'Sarı taksi' hikâyeleri

Yeni Şafak
00:0013/09/2004, Pazartesi
G: 25/05/2017, Perşembe
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Meslekleri gereği her gün binbir çeşit insanla tanışan ve sık sık ilginç hadiselere şahit olan taksicilerin başlarından geçen kimi komik, kimi acı, kimi ise şaşırtıcı olaylar "Sarı hayatlar" ismiyle kitaplaştırıldı.

---------------------------------- manset -------------------------------------------
---------------------- manset ---------------------

'Sarı Hayatlar' kitabıyla taksicilerin, yaşanmış hikayeleri biraraya getirildi. Kitapta son 10 yılda Türkiye genelinde her sene ortalama 8 mestektaşını kaybeden ve can güvenlikleri ile ilgili protestolarla gündeme gelen taksicilerin karşılaştıkları ilginç olaylara yer veriliyor. İşte duyanları hayrete düşüren hikayelerden birkaçı...

Sadaka verip, bahşiş aldı

M.A. isimli taksi şoförü, yanına gelen dilencinin takma koluna acıyarak ona sadaka verir. Bir kaç gün sonra, gecenin geç vakitlerinde peşmürde kıyafetli birini aracına alan şöför, arka koltuktaki müşterinin purosunu yaktığını görür. Şaşkınlık içerisinde dilenci kıyafetli bir insanın puro içtiğine inanamayarak müşterisine keskin gözlerle bakan taksi şöförü, onun birkaç gün önce sadaka verdiği dilenci olduğunun farkına varır. Bir kolu olmadığı için üzüldüğü kişiyi sapasağlam görünce büyük şaşkınlık geçiren taksi şöförü, verdiği sadakanın daha fazlasını dilenciden bahşiş olarak geri alır.

Taksisine bindiği doktor ile sohbet ederek yolculuğa başlayan K.H. adındaki şöför, hastane kapısına girdiğinde acı bir rastlantı ile karşılaşır. Doktor'un "belki bana ihtiyaç olur" diyerek şoföre verdiği komutla harakete geçen şöför, ambulansı takip etmeye başlar. Hastanenin Acil Sevrisi önüne geldiklerinde, ambulanstan oğlunun çıktığını gören taksici çılgına döner.

Tüh be, karımı unutmuşum!

E.R. isimli taksi şoförü, Taksim'de lüks bir restauranttan aldığı müşterisinin ön koltuğa oturmasıyla yolculuğa başlar. Kızıltoprak'a gideceğini söyleyen müşteri, ineceği yere geldiğinde, taksinin arka koltuğuna doğru yönelerek "geldik karıcığım, artık inelim" demesiyle taksi şoförü büyük şaşkınlık geçirir. Arka koltukta karısını göremeyen müşteri, "Tüh be, karımı restaurantta unuttuk" diye serzenişte bulunur.

Ekmeğin içinde para buldu

Yaşlı bir müşterisini bırakmasının ardından aracında poşet bulan taksi şoförü, merakla poşetin içini açar. Poşetten sadece bir kartvizit ve ekmek çıktığını gören şöför poşete biraz daha dikkatli bakınça ekmeğin kırık olan yerinde para görür. Ekmeği eline alan taksici, içinin parayla dolu olduğunu farkeder. Paketi sahibine teslim etmek için verilen adrese yönelen taksici yaşlı adama parasını iade eder. Yaşlı adam kapkaççılardan korktuğu için parasını ekmeğin içine sakladığını söyler ve taksiciye bu iyiliği karşısında ödül verme teklifinde bulunur. Yaşlı amcanın parasını saklama metodu karşısında hayrete düşen taksici ise para önerisini kabul etmez.

Ben yoruldum sen sür be abi

U.R. isimli taksi şoförü, uykusuzluk yüzünden açılıp kapanan gözlerine yenik düşerek müşterisinin direksiyona geçme teklifini kabul eder. Müşterisinin ünlü bir tiyatro sanatçısı olduğunu kitabın yazarı Adem Çoşkunyürek'e anlatan taksi şoförü siren sesleriyle uyandığını belirterek olayla ilgili şunları anlatır:

"Arka koltukta uyuyordum. Birden siren sesleriyle uyandım. Bu sırada trafik polisleri kontrol yapıyordu. Müşterimi taksinin şoförü zanneden polisler direksiyondaki ünlü sanatçıya 'Hayrola abi aldığın maaş yetmiyor mu ki bir de ek iş olarak taksicilik yapıyorsun' dediler. Sanatçı ne kadar durumu anlatmaya çalışsa da polisler ona inanmadı. Olay benim araya girmemle aydınlığa kavuştu. "

  • MURAT PALAVAR / İSTANBUL


    ----------------- imza------------------

    ----------------- imza------------------



  • #Arşiv
    #Yeni Şafak Arşiv