Ne kadar "Bizim durumumuz Fenerbahçe"ninkinden farklı", "Tedbiren ceza verildi" gibi ifadeleri duymaya alışsak da aslında "Al birini, vur ötekine" durumu mevcut. CAS"ın Fenerbahçe"nin cezasını onaması ister istemez tünelin ucunda azıcık da olsa görünen ışığı karartmaya yetti de arttı.

Amaçsız bir futbol düşünülemez… Bilmem kaç fark da yesen rövanşta tur için bir umudun vardır. Beşiktaş ilk maçta mağlubiyet alsa da sahada herhangi bir umutsuzluk yaşamadı, yaşatmadı da. Ancak işin CAS etabı, umutları da maçın ruhunu da zedeliyor.

Beşiktaş elese bir dert, elemese bir dert… Yine de turu geçmek bir başkalarının cezasını bir yıl daha çekmemek adına önemliydi.

Belli ki dün Olimpiyat"ı dolduran 40 bin aşkın taraftar, 2010-2011 sezonunda adı şikeye karışan Beşiktaş"ı değil, Fikret Orman yönetimiyle resetlenen, daha sağlam adımlar atmaya başlayan Beşiktaş"ı izlemeye gelmişti. Biz de bu satırlara Beşiktaş"ı yazmak için geçtik klavyenin başına.

Tromsö fizik gücü yüksek bir takım. Özellikle ilk yarıda hesapları tutturdular, beraberliğin yetiyor olmasını iyi kullandılar. Almeida ve Fernandes son vuruşlarda biraz daha akıllıca davransa gol için ikinci yarı beklenmeyecekti.

Bilic, takımını Erciyes maçındaki kadroyla sahaya sürdü. (İdeal kadro demiyorum çünkü yabancı sol bek henüz gelmiş değil.) Mevcut ideal kadro da demeyeceğim, çünkü Bilic, ne yapıp edip Oğuzhan"a ilk 11"de yer açmalı.

Dün ilk yarıdaki tabloya baktığımızda Beşiktaş"ın ihtiyacı olan bir çilingirdi; kulübeye bakınca da bu işin ehli Oğuzhan"dı. Genelde son yarım saate doğru oyuncu değişiklikleri yapan Hırvat teknik adam, bu kez doğru olanı yapıp erken davrandı; sol beke Atiba"yı çekip, ön liberoda da sadece Veli"yi bırakıp Oğuzhan"ı sahaya sürdü.

Bu noktadan sonra Atiba"nın sol bekte ne yapacağı değil, Oğuzhan"ın hücum gücüne nasıl katkı vereceği önemliydi. Hamle tuttu, tutacağı da gün gibi aşikardı. Sonrası da malum çorap söküğü gibi geldi.

Sevinmek için biraz daha bekleyeceğiz. Ancak neye sevineceğiz? Avrupa"da olmayı sonuna kadar hak eden bu takımın cezasını bu yıl çekip bir yılı kurtardığına mı, yoksa bir yılı kaybettiğine mi?