|
Gündemde yine Trump var!
Donald Trump
ABD Başkanlığı döneminde ziyadesiyle ilgi odağıydı. Trump’ın “
Twitter
” hesabını 90 milyona yakın kişi takip ediyordu. Sadece Amerikalılar değil dünyanın birçok ülkesinden takipçiler Trump’ın “Twitter” hesabından yapacağı açıklamaları merakla bekliyorlardı. Trump hile yapıldığı iddiasıyla Kasım 2020 seçimlerinin sonuçlarını kabul etmedi. 6 Ocak 2021’de Amerikan Kongresi Trump taraftarı öfkeli kalabalıklar tarafından işgal edildi. Seçimin çalındığı iddiasını ısrarla sürdüren Trump’ın “Twitter” hesabı bu süreçte askıya alındı.
Joe Biden
’ın Başkanlık görevine başlamasının ardından Trump diğer sosyal medya mecralarından da dışlandı. Trump’ın alternatif mecra arayışlarıysa fiyaskoyla sonuçlandı.
Trump bir dönem Başkanlık yapmasına, üstelik görev başındayken seçim kaybetmesine rağmen Amerikan siyaseti üzerindeki etkisini sürdürüyor. Trump hem 2022’deki ara seçimler, hem 2024’teki Başkanlık seçimlerinde başrol oynayacak.
Cumhuriyetçi Parti’
deki rakipleri bile Trump’ın gücünü itiraf ediyorlar. Buna göre Trump eğer isterse Cumhuriyetçi Parti’nin 2024’te tartışmasız Başkan adayı. Trump’ın siyasi gücünü koruyor olması tabii ki ABD’nin Avrupa’daki liberal müttefikleri için kötü haber. Bu yüzden ABD Başkanı Joe Biden, Çin’e karşı ortak bir cephede toplamak istediği Avrupalı müttefiklerinin endişelerini gidermeye çalışıyor.
Trump 2022’deki
“Temsilciler Meclisi”
ve
“Senato”
seçimlerinde kendisine yakın isimlerin aday olması için çalışıyor. Parti’nin ana akım kanadıysa güç kaybetmeye devam ediyor. Öte yandan Cumhuriyetçiler tarafından yönetilen eyaletlerde
“erken oy”
veya
“postayla oy”
kullanılmasını kısıtlamaya yönelik girişimler giderek artıyor. Demokratlar ise bu girişimleri akamete uğratmak için çaba harcıyorlar. “Erken oy” ve “postayla oy” daha çok Demokratlar’a yarıyor. Kısacası, Cumhuriyetçiler aleyhlerindeki nüfus değişimine savaş açmış bulunuyorlar.
Galiba Trump ABD başkanları arasında hakkında en çok kitap yazılan kişi. Trump hakkında yazılan kitaplardan neredeyse bir külliyat oluştu. En son yazılan kitaplarda Trump’ın seçim kaybetmesine rağmen iktidarda kalmak için darbe yapmayı düşündüğü bile iddia ediliyor. Bir diğer iddiaysa Trump’ın gider ayak İran’a savaş açmak istediğiydi. Bu iddiaların kaynağında ise Trump’ın 2019’da Genelkurmay Başkanı olarak seçtiği
General Mark Milley
yer alıyor.
Sözkonusu kitaplarda Milley’nin Trump’ın darbe yapmasını ve İran’a savaş açmasını önlemek için büyük çaba harcadığı belirtiliyor. Darbe iddiaları “
Pulitzer
” ödüllü “
Washington Post
” muhabirleri
Carol Leonnig
ve
Philip Rucker
tarafından yazılan
‘Tek Başıma Halledebilirim’
(I Alone Can Fix It) adlı kitapta yer alıyor
. “Wall Street Journal”
muhabiri
Michael Bender
de geçtiğimiz günlerde yayınlanan
“Açıkçası, Bu Seçimi Biz Kazandık: Trump’ın Nasıl Kaybettiğinin İçerden Hikâyesi”
kitabında benzer iddialara yer veriyor.
“New Yorker”
dergisi yazarlarından Susan Glasser ve eşi “New York Times”ın Beyaz Saray Baş Muhabiri
Peter Baker
da henüz yayınlanmamış ortak kitaplarında Trump’ın darbe tezgâhladığına dair iddialara yer veriyorlar.
Darbe iddialarını reddeden Trump ise
“darbe yapmayı düşünseydim, bunu konuşacağım en son kişi Milley olurdu”
diyor. Trump ABD’yi savaşa sokan değil,
“sonsuz savaşlar”
dan çıkaran Başkan olduğunu belirterek İran’a savaş iddialarını da reddediyor. Trump’ın darbe yapmayı düşündüğü iddialarına ilginç yorumlardan birisiyse şöhretli “
Neoconlar
”dan
John Bolton
’dan geldi. Bolton, Trump’ın darbe yapacağı iddiasının Trump’a çok fazla itibar kazandırdığını belirterek,
“Bu, önceden düşünmeyi, plânlamayı, strateji oluşturmayı, destek sağlamayı gerektirir ve ben onun bunu yapabileceğini sanmıyorum”
diyor. Hatırlatalım, Trump önce Ulusal Güvenlik Danışmanı yaptığı Bolton’ı bir buçuk yıl sonra küçültücü biçimde kovmuştu. Trump, savaştan başka bir şey düşünmediğini belirttiği Bolton hakkında
“Onu dinlemiş olsaydım şu anda 5. Dünya Savaşı’ndaydık”
demişti. Bolton da kovulduktan sonra Trump aleyhinde
“Olayın Gerçekleştiği Oda”
başlıklı zehir zemberek bir kitap kaleme almış idi.
Trumpizm
”i oluşturan sosyo-ekonomik koşullar değişmediği veya ‘sahici bir lider’ ortaya çıkmadığı sürece, Trump önümüzdeki yıllarda da etkili bir siyasi figür olacak gibi gözüküyor.
#Trump
#Mark Milley
#Pulitzer
#Washington Post
#Wall Street Journal
#New Yorker
#New York Times
3 yıl önce
Gündemde yine Trump var!
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset