Filistinli Araştırmacı-Yazar Said El-Haj, “Bazı ülkeler, İİT’nin fonksiyonel hale gelmesinden daima çekingen kaldılar. Özellikle ev sahibi durumundaki Suudi Arabistan. Suudi Arabistan, bu teşkilatın yönlendirilmesi yönünde etkili olmaya çalışıyor, bu nedenle seçilen genel sekreterlerin kendi siyasetlerinin yönünde olmasına dikkat ediyordu. Suud Arabistan, teşkilat olur da kendi siyasetlerinde çekişen birtakım kararlar alınır diye korktu. Afrika'da sıra olmasına rağmen Suudi vatandaşı olan birinin genel sekreter olmasını sağladı. O da Suudi Arabistan siyasetinde hareket etmeyince istifa etmek zorunda kalmıştı. Onun memuru durumundaki kişiyi şu an genel sekreter yaptılar. Suudi Arabistan, bir nevi bu rabıtanın ikinci şubesi olarak kullanmak istiyor. Siyasi olarak oranın etkisinden rahatsız. Dolayısıyla İİT’de bir ses yok. Onun başındaki kişiyi, bırakın İİT'yi, Arap Birliği Teşkilatında Filistin bir öneri verdi. Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan oyları ile reddedildi. İİT, bu durumda iken oradan bir tepki beklemek iyi niyetli olur.”
BÖLGENİN DÜZENİNE ALTÜST ETME OYUNU
Filistinli Araştırmacı-Yazar Said El-Haj: "İİT maalesef çok etkili olamadı. Oy birliği olmadığı zaman ve bazı ülkelerde de irade olmadığı için ciddi konularda ve Filistin meselesinde çok etkili olamadı. Hatta son yıllarda Türkiye'nin dönem başkanlığında biraz etkili oldu. Bölgede İsrail ve ABD öncülüğünde son zamanlarda bir oyun oynanıyor. Bu bölgenin düzenini alt üst etmeyi istiyorlar. Yıllar boyunca İsrail düşman, hısım ve öteki olarak görülüyordu, kabul edilmiyordu. Şu an İsrail 'bu bölgenin normal bir ülkesidir, komşu bir ülke, iş birliği yapılabilir hatta ittifak kurulabilir' algısı var hatta ortak düşman var. Onlar kim? Türkiye, İran ve İslami hareketler. Dolayısıyla BAE, Bahreyn zaten İsrail ile savaş halinde değil ki barış anlaşması imzalasınlar. Sınır sorunları yok ki, normalleşmeye gitsinler. Burada aslında normalleşmeden ziyade ittifak tohumları atılıyor. Bunu Libya ve Doğu Akdeniz meselelerinden de biliyoruz. İİT, kararlarında oy birliği olmasından dolayı çok bir şey beklenmiyor. Suud, Mısır gibi ülkeler zaten İsrail yanlısı, Türkiye karşıtı ve Filistin meselesinde çok etkili bir duruş sergilemeyen ülkelerdir. Suudi Arabistan, BAE, Mısır bu barış anlaşmaları adı altında ittifaklara razılar. Arap dünyasında etkili olan Suudi Arabistan ve BAE ve Mısır, Filistin meselesinden uzaklaşmış, İsrail'e yakınlaşmaya çalışıyor. Onların düşmanları artık İsrail değil, Türkiye, İran ve İslam örgütleri düşmanlarıdır. Filistin meselesi çok vahim noktadan geçiyor. Suudi Arabistan himayesindeki İİT çökmüş durumda, bu imza aslında Filistin meselesinin tasfiyesinin bir aşamadır"
FİLİSTİNLİ HALKI İÇİN GEÇERSİZ
Filistinli Akademisyen Taha Ouda: "Hem İTT hem de Arap Ligi bu son anlaşmalara hiçbir şey yapmadı. İTT, 50 yıldır Filistin hakkına özel bir şey yapmadı. Bahreyn, BAE İsrail ile anlaşması neden bu zamanda yapıldı? Filistin meselesini bitirmek istiyorlar. İslam Birliği hiçbir şey yapmadı. İİT, neden kuruldu? Filistin meselesi için kuruldu. Şimdiye kadar hiçbir icraat yapmadı. Filistinliler, onlardan bir beklenti içinde değil, sadece Filistin meselesinde halkın yanında durma beklentisi vardı ama görülüyor ki onlar karşı oldu. Filistin'i korumak, Filistinlilerin haklarını zaten savunmuyorlar, Filisitnliler bunu kendisi yapıyor. Filistin direnişi devam ediyor. Ne kadar İsrail ile anlaşma yaparlarsa yapsınlar orada asıl olan Filistin halkıdır. Filistin halkı 'hayır' diyorsa bu anlaşmalar geçersizdir."
