|
Seçim rutini
Gündelik hayatlarımızı ne belirliyor?

Ne yiyeceğimiz, ne düşüneceğimiz, nasıl konuşacağımız…

Günlük haftalık fallara bakan insan sayısı sandığımızdan çok fazla belli ki. Çoğu inanmadığını söylese de her gün yeniden bakmaktan kendini alamıyor.

Yıllar önce hayatımızı belirleyen üç meslek grubu olarak medya, tıp ve hukuk dikkatimi çekmişti.

Hâlâ egemenliklerini sürdürüyorlar. Hatta daha fazla yer kaplıyorlar aklımız, kalbimiz, vücudumuz üzerinde. Özetle hayatımız üzerinde.

Bunlar rutin oldu artık. Yeniden sanatın, aşkın, aşkın hallerin, felsefenin gündelik hayat içine gerektiği gibi ve yeterince karışması zaman alacak belli ki.

Bir de konjonktürel aktörler var.

Seçim zamanında öne çıkanlarla seçimsiz boşluklarda hayatımızda yer almayanlar.

Anketler meselâ…

Hemen hepsi bir amaca yönelik ama doğru ama çarpıtılmış ama basbayağı yalan haberler meselâ…

Türklerin nedense çok sevdiği sosyal medya meselâ…

Vitrinlerin ön tarafına bunlar konuyor bu ara.

Hangi anket doğru söylüyor üzerine öyle bir tartışma var ki içinden çıkmak imkânsız.

Yetmiyor… kendi yaptığı ya da inandığı anketinin 7 Haziran gecesi çıkmaması halinde sebepleri bile önden hazırlanmış bir sürecin içindeyiz.

Meselâ elektrikler giderse herhangi birkaç küçük yerleşimde, emin olun sebeplerden biri bu olacak.

Hele daha ses getiren bir kesinti olursa artık memleketin en az yarısını çıkan oyla açıklananın aynı olduğuna inandıramazsınız.

Seçimlerde hile yapılacağına dair öyle güçlü bir propaganda var ki şimdiden alternatif sayım merkezleri, çalışmaları için çağrıların bini bir para geziyor elektronik mektuplarda, sosyal medyada.

En az kırk küsur milyon oyun sağlamasını yapacak bir sistemin peşinde kimi insanlar.

Keşke böyle bir sağlama yapılabilse ama belli ki hem çok zor hem çok tartışmalı bir girişim.

Bu büyük iddialar, spekülasyonlar, tartışmalar, atışmalar sürerken sessiz sedasız birbirinden önemli olay hayatın içinde akıp gidiyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri kullandığı bütün haberleşme araçlarıyla medyaya Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in iki haftalık sağlık sorununun ardından görevine başladığını bildiriyor.

Sitesinde günlük olarak yayınladığı haber ve açıklamalarsa çok daha az dikkat çekiyor.

Sınırlarda günde ortalama belki yüz elliden fazla batı ve doğu sınırlarımızda yasa dışı olarak çıkış ya da giriş yaparken yakalananların rutin bilgisi yer alıyor.

Ya da gün geçmiyor ki bir, iki bazen yedi sekiz terör örgütü üyesi genelde silahsız ve teçhizatsız teslim olmasın.

Her gün düzenli gelen bu bildirimlerden anlaşılıyor ki her ay en az elli örgüt üyesi teslim oluyor.

Dikkatimizi bile çekmiyor.

Meteorolojinin yağmur fırtına güneş dolu uyarılarının da ancak başımızı dışarı çıkarıp fark edene kadar…

dolu taneleri pencereyi döverken sesiyle kendini duyurana kadar…

yağmur birden sırılsıklam edene kadar o uyarılara kulak asmadığımız gibi.

Oysa hayat kendi ritminde bildiği gibi gidiyor işte.

Gazetecilik açısından kalan on iki günde neredeyse sadece aynı konuyu benzer kelimelerle konuşmak, aktarmak, yazmak, anlatmak da seçimlerin rutini.

Seçim denince aklınıza uzun aralıklar gelmesin pek…

Tek parti iktidarında istikrarlı geçen 13 yılda bile her on altı ayda bir ya seçim ya referandum yapıldığını hatırlamıyoruz pek.

Seçime kadar akla hayale gelmeyecek iddialar, spekülasyonlar, potlar, tartışmalar, atışmalar dozunu artırarak sürüyor, sürecek.

Sonra millet kararını verecek ve ertesi gün çıkan matematiğe göre nasıl bir hükümet kurulacak hep beraber göreceğiz.

O zamana kadar politikacılar, gazeteciler hayatın kendi inceliklerini, armağanlarını askıya alacak belli ki.

Mümkünse siz bizim yerimize de dikkat edin yeni açan bir çiçeğe, köşedeki dilenciye, yağan yağmura, komşudaki hastaya, uykusundaki güzelliğine çocuklarınızın.
#Tek parti iktidarı
#Seçim rutini
#seçimler
9 yıl önce
Seçim rutini
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset