|

Kahramanlığı böyle kazandırdılar

Kazan halkı, o karanlık gecede destan yazdı, Akıncı Üssü’ne uçakların inip kalkmasını engellemek için lastik yaktı. Buğday tarlasını, samanını yaktı, üssün elektriklerini kesti. Kazan, o gece 9 şehit verdi, 92 kişi yaralandı. Ve ilçenin adı Kahramankazan olarak değiştirildi.

Ali Kürşat Büyükada ve
00:00 - 15/07/2022 Cuma
Güncelleme: 23:03 - 13/07/2022 Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Akıncı Üssü’ne en yakın noktalardan olan ve darbe gecesi FETÖ’cü hainlerin uçak kaldıramaması için ekinlerini yakmaktan bile çekinmeyen halkının bu fedakarlığı sonucu başkentin Kazan ilçesi ‘kahraman’ unvanı ile ödüllendirilerek ismi Kahramankazan yapıldı. Kalkışmanın altıncı yılında o geceyi yaşayan Kahramankazanlılar duygularını anlattı.

GÖZÜMÜ AÇTIĞIMDA 15 GÜN GEÇMİŞTİ

15 Temmuz gazisi Mustafa Zorova, selayı duyduğu an “Hanım, ben belediyenin önüne gidiyorum” diye soluğu sokakta almış. Belediye binasının önüne gittiğini, oradan arabalarla TAİ’ye gittiklerini dile getiren Zorova, şunları söyledi: “Oradaki komutan ‘Bu gelenlerden bir tane canlı kalmayacak tarayın gitsin’ dedi. Arabadan iner inmez ilk kurşunu bana sıktı, makineli tüfekçi sağı solu taradı. O anda 9 kardeşimiz olduğu yerde şehit, 80 kardeşimiz de gazi oldu. O an da sol bacağımdan 3 tane kurşun yedim.


Askere ‘Belimdeki kemeri çıkar bacağımı boğ’ dedim. O asker de ‘Dede bir damla bile kanın akmıyor’ dedi. Ben de ‘Oğlum bak arkadaşlar şehit olmuş, benim telefonumdan ambulans çağır’ dedim. O da ambulans çağırdı. Beni ambulansa aldılar, hemşire eşimi aradı. Hemşire ‘Mustafa Zorova vuruldu. Sincan Devlet Hastanesi’ne gelin’ dedi. Elinden telefonu aldım ‘Ben ölüyorum öte tarafı bilmiyorum’ dedim. Beni hastanede öldü diye morga kaldırmışlar. Orada bizim hanım beni bulmuş. Ölmediğim anlaşılmış. Gözümü açtığımda darbe girişiminin üzerinden 15 gün geçmiş.”

KULAKLARIM BİR AY İYİLEŞMEDİ

Fethiye köyünün eski imamı Dursun İğde Kaya da 15 Temmuz’da yaşanan hareketliliğin darbe girişimi olduğunun anlaşılması sonrası gençlerin yanına gelerek “'Hocam ya siz selalar okuyun anonslar yapın ya da bize müsaade edin biz selalar okuyalım, anonslar yapalım’ dediler” ifadelerini kullandı. Kaya, sözlerini, şöyle sürdürdü: “Hemen müftülükten izinlerimizi aldık ve ben saatlerce selalar okudum anonslar yaptım. Ben yapmasaydım köyümüzün gençleri gene yapardı. Ardından muhtarımızla birlikte TAİ’ye gittik zırhlı araçlar, helikopterler ve kulaklarımızı sağır eden uçak sesleri vardı. 15 Temmuz’dan sonra bir ay kulaklarım iyileşmedi.”

ANNE OĞULUN TEDAVİLERİ HALA SÜRÜYOR

Türkan Güder ve oğlu Mertcan Güder, o gün Akıncı Havaalanı’nın önünde gazi oldu. Türkan Güder’in eşi Ümit Güder de yine aynı yerde şehit düştü. Türkan Güder, o günü duygulanarak anlattı: “İçeriden kot pantolonlu, spor ayakkabılı ve üzerinde kamuflaj olan ellerinde silahlı hainler çıktı ve üzerimize ateş ettiler. Benim karın boşluğuma bir kurşun sol bacağıma da iki kurşun isabet etti. Oğlumun da bacaklarına 3 kurşun isabet etti. O anda yere yığıldık. Eşim arkamızdaydı onunda kafasına kurşun isabet etti. Eşim olaydan 3 gün sonra şehit oldu. Biz oğlumla 6 ay boyunca hastanede tedavi gördük ve bugün halen fizik tedavilerimiz devam ediyor. Eşimin cenazesine gidemedik. Sanki hala o gece yaşanmamış gibi, eşimin şehit oluşunu kabullenemiyorum. Sanki hala çıkıp gelecekmiş gibi. Oğlum hastaneden çıktıktan sonra doktor eşliğinde babasının şehit olduğunu söyleyebildik” şeklinde konuştu.

Kovanları hatıra olarak saklıyor

Ankara Gölbaşı Türksat yerleşkesine en yakın yerleşim yeri olan Yağlıpınar Mahallesinde yaşayan çiftçi Nurettin Özbek hain darbe girişiminin olduğu gece mahallelerinde olanları anlattı. Köylerinin üzerinden birçok helikopter geçtiğini söyleyen Özbek saatlerce o helikopterlerin mermiler yağdırdığını ifade etti.

Duyduğu mermi seslerini hiç unutmayacağını söyleyen Özbek, “Sadece sesleri değil o geceyi tekrar tekrar hatırlamak için bizim insanımıza çevrilen namludan çıkan mermileri saklıyorum” ifadelerini kullandı.

O GECE YAŞANANLARI HİSSETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Yağlıpınar Mahallesi muhtarı Ramazan Mirza ise o gece yaşananları şöyle anlattı: “Mahallemizin Doğusundan ve Batısından iki helikopter sürekli köyün içini kolaçan etti. Kimse evinden çıkamadı, helikopterler sürekli köyün üzerinde tur attı ve sürekli ateş seslerinden kimse başını çıkaramadı ama şehitlerimiz (Türksat çalışanları) Ahmet Özsoy ve Ali Karslı ekranların kararmaması ve halkın darbeden bilgisi olması için canlarını feda etti. Mahallemiz Türksat Gölbaşı yerleşkesine en yakın yerleşim alanı olduğu için o gece olanları sesleri yaşanan hainliği hep birlikte hissettik.”


#Kazan
#Akıncı Üssü
#Kahramankazan
#Mustafa Zorova
#Türkan Güder
#Mertcan Güder
#Nurettin Özbek
2 yıl önce