batı Perinçek''in Aydınlık''ı önce ''İntifada'' sonra ''Taksim''i aldık, geliyoruz'' manşetleri atıyor…

Böylelikle, iktidara gününü göstermek için…

(Pardon, on üç ağaç için!) neler yapabileceklerini ilan etmiş oluyorlardı.

*

''Ağaçların sadece yerleri değiştirilecekti; Koç Üniversitesi''nde vaktiyle kesilmiş olan ağaçları Metin Şentürk bile görmüştü ancak çevreciler görmemişti'' vesaire hepsi, işbu hengâmede kaynadı gitti…

Dört gün boyunca, İstanbul Valisi ile Büyükşehir Belediye Başkanı''nın sessiz kalmış olmaları mı, ciddi bir yanlıştır, dikkat çekicidir…

Polisin içindeki bir grubun taammüden aşırı güç kullanması, mütemadiyen biber gazı sıkması veya insafsızca şiddet uygulaması da asla kabul edilemez, dahası tersinden hesaba dâhil olarak görülmelidir.

Sabahın beşinde parktaki çadırları yakmak da bu cümledendir.

Gezi Parkı''nda başlayan olaylardaki provokatif tavırları çok yönlü değerlendirmek, ters manyelleri de doğru okumak, hesaba katmak gerekiyor.

Gezi Parkı''nda ''patlatılan'' öfkenin, polisin Taksim Meydanı''ndan çekilmesine rağmen ''kırarak dökerek'' devam etmesi; yıkıcı eylemlerin, özellikle Ankara ve İzmir ile birkaç şehirde daha anında harekete geçirilmesi…

Ayaklanma Provası''ndaki organizasyonun ne denli ince hesaplanmış olduğunu göstermeye yetiyor.

Taksim''deki gösterileri organize eden ''asıl güç odağı'' mı?

Darbe girişimleriyle sonuç alamayan, sandıktan bir türlü arzu ettiği netice çıkmayan ''Türkiye''deki Kaybedenler Kulübü''nün ABD''ye bağlı işbirlikçi derin baronları, sokak hadiseleri üzerinden ayaklanma provası yaparak eski rejimi yeniden hâkim kılmak için ''kirli bir kumpas'' icra etmişlerdir!

ABD Elçiliği, CHP, başta Aydınlıkçılar olmak üzere ulusalcı gruplar, yine ''kontra örgütler olarak'' malum solcu fraksiyonlar, Koç Üniversitesi…

Daha ziyade Doğan Grubu''ndan olmak üzere ''militan medya''nın kimi mensupları hükümete karşı kalkışma provası yaparken…

Bu cephenin eylemlerini dolaylı olarak bir takım iliştirilmiş muhafazakâr isimlerin desteklemiş olması da manidardır. Hesabın içindedir.

Böylesi bir resim öğreticidir, sürpriz de değildir.

Baronların, yaşlı kurtların kolları mı, birbirinden farklı kesimlerin içindedir.

28 Şubat Soruşturması''nın, darbenin sivil ayağına doğru genişleyeceğini anlayan yaşlı kurtlar ''kalkışma provası'' için düğmeye bastılar. Hadise budur.

''Ağaç, çevre hassasiyeti'' masum bir görüntü verebilmek için bahanedir. ''Elverişli'' bir kamuflajdır.

*

''Türkiye''nin ekonomisi dimdik ayakta'' diye fena halde bozuk çalan Amerikancı-İsrailci Baronlar…

''Eski Hal''in, ''muhal olduğunu'' daha önceki örneklerde olduğu gibi, bir defa daha göreceklerdir.

En son, MİT Krizi''ndeki sivil darbe girişiminden eli boş dönmüşlerdi!