
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye açıktan düşmanlık eden Avrupa Birliği’ne resti çekti: 16 Nisan’dan sonra çok sürprizlerle karşılaşabilirler. Türkiye bunları kabullenecek bir ülke değil. Ekonomik ilişkilerimiz devam eder ama siyasi ve idari anlamda gözden geçirmeler olabilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan sonrasında Avrupa Birliği ile ilişkilerin yeniden gözden geçirileceğinin sinyalini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan CNNTURK televizyonunda soruları cevapladı. Amanya'nın yeni Cumhurbaşkanı Steinmeier'in Türkiye'yi hedef alan sözleri ile son zamanlarda açıktan düşmanlık eden Avrupa ülkelerine tepki gösteren Erdoğan satır başları ile şunları kaydetti:
Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanına diktatör diyecek kadar düşünce, inançtan yoksun olanların bir şey söylemeye hakları yok. Almanya, Hollanda, İsviçre, Danimarka neler söylüyor. Seçimi atlatalım ondan sonra gelin deniliyor. Ne demek seçimden sonra gelin? AB'nin müktesebatını yok saydılar. Değerlerini çiğnediler. Üzülerek hiç istemezdim böyle bir şey olsun. Almanya Cumhurbaşkanı açıklama yaptı. İyi arkadaş olmamıza rağmen. Beni hedef alan adımı zikrederek yaptı açıklamayı. Bu açıklamadan dolayı kendisine Teessüf ediyorum. Keşke böyle bir açıklamayı yapmamış olsaydı. Almanya'daki faşizan baskıları söylüyorsam bunu tanımı içinde söylüyorum.
Nazi benzetmesini yaparak söylüyorsam bunu tanımı içinde söylüyorum. Aynı şeyi Hollanda için de söylüyorum. Hollanda'yı Şansölye sahiplendi. Benim bakanımı konsolosluğa sokmayacaksın, benim vatandaşımı köpeklerinize ısırtacaksın. Hani nerede uluslararası hukuk? Sonra biz Nazizm, Faşizm deyince rahatsız oluyorsun. Tanımın içinde buraya otuyor yaptığınız. Kimse rahatsız olmasın. Faşizm mi diyelim? Hangisini istiyor? Hangisini istiyorsa onu deriz.
O dönemde düşünün iki şey vardı; İtalya'da faşizm, Almanya'da nazizm. Bunlar birbirleriyle uzak şeyler değildi. Bunlar bir dayatmanın baskının aslında tezahürüydü. Şuanda yapılan da bu değil mi? Türk ve Müslümana karşı yapılıyor bu. Türk ve Müslümana ayrı muamele, PKK'ya ayrı muamele. Onların hepsinin önünü açıyorlar. Onların Kandil'deki başı video konferansla konuşuyor ama Türkiye Cumhurbaşkanı konuşma yapamıyor. Şu anda gündemimde Almanya'ya gitmek yok. Bütün bu gündemlerin hepsini 16 Nisan belirleyecek. 16 Nisan'dan sonra çok sürprizlerle karşılaşabilirsiniz onlar da karşılaşabilir
Bizlerin liderler zirvesine katılmamızı kabullenmediler. Şu anda hala yarım ağızla bir şeyler söylüyorlar. Türkiye artık bunları kabul edecek bir ülke değil. Sorun bizden kaynaklanmıyor. Sorun AB üyesi ülkelerin bir kısmından kaynaklanıyor. İngiltere ne yaptı? Referanduma gitti, adımını attı. Ben İngiltere'nin bu duruşunu takdir ediyorum.
Ekonomik ilişkiler devam eder ama AB ile siyasi ve idari konularda gözden geçirme ihtiyacımız olabilir. Bakanımı engelliyor. Genişlemeden sorumlu zat ismini bile vermeyeceğim gidiyor bizler için küstah tabirini kullanıyor. Aynaya baksın ya. Küstahlar bize küstahlık taslayamaz. İleriye gidenler aynı karşılığı bulacaklar. Türkiye ile böyle gayri ahlaki bir yarışa girilemez. Aynı cevabını alırlar. Bir taraftan müzakere masasında olacaksın bir taraftan da bunu yapacaksın. 3 milyon mülteciyi alacaksın ev sahipliği yapacaksın 'ne olur bize göndermeyin' diyecekler.
(Geri Kabul Anlaşması konusunda adım olabilir mi? sorusu üzerine) Dedimya 16 Nisan birçok şeyleri belirleyecek. A'dan Z'ye bunları hükümetimizle oturacağız, bunların hepsini bir gözden geçireceğiz hayırlısıyla.
Anket sonuçlarıyla ilgili bilgi paylaşıp paylaşamayacağı sorulan Erdoğan, şunları kaydetti: “Buralarda rakamları şu anda vermek doğru olmaz ancak ben şunu söyleyeyim, yoğun bir kampanya sürecinin içerisindeyiz. Fakat yaptığımız son anketlerde de gördüğümüz durum tespit, yani 'evet' oylarının her geçen gün önde ve yükselerek devam ettiğidir. Burada bizim asıl hedefimiz bu yükselen 'evet' oylarının çok daha yükselmesi. Faraza yüzde 52 ile beni milletim cumhurbaşkanı seçti. Diyoruz ki şimdi milletim, yani MHP'nin, Büyük Birlik Partisi'nin Saadet Partisi'nin tabanının yaklaşımı ortada. Bunun da artarak devam edeceğine inanıyorum." “O zaman yüzde 52'nin üzerinde bir şey beklediğinizi söylemiş oluyorsunuz değil mi?" şeklindeki soruya Erdoğan, “Çok çok üstünde." yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, telefonda görüştüğü İngiltere Başbakanı Theresa May'e Londra'daki terör saldırısından derin üzüntü duyduğunu ifade ederek taziyelerini iletti. Masum insanların hedef alınmasının tüm insanlığa karşı bir saldırı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Türkiye olarak Birleşik Krallık'ın acısını derinden hissettiklerini ve İngilizlerin acılarını paylaştıklarını belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası barış ve güvenliği de tehdit eden terörizmle mücadelede dost ve müttefik Birleşik Krallık'la tam bir dayanışma içerisinde olduğunu ifade etti. İki lider, terörle ortak mücadele ve istihbarat iş birliği konularında kararlılıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Balkan Federasyonu üyeleri ile bir araya geldi. Burada bir konuşma yaparak 16 Nisan referandumuna değinen Erdoğan, yeni sistemin şifresinin istikrar ve güven olduğunu belirtti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Anayasa değişikliğine ilişkin referandum süreci Türkiye için önemli bir husus. Bu kadar önemli bir hususta ciddiyetsiz yaklaşımlar ortaya konulmasından millet adına üzüntü duyuyorum. Ana muhalefetin başındaki zatın söylediklerini şöyle 20-25 maddelik liste halinde önüme koyup bakıyorum; sonra derin bir şüpheye düşüyorum.
Acaba biz mi başka bir ülkede yaşıyoruz, yoksa bu zat mı başka bir dünyada yaşıyor. Çünkü söylediği hususların anayasa değişikliği ile uzaktan yakından bir ilgisi yok. Kılıçdaroğlu'nun sözünü ettiği tek adamın nerede olduğunu kendisi de bilmiyor. Ey Kılıçdaroğlu; senin partinin genel başkanlığını yapmış olan İnönü tek adamdı. Çünkü onlar başkasına hayat hakkı tanımıyorlardı. Kılıçdaroğlu, şimdi böyle bir şey yapsak nasıl olur? Demokrasilerde böyle bir şey olabilir mi? Olamaz.
Yalan söylüyor. Ne diyor, 'Cumhurbaşkanı Meclisi feshedebilir.' Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi falan yok. Böyle bir şey yok. Akşam yatıyor bir başka yalan, sabah kalkıyor bir başka yalan. Adeta yalan makinesi. Cumhurbaşkanının yetkisi ise hükümet faaliyetleriyle ilgili olarak anayasa ve yasalara uygun kararnameler çıkarmaktan ibarettir, anayasaya, kanunlara ters kararname çıkaramaz. Buradan tek adamlık çıkması mümkün mü?
Yeni sistemin şifresi istikrar ve güvendir. Türkiye'nin istikrar ve güven ortamına vurulan darbeler yüzünden geçmişte çok büyük bedeller ödemiştir. Sadece 1991 yılından bu yana şayet ülkemiz hep tek parti iktidarlarıyla, yani istikrarlı bir şekilde yönetilmiş olsaydı, bugün bulunduğumuz yerin tam iki kat ilerisinde olurduk.
Erdoğan konuşmasında pazar günü Bulgaristan'da seçimlerin yapılacağını anımsatarak, “Oradaki soydaşlarımıza, kardeşlerimize sesleniyorum. Bulgaristan seçimlerinin huzur içinde geçmesini, adil ve şeffaf bir şekilde neticelenmesini temenni ediyorum." dedi. Erdoğan şunları kaydetti: "Oradaki bazı baskıların gerçekleştiğini görmek, duymak bizi ciddi manada üzmektedir. Bir taraftan 'demokrasi' diyeceksin ama öbür taraftan oradaki Türklere ciddi manada baskı yapacaksın, bu olacak iş değil. Bir taraftan 'Avrupa Birliği müktesebatı' diyeceksin, öbür taraftan Avrupa Birliği müktesebatının tam tersini işleyeceksin, bu olacak iş değil"










