Ergenekon kapsamındaki derin kazılarda şimdiye kadar ulaşılan en büyük cephanelik Bedrettin Dalan''a ait vakfın arazisinden çıktı.
Lav silahlarından, el bombalarından, patlayıcılardan, bubi tuzaklarından oluşan bir cephanelikten bahsediyoruz…
Sakın ola, kaygılanmayın:
Malum cephanelik “eğitim hizmeti” vermek amacıyla o araziye gömülmüştür!
*
İstek Vakfı''nın arazisindeki cephaneliği ortaya çıkaran ihbar, İstanbul Emniyeti''ne 16 Nisan''da e-posta yoluyla yapılmış…
İhbarda sarsıcı iddialara yer veriliyor:
Mesela, “Bulunan patlayıcılar, tutuklu Albay Levent Göktaş''ın talimatıyla, Ergenekon savcılarına yönelik bir saldırıda kullanılacaktı” deniliyor.
E-postada, cephaneliğin gözaltındaki subaylar tarafından birliklerinde bulunan depolardan çıkartıldığı işaretleniyor ve söz konusu subayların Levent Göktaş''ın timi olduğuna dikkat çekiliyor.
Tim, eylem için Göktaş''tan talimat bekliyormuş:
Hedeftekiler ise Ergenekon savcıları!
*
Levent Göktaş''ı hatırlayalım…
Ergenekon Operasyonu''nun onuncu dalgasında tutuklanan Albay Göktaş''ın ev ve işyerindeki aramalarda “çok gizli” belgelere ulaşılmıştı.
Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ da fişlenenler arasındaydı!
*
İhbardaki iddiaların dahası var…
Cephaneliğin Poyrazköy''deki araziye gömülmesinin Bedrettin Dalan''ın bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği öne sürülüyor.
Eyvah; ABD''deki ''Ergenekon Firarisi'' Bedrettin Bey''in tansiyonu fırlayacak yine…
Peki, bütün bu iddialara karşı ne yapacağız?
Kulağımızın üzerine yatacağız…
Göz yumacağız…
Yok muamelesi yapacağız!
“Cephanelik İstek Vakfı''nın arazisinde bulunmuş da ne olmuş; bütün bu lav silahlarının, bombaların Dalan''la hiçbir alakası olamaz” diyerek Bedrettin Bey''e kefil olacağız!”
*
İstanbul Emniyeti''ne e-posta yoluyla yapılan ihbar doğru çıktı, cephanelik gün ışığına çıkarıldı:
Olsun, biz bu kapı gibi gerçeği de inkar edeceğiz…
İhbardaki çarpıcı iddialardan asla kuşkulanmayacağız!
“Ergenekon hayalettir, fasa fisodur” diyeceğiz.
Lav silahlarını, patlayıcıları, bombaları seveceğiz!
Hepsinin üstüne de…
Darbeci Ergenekon örgütüne kol kanat germek anlamına gelen örtbas etme, gizleme, yok sayma sürecinin adını “temiz gazetecilik” koyacağız.
