|
Pusudakiler

Gezi Parkı eylemleriyle başlayıp kısa bir sürede ayaklanma provasına dönüştürülen hadiseler, içerideki ''operasyonel muhalefet'' üzerinden gerçekleştirilen ve ''uluslararası dayanağı olan'' bir kampanyadır.

''Masum pozlarla'' kamufle edilmiş ''kirli mi kirli'' bir kumpastan söz ediyoruz.

Perde arkasında organizasyonu yapan güç odağı, yedi sene önce Ankara''yı kaybetmiş olan ve ''Eski Rejim''i yeniden kurabilmek için, örtülü operasyonlar icra ederek her defasında farklı yöntemlerle ''saldıran'' derin baronlardır.

*

Diplomatik pasaportlu provokatörler, Amerikan vatandaşlarının da içinde yer aldığı yabancı uyruklu ''eylemciler'' sadece yerleri değiştirilecek olan ''birkaç ağaç için'' meydanlarda fink atıyorlardı, öyle mi?!

Son eylemlerde Türkiye''de hangi ülkelerden kaç istihbarat mensubu vardı, pardon ''geziye'' çıkmıştı:

Çetelesini tutalım mı?

Gezi Olayları nedeniyle Washington ziyaretini iptal eden (eylemlerin destekçisi) Amerikan Elçisi, ''Türkiye''deki ajanların başına bir iş gelirse'' diye mi seyahatini erteledi, acaba?

*

Vaktiyle, Deniz Gezmiş Amerikan askerlerinin üzerine yürümüştü.

Gezi Parkı eylemcileri ise en çok ABD''den destek mesajı aldılar!

*

Farklı elbiselerle ancak aynı amaçla twitter''dan saldıran ''İçimizdeki Bilumum İrlandalılar'' da…

Yaşlı kurtlara bağlı ''Militan Medya'' da…

Batılı medya kuruluşlarının özelde Başbakan''ı genelde Yeni Türkiye''yi hedef tahtasına koyan adeta tıpkıbasım yayınları da ''kirli hesabın'' içindedir.

Türkiye ekonomisi, Batı medyasındaki kurgusal haberlerle, dezenformasyonlarla vurulmak istenmiştir.

İçeride ise borsada sert düşüşler yaşandı diye çok sevinenlere rastladık!

Bu ''IMF''ci Medya'' Türkiye''de ekonomi bir türlü batmıyor diye karalar bağlamıştır; o yüzden iki üç gün acayip bir biçimde heyecanlandılar ancak sevinmeleri çok kısa sürdü, bir defa daha elleri boş kaldı!

''Otel rezervasyonları iptal edilmeye başladı'' diye haberler yapanlar mı, Doğan Medyası''ndandı:

Utanmasalar, internetteki o haberlerine ''Yaşasın'' diye ''patlak'' koyacaklardı!

Hepsi, sadece yerleri değiştirilecek olan ''birkaç ağaç'' için, tabii!

Peki ya, bu hengâmede İstanbul''un baronları…

Dışarıya kaç milyar dolar ''sıcak para transferi'' yapmışlardır, acaba?

*

Türkiye''nin IMF''ye borcunu sıfırladığı…

Turizmin yükseldiği, yabancı kredi şirketlerinin peş peşe Türkiye''nin notunu yükselttiği bir vasatta…

Çözüm Süreci''nde en ileri mesafe alınmışken…

''Kalkışma Provası'' sahneye konmuştur!

Hem siyasi süreç hem de ekonomi vurulmak istenmiş, Türkiye''deki ''istikrar''a ateş edilmiştir.

Aynı zamanda, ''Sen şu Suriye ile artık ilgilenme, dön içine bak!'' da denmiştir.

ABD ve İsrail''e bütün hücreleriyle bağlı İstanbul Baronları…

İcra ettikleri ayaklanma provasıyla hedef aldıkları Başbakan''a da ''Çankaya''ya çıkma!'' demiş oldular.

Bu yolda, şimdiye kadar ''ağlak'' diye andıkları Bülent Arınç ile zamanında ''Çankaya''ya çıkmasın'' diye her çeşit kirli oyunu denedikleri Gül''ün sözlerine bel bağladılar!

Vah ki, vah…

*

Baronları bunalıma sokan hadise mi, 28 Şubat Soruşturması''nda sıranın sivillere gelmiş olmasıdır!

28 Şubat''ın beyni işadamlarıydı:

Aynen askerler gibi, ''Apoletli Medya'' da onların emrindeydi…

*

Sonunda ne mi olmuş?

Gezi Parkı''nda İsrail bayrağı açılmış!

Çevik Bir, Sincan mahpushanesinde…

Bu sahneyi, ekrandan izlemiş midir, acaba?

Telaviv''de Gezi protestosuna destek vermek üzere Türkiye Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup İsrailli ise zafer işareti eşliğinde İbranice, İngilizce ve Türkçe olarak ''Erdoğan istifa/Diren İstanbul/ Türkiye laiktir laik kalacak!'' diye sloganlar atmışlar!

Fazla söze ne hacet!

11 yıl önce
Pusudakiler
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü
İran bu sancılı günleri nasıl atlatacak?