
İstanbul ve çevresinde etkili olan Marmara Denizi merkezli depremler, bölgede tedirginliği artırdı. Art arda yaşanan sarsıntıların ardından gözler bir kez daha bilim insanlarına çevrildi. Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, depremlerin Marmara’daki aktif fay hattının bir kez daha kendini hatırlattığını belirtti. Görür, özellikle İstanbul’a yakın bölgelerde yaşayan vatandaşların ve yerel yönetimlerin depreme hazırlık konusunda daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Marmara’daki sismik hareketliliğin ciddiyetine dikkat çeken Görür, “Bu tür depremleri ciddiye alın, büyük Marmara depremi kapıda olabilir,” uyarısında bulundu.

İSTANBUL'DA 6.2 ŞİDDETİNDE DEPREM
İstanbul ve çevre illerde hissedilen art arda depremler, bölge halkında paniğe neden oldu. En büyüğü 6.2 olan sarsıntılar sonrası Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür uyarıda bulundu. Uzman isim sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Marmara Denizi'nde aktif olan Kumburgaz Fayı'na dikkat çekti.

ART ARDA DEVAM ETTİ
23 Nisan 2025 Çarşamba günü İstanbul Silivri açıklarında art arda depremler meydana geldi. En şiddetlisi 6.2 büyüklüğünde ölçülen depremler, İstanbul'un yanı sıra Marmara Bölgesi'ndeki birçok şehirde hissedildi. Sarsıntılar, bölgede ve çevre illerde yaşayan vatandaşlarda büyük endişeye neden oldu.

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür uyardı
"12 sularında Silivri açıklarında 4,0 deprem oldu. Deprem Kumburgaz Fay zonunda. Bu fay kilitli bir fay, enerji biriktiriyor. Zaman zaman da küçük depremler yapıyor. Yeri anlamlı, dikkatli olmak lazım. Kumburgaz Fayı yükleniyor"

"ASIL DEPREM DAHA BÜYÜK"
Naci Görür yaptığı son açıklamada şunları paylaştı:
"İstanbul'da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara'da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7'nin üzerinde olacak.

Deprem deprem olduğu zaman konuşulmayacak kadar önemli bir konudur. Depremin olmadığı zaman konuşup önlem almak lazım. Bunu başta hükümet, sonra belediye ve halk el ele vererek kenti depreme hazırlaması lazım. Kentsel dönüşüm, bina yapmak kenti depreme hazırlamak değildir. Deprem dirençli kent apayrı şeydir. Artık gerekeni halk yapmalıdır. Yapacağı şey gözetim ve denetimdir."