Bugün 15 Mart, İslâmofobiyle Mücadele Günü. 4’üncü Uluslararası Medya ve İslâmofobi Forumu, Ankara’daki ATO Congresium'da düzenlendi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da forumda bir konuşma gerçekleştirdi. İslâm düşmanlığıyla her geçen gün daha sık karşılaştıklarını vurgulayan Erbaş, “Maalesef bugün de Batı dünyasında İslâm korku ve nefret uyandıran bir din olarak lanse edilmektedir. Tüm Müslümanlara karşı düşmanca tavır alınmaktadır” dedi.
MEDYADA İSLÂM KARŞITLIĞI
Medyayla gündemin belirlendiğinin altını çizen Erbaş şunları söyledi: “Kavramlar üzerinden oluşturulan algıyla İslâm dini ve Müslümanlar küresel ölçekte mahkum edilmeye çalışılmaktadır. Son yıllarda özellikle Avrupa medyası, Müslüman karşıtı ırkçılığın yeniden oluşturulması ve normalleştirilmesine çalışıyor. Bu bağlamda İslâmofobinin, İslâm'ı ve Müslümanları kötülemenin devamlı surette güncelleştirilen bir dili olarak icat edildiğini söyleyebiliriz.”
ŞİDDET VE NEFRETE YER YOK
“Çatışmacı söylem ve icraatların, ayrımcılığın, şiddetin, nefretin İslâm düşüncesinde asla yeri yoktur. İslâm medeniyeti bütün insanlığı kucaklayan barış ve merhamet medeni-yetidir. İnanç, fikir, düşünce hürriyeti, medeni-yetimizin en bariz özellik-lerindendir. Bu nedenle Batı'nın sorunlu İslâm algısı karşısında, dinimizin ve medeniyetimizin temel değerlerini, evrensel ilkelerini insanlığa duyurmak, üzerimizdeki en hayati sorumluluktur.”
Dünyanın Gazze’ye susması İslamofobinin geldiği nokta
Dünyada artan İslâm düşmanlığı müslümanlar için her geçen gün tehdit oluşturuyor. Yeni Şafak’a konuşan Türk Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enes Bayraklı, dünyada İslâmofobi kaynaklı saldırıların kayıt altına alınmadığını, kayıt altına alınan ülkelerde ise rakamların gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Bayraklı, “Birçok ülkede insanlar polise gitmiyor, çünkü ciddiye alınmayacaklarını düşünüyor” dedi. 2015’ten itibaren İslâmofobi raporu yayınladıklarını belirten Bayraklı, “30 ülkedeki İslâmofobik vakalar takip ediliyor. Orada gözlemlediğimiz, her geçen gün saldırılar artıyor ve müslümanlarla ilgili durum kötüye gidiyor. Müslümanların haklarını kısıtlayan yeni yasalar da çıkarılıyor” diye konuştu. İslâmofobinin yaşadığımız yüzyılın temel ideolojilerinden biri haline geldiğini anlatan Bayraklı, şunları kaydetti: “Özellikle batılılar, İslâm dünyasına yönelik yürüttükleri operasyonları, İslâmiyet etrafında oluşturulan korku ve nefret üzerinden meşrulaştırmaya başladılar. İslâmafobi terör saldırılarına da neden oldu. 15 Mart’taki Christchurc saldırısı bunlardan birisi. Srebrenitsa’da gerçekleşen soykırımın temelinde de İslâmofobi yatıyor. 5 aydır süren Gazze soykırımıyla İslâmofobi zirveye ulaştı. Terörle mücadele adı altında İsrail’in kendini koruma altına almasının altında İslâmofobi yatıyor. Tüm dünyanın buna susması, İslâmofobinin geldiği noktayı gösteriyor.”
