Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, salgının gölgesinde geçen iş yaşamına ilişkin soruları yanıtladı. Günlük faaliyetlerini yönetmek üzere yakın çalıştığı ekipten iki özel kalem müdürü ve şoförünün, kendisinin işe odaklanmasını engelleyebilecek hususları üstlenme konusunda fevkalade çalıştığını söyleyen Ülker, “Ne düşüneceğimi çok iyi biliyor, ona göre aksiyon alıyorlar” dedi. Yönetim kurulu başkanı olduğu 2020’nin başından bu yana operasyonel işlere hiç vakit ayırmadığını, bu işlerin CEO’ların sorumluluğunda olduğunu belirten Ülker, “Benim işim daha ziyade stratejiye, tasarıma, yönetişim modellerine odaklanmak. Holdingimizi ve iştiraklerimizi geleceğe hazırlamakla ilgili projelere vakit ayırıyorum” diye konuştu.
HOLDİNGE YÖN VERİYORUM
Birçok ciddi sorumluluğu CEO’ların üstlendiğini belirten Ali Ülker, “Yönetim kurulu başkanı olarak benim görevim holdinge yön vermek. Bunun yanısıra çalışanlarımızla iyi bir iş hukuku oluşturmak, adil süreçlerin işlemesini sağlamak, bu sorumluluğu tedarikçi ve müşteri boyutunda da yerine getirmek, tüm paydaşlarımızla iyi bir iletişim ve sağlıklı ticari ilişkiler kurulmasını denetlemek...” dedi. Ülker, koronavirüsün tüm çalışanların ve paydaşlarının eskisinden daha çok kenetlenmesini sağladığını belirti.
SEYAHAT ETMEYİ ÖZLEDİM
Salgınla yurt dışı seyahat kısıtlamalarının çalışma sistemini değiştirdiğini, seyahatleri ertelemek durumunda kalınca evde ve ofiste geçen sürenin arttığını belirten Ülker, seyahat etmeyi özlediğini açıkladı. Ülker, en kısa zamanda yurt dışındaki işletmelere yeniden gidebilmeyi, oradaki çalışanlarla fiziksel ortamda bir araya gelebilmeyi umduğunu söyledi.
SOSYAL MEDYAYA TEMKİNLİ
Kalıplara sıkışan bir iş yaşamını kabul edemeyeceğini belirten Ülker, “İşimi belirli saat dilimlerinde yapmaktan ziyade tam anlamıyla yaşıyorum. Bazen kafamda bir soru işaretiyle uyuyor, sabah kalktığımda cevabını bulmuş oluyorum. Belki de başarımızın sebeplerinden biri de bu ‘işi yaşama’ anlayışıdır.” Sosyal medyaya temkinli yaklaştığını belirten Ülker, “Objektif bakış çok önemli. Sosyal medyada bunu bulamama riski var” dedi.
İKİ PATRONUM VAR
- Hafta sonunu doğada geçirmenin kendisine terapi gibi geldiğini söyleyen Ali Ülker, “Ancak pandemi döneminde tabiattan da uzak kaldım maalesef” dedi. Ülker, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Açıkçası ben bir patron değilim. Halihazırda bir patronum, hatta biri işte, biri de evde olmak üzere iki patronum var. İşteki patronum, holdingimizin çoğunluk hissesinin sahibi Murat Ülker Bey, evdeki de tabii ki eşimdir. Dolayısıyla patronlukla ilgili tanımlamalar bana göre değil. Yönetim kurulu başkanıyım ve bu görevimi profesyonelce yerine getirmeye çalışıyorum. Bunu yaparken de çalışanlarla olan ilişkilerimde, özellikle de yakın çalıştığım kişilerle ilişkilerimde tutarlılığa önem veriyorum. Yönetici konumundaki herkesin güçlü bir adalet anlayışıyla hareket etmesini çok önemsiyorum.”
YATARKEN DUA EDİYORUM
Telefonla yaşamaya alıştığını, sabah ilk telefona baktığını, gece yatarken kötü haberle uyanmamak için dua ettiğini dile getiren Ali Ülker, “Ancak tatilde en çok cep telefonunun çekmediği yerleri seviyorum” dedi. Genelde gece 01.00-02.00’ye kadar oturduğunu, hafta sonları dahil hiç geç kalkmadığını, zamanın kendisini yönetmesini de sevmediğini söyleyen Ülker şunları söyledi: “Yaşım ilerledikçe işlerimde de daha seçici olmaya başladım. Herkesin üstüne düşeni yapması gerektiğine inanıyorum.”
