
1440/2019 yılı haccı, dün itibariyle bitti.
Resmi açıklamaya göre, bu yıl toplam 2 milyon 489 bin 406 kişi hacı olmuş.
Bunların 634 bin 379’u Arabistan’dan, 1 milyon 855 bin 27’si ise dışarıdan gelmişler.
Ticari vizeyle, işçi statüsüyle ve sair yollarla gelerek hac yapanlar toplam rakama dâhil değil, ki bunların da yaklaşık 500 bin kişi olduğu tahmin ediliyor.
Bu hizmetin önemini sadece ulaştırma-servis konusu üzerinden anlamak ve anlatmak mümkün. Zira, örneğin Mekke’de hacıların çok büyük bir bölümü, Kâbe’ye 3-7 kilometre mesafedeki otellerde konaklıyor. Hac dışında Kâbe merkezli olarak yürüyen ibadette hacıların merkeze ve oradan kaldıkları otellere ulaşmaları son derece önemli, çünkü bunun 7/24 kesintisiz yapılması gerekiyor.
TÜRSAB’ın bu hizmetinin kıymeti ise, servislerin, Mekke Emirliği’nin kuralları gereğince, bayramdan üç gün öncesinden, bayram sonuna kadar durdurulmasıyla ortaya çıkan zorluklardan anlaşılabiliyor. Zira, bu günlerde Kâbe’ye gitmek ve oradan otele dönmek isteyen hacılar, fırsatı ganimet bilen taksicilerin ve şahsi araç sahiplerinin insafıyla başbaşa kalıyor. Normal zamanda yirmi Riyal olan ücret, birden beş yüz riyale kadar yükseltilebiliyor! Üstelik aradığınız her saatte bu araçları elinizin altında bulamıyorsunuz...
Öte yandan, Canatan’la yaptığımız bir görüşmede vâkıf olduğumuz kadarıyla, servis sorunu çözülmediğinde başka cihetlerden de büyüme özelliği gösteriyor. Örneğin, hastaların Arafat’tan Mekke’ye doğrudan indirilmeleri özel bir ekibi ve gayreti gerektirirken, hasta otobüslerinin belli bir ücret karşılığında tahsis edileceğine dair bir dedikodu, ortamı birden geriyor.
TÜRSAB yetkilisi olarak Canatan konuya hemen müdahale edip, Diyanet’i de bilgilendirme ve yardım talep etme nezaketiyle yanına alarak, gerekli resmi görüşmeleri yaptığında ancak durum normalleşebiliyor.
Hacca gitmek için Diyanet’e altmış yaşında müracaat eden birine, kura çekimleri nedeniyle ancak yetmiş üç yaşında bu imkânın sağlanabildiğini düşündüğümüzde, neden söz ettiğim ve bunun neden önemli olduğu kendiliğinden anlaşılacaktır. Zira, yetmiş üç yaşındaki hacının, genç sayılabilecek hacıları ibadette yavaşlattığı hatta engellediği yolunda oluşan yaygın bir kanaat mevcut. Oysaki o hacı ölmeyi göze alarak, hatta arzulayarak geliyor Mekke’ye. Bu durumda onu engellemek kimsenin haddine değil, harcı da değil. Üstelik genç olanların hac ortamında sağlıklı kalacaklarına dair de kimse garanti veremez.
Burada önemli olan, söz konusu yaşlı hacıları mezkur suçlamalardan koruyacak bir mekanizmanın Diyanet ve TÜRSAB tarafından birlikte kurulması.
Özü itibariyle zor olan haccın ifasını, Rabbimiz tüm Müslümanlara huzur ve sağlık içinde nasip etsin inşallah.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.