|

Ticarette yeniden Asya zamanı

Türkiye, başta Çin ve Hindistan olmak üzere dış ticaret açığı verdiği ülkelere yeniden odaklandı. ‘Yeniden Asya’ mottosuyla ithalatı azaltıp, ihracatın artırılması hedefleniyor. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Asya ve Pasifik coğrafyasını artık ihracat pazarlarımız olarak görmenin vakti geldi, geçiyor” dedi.

Mesude Demirhan
00:00 - 19/01/2021 Salı
Güncelleme: 20:40 - 18/01/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Ülkemizin dış ticaret açığında önemli bir yer tutan Asya Pasifik ülkeleri ile yeni bir sayfa açılıyor. Başta Çin ve Hindistan’a dikkat çeken Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Asya ve Pasifik coğrafyasını artık ihracat pazarlarımız olarak görmenin vakti geldi, geçiyor. Dış ticaret açığı verdiğimiz bu ülkeler ithalat için uzak değilse, ihracat için hiç uzak değil. Asya’ya yönelik yeni atılımlar yapmanın tam zamanı. Orta sınıfı gittikçe genişleyen, tüketim alışkanlıkları hızla çeşitlenen, teknoloji ve yenilikçilik altyapısı hızla gelişen devasa bir pazardan bahsediyoruz. Bu nedenle ‘Yeniden Asya’ demenin tam zamanıdır. Avrupa’nın yavaşladığı bir dönemde, yeni pazarlara açılarak ihracatımızı sürdürülebilir kılmak için bir engel görmüyoruz”dedi. Bakan Pekcan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen “Yeniden Asya, Türkiye’nin Asya Ülkeleri ile Ticaretinin Geliştirilmesinde Yeni Perspektifler” toplantısında konuştu.

SİZ SÖYLEYİN BİZ YAPALIM

“Biz neden bu ülkelere yeterince ihracat yapamıyoruz? sorusunu soran Pekcan, şöyle devam etti: “Bizim Singapur ile STA’mız var, gümrük vergilerimiz sıfır, Güney Kore ile STA’mız var. Sanayi ürünlerinin tamamında gümrükler sıfır. Japonya görüşmeleri sürdürüyoruz ama sanayi ürünlerinde zaten yüzde 47’sinde gümrükler sıfır. Dolayısıyla ‘STA’mız yok, gümrük vergileri yüksek’ diye şikayet etme şansımız da yok. Lojistik de kısaldı, destekleri de bu bölgelere diğer bölgelere nazaran daha fazla veriyoruz. Daha ne istiyorsunuz bizden, söyleyin biz onları yapalım. Yeter ki bu bölgedeki dengesiz ticareti beraber el birliğiyle önleyelim.”


Bakan Pekcan, “2020 yılında bölge ülkelerinin Türkiye’nin ihracatındaki payı yüzde 14,3 iken, ithalatında payı ise yüzde 33,7 olmuştur. Bu da Asya ülkeleri ile dış ticaretimizin halen ne kadar dengesiz olduğunun ve bu ülkelerin dış ticaret açığımızda belirleyici rol oynadığının göstergesidir. Sürdürülebilir olmayan bu ticaret yapısını değiştirmemiz gerekmektedir. Onun için buradayız ve el birliği yapıyoruz” diye konuştu.

GELİŞMELERE KAYITSIZ KALAMAYIZ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, son 1 ayda Endonezya, Bangladeş ve Pakistan’ı ziyaret ettiklerini ve ana gündem maddelerinin yatırım, ticaret ve savunma sanayi konuları olduğunu belirterek, “Ülkemizin, yatırımcılarımızın ve üreticilerimizin çıkarı neredeyse oraya yöneliyoruz” dedi. Çavuşoğlu, Asya’nın bugünkü önemine işaret ederek, “Tarihin sarkacı bir kez daha ana kıta Asya’ya yöneldi. Bugün tüm veriler 21. yüzyılın Asya asrı olacağını gösteriyor. Birçok ülke de bu gerçeğin bilinciyle hareket ediyor. Bizim de bu kıtanın asli unsuru olarak bu gelişmelere kayıtsız kalmamız düşünülemez. Yeniden Asya, aslında sizlerin önünü daha fazla açmak için ortaya konan bir girişimdir” diye konuştu.


DIŞ TİCARET AÇIĞIMIZIN %40’INI ÇİN OLUŞTURUYOR

DEİK Başkanı Nail Olpak da, Asya bölgesinin en büyük ekonomisi olan Çin’in, Türkiye’nin ithalatında birinci, ihracatında 15’inci sırada yer aldığına işaret ederek, şunları kaydetti: “Çin, dış ticaret açığımızın yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Asya’nın kalanı toplam dış ticaret açığımızın yüzde 88’ine ulaşıyor. Neredeyse bölgeyi dengeleyebildiğimiz zaman açığımız ortadan kalkacak. Zor ama önemli bir hedef. Bölgenin dış ticaret üstünlüğüne baktığımızda, iki eksen görüyoruz. Biri, tedarik zincirinde teknoloji ve Ar-Ge altyapısına dayanan politikalar, diğeri de bölgesel ekonomik entegrasyona yönelik projeler. Yani Asya’nın; bir yandan daha değerli olanı üretme bir yandan da bunun için pazar oluşturma çabaları dünyanın geri kalanı üzerinde ticaret üstünlüğü kurmasını sağlıyor.”

#Türkiye
#Ticaret
#Asya
3 yıl önce