Bazı semtlerinde hala çatışmaların yaşandığı Trablus'ta, halk can güvenliği nedeniyle sokağa çıkmaya çekindiği için ticari hayatın da canlılığını yitirdiği görülüyor.
Kentin işlek caddelerindeki dükkanlar genelde kapalı iken, nadiren açılan dükkanların da rafları boş duruyor.
Trabluslular, başta ekmek olmak üzere, ihtiyaç duyduğu tüm temel gıda maddelerini bulmakta zorluk çekiyor.
Sokak aralarına kurulan küçük pazarlardan aldıkları yiyeceklerle tencerelerini kaynatmaya çabalayan halk, satın aldıkları şeyler için normalden birkaç kat daha fazla para ödemek durumunda kalıyor.
Çok sayıda gazetecinin kaldığı 5 yıldızlı otellerde de yiyecek-içecek stoklarının tükenmeye yüz tuttuğu belirtiliyor.
Trablus Hastanesi Doktoru Abubekir Anes, sağlık sorunları yaşayan Libyalılar'ın yanı sıra çatışmalarda yaralanan onlaca kişinin de hastaneleri doldurduğunu ifade etti.
Yoğunluk nedeniye artık ilaç ve tıbbi malzelerin yanı sıra kan temin etmekte de sıkıntı yaşadıklarını belirten Anes, bu nedenle halktan ilaç ve kan bağışında bulunmalarını istediklerini söyledi.
Anes, isyandan önce hastanelerde çalışan yabancı uyruklu doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanları ülkelerine döndüğü için hastanelerde personel yetersizliği olduğunu kaydetti. Anes, bu nedenle pek çok Libyalı kadının hastanelerde gönüllü çalıştığını bildirdi.
Öte yandan, muhaliflerin Trablus'ta kontrol alanlarını her geçen genişletmesiyle birlikte şehri terk edenlerden geriye kalan yağmalanıyor.
Yağmacılar, Kaddafi ve beraberindekilerin geride bıraktıkları araçları, araçların yedek parçalarını ve depolarındaki benzinini, ev eşyaları ile giyecekleri kamyonetlere yükleyerek götürüyorlar.
Yağmacıların dışında muhalif güçler tarafından ele geçirilen yerlerden alınanlar da muhalif birliklerinin kamplarında dağıtılıyor.
