|

SHP, 1989''da Kürt Raporu''nu yayınladığında Erdal İnönü Genel Başkan, Deniz Baykal Genel Sekreter, Ertuğrul Günay da Parti Meclisi üyesiydi.

O döneme göre cesur bir içeriğe sahip olan söz konusu rapor, Deniz Baykal başkanlığındaki bir komisyon tarafından hazırlanmıştı.

Baykal, rapora yazdığı sunuşta…

“Resmi politikaların yok saydığı Kürt konusunun korkusuzca tartışılması gerektiğini” vurguluyordu.

*

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yirmi yıl sonraki Baykal''ı yadırgıyor:

“SHP''nin o raporu aşağı yukarı bugün bizim söylediklerimize benziyor.” diyor.

Günay, Deniz Bey''e “Bu kadar da ''dün dündür bugün bugündür'' olmaz. Demirel taklidi fazla geliyor bir CHP''li lidere!” diye feveran ederken…

Deniz Baykal''ın günümüzde Kürt açılımına karşı çıkarak düştüğü yaman çelişkiye göndermede bulunuyor.

*

SHP''nin raporundan üç yıl sonra CHP yeniden kurulduğunda, Deniz Baykal Genel Başkan''dı.

O dönemde CHP''de ''ikinci adam'' olan Ertuğrul Günay, Kürt raporunun CHP''nin programına da işlendiğini hatırlatıyor…

“2008 Aralık ayına kadar da orada kaldı o ifadeler. Sonra çıkarıldı…” diye ekliyor…

Demek ki…

2009''un Ağustos''unda Kürt açılımına karşı sert muhalefetini sürdürmekte olan Baykal, “önlemlerini” aylar öncesinden almış!

Ne var ki…

Deniz Bey''in 1989''da sunuşunu yazdığı o Kürt Raporu''nu yok etmek mümkün olmuyor.

*

Yine yirmi yıl önce “Gladio” konusunda Meclis Araştırması talebinde bulunan da…

Yirmi yıl sonra “Ergenekon''un avukatı” olduğunu gururla tekrarlayan da Baykal''dan başkası değildi.

Deniz Bey''in böyle o kadar çok “gelgit”i var ki…

Siyasetin temel konularında gömlek değiştirir gibi fikir değiştirmesinin “slalom yapan siyasetçi” klasiğinden daha farklı bir anlamı olması gerekir diyorum, her defasında…

Baykal, zıt rolleri bile “başarıyla!” oynayan bir siyasi aktör…

Son yıllarda Erol Taş rolünde izliyoruz, CHP liderini…

Neredeyse ''kusursuz'' oynuyor.

*

MGK''nın Kürt açılımına destek veren bildirisini sert bir biçimde eleştiren Deniz Bey''in, açılım sürecinin bir “devlet politikası” olduğu gerçeğini bilmemesi mümkün değil…

Bir başka deyişle…

Altı yıl önce tezkerenin reddedilmesinin ne anlama geldiğini iyi bilen bir siyasi liderin, günümüzdeki Kürt açılımının hareket noktasını veya bu tarihi sürecin arkasındaki iradeyi bilmiyor olması imkansız…

*

Genelkurmay Başkanı''nın 30 Ağustos mesajlarını “Başbuğ planın bir parçası olmadıklarını ortaya koydu” şeklinde yorumlayan CHP lideri, Erol Taş rolünde iken bile komik olmayı başarabiliyor.

Org. Başbuğ''un vurguladığı “kırmızı çizgiler” Genelkurmay''ın açılıma karşı olduğunu göstermez.

TSK''nın Kürt açılımına destek veren devlet kurumları arasında yer aldığı aşikar…

Bunu görmek için de MGK toplantısından çıkan bildiri ile Başbuğ''un son açıklamasını doğru okumak yeterlidir.

*

CHP ve MHP, MGK bildirisine tepki göstermek suretiyle Genelkurmay''dan Kürt açılımı aleyhine çıkış bekledi:

Buna mukabil, Başbuğ''un söz konusu açıklaması muhalefet partilerine cevap niteliğindeydi.

15 yıl önce
Rol
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü
İran bu sancılı günleri nasıl atlatacak?