Siyasetin din dışı kutsallıklar üreten "zorba" bir aygıta dönüştürülmesi, bir yandan bizi her an yepyeni yapay sorunlarla boğuşmak zorunda bırakıyor; öte yandansa, sahip olduğumuz enerji ve birikimimizi heba etmekten başka bir işe yaramıyor.

Tam bu noktada elitlerimize, yaratılan yapay sorunlarla ülkemizin ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda tam bir çıkmazın eşiğine sürüklenmesine yol açan bu karabasan ortamının kendilerine de toplumumuza da hiç bir şey kazandırmayacağını, bölgemizin en güçlü ülkesi olarak yürüyüşümüzü engellemekten başka bir işe yaramayacağını altını çizerek anımsatmakta yarar görüyorum.

Hafta sonunda Düzce''deydim. Önceki hafta da Antalya''daydım. Çeşitli vesilelerle Anadolu''ya yaptığım bu iki ziyaret sırasında Türkiye''deki resmi gündemle toplumun gündeminin asla örtüşmediğini gözlemledim. Çeşitli dostlarla ve okuyucularla yaptığımız sohbetlerde her şeyden önce Yeni Şafak''ın toplumun sesine, iradesine ve duyarlıklarına duyarlı, kucaklayıcı ve kuşatıcı yayın çizgisinin takdirle karşılandığını gördüm. Hemen her Yeni Şafak okuyucusunun Yeni Şafak''ın sorunlarıyla ve sorumluluklarıyla yakından ilgileniyor olması, daha bir cesaretlenmeme, heyecanlanmama yol açtı.

Gerek okuyucularımızla, gerekse vatandaşlarımızla yaptığımız birebir görüşmelerde toplumumuzun Ankara''da oluşturulan yapay gündemlere karşı, her şeye rağmen, geleceğe engin bir ümitle ve güvenle baktığını gözlemledim.

Toplumumuz, zoraki olarak ihdas edilen anormalliklere ve absürtlüklere "bu da geçer yahu" diyecek kadar endinden emin. Çünkü, bu ülkede bizi kardeşliğe, barışa, aydınlık ve huzur dolu bir geleceğe götürebilecek tek ortak paydanın müslümanlık olduğunun bilincinde. Müslümanlığın dışında adeta "deli gömlekleri" olarak giydirilmeye çalışılan, bu toplumda karşılığı olmayan ve zoraki olarak dayatılan mühendislik projelerinin hiç birinin, toplumumuzun yüzyıllardan bu yana kimliğini, anlam haritalarını, zihin kalıplarını; siyasi, ekonomik ve kültürel davranış biçimlerini oluşturan ve bu rolünü her geçen gün daha da güçlü ve belirleyici şekillerde üstlendiği gözlenen müslümanlığa karşı asla bir alternatif oluşturamayacağının çok iyi farkında.

O yüzden hem toplum olarak hem de Yeni Şafak olarak alnımız ak, önümüz açık diyor, hepinize huzur ve barış dolu bir hafta diliyorum.