Milli Savunma Üniversitesi Müşterek Harp Enstitüsü bünyesinde dersler veren Stratejist Hüseyin Bayazıt, 31 Mart seçim sürecinde gündemin ilk sırasına oturan ‘beka’ sorununun varlığını görmemizi sağlayacak gelişmeleri yorumladı. Beka sorununun ne olduğunu ve nasıl mücadele edileceğini anlatan Bayazıt’ın değerlendirmeleri şöyle:
TEHDİDİN BİÇİMİ DEĞİŞTİ
“Türkiye’nin içinde bulunduğu beka sorununu anlayabilmek, 5. nesil tehditleri kavramaktan geçer. Konvansiyonel yöntemleri aramak yerine yeni tehdit biçimlerini ortaya koymalı ve bunları kavramalıyız. Günümüzde tehditlerin karakteri, doğası, biçimi değişmiştir. Ekonomik yaptırım tehditleri, S-400 almamamız için yapılan zorlamalar, döviz kuru üzerinden oynanan oyunlar, kimlikler ve din üzerinden kışkırtmalar, medya ve sosyal medya üzerinden yürütülen algı operasyonları, bunların tamamına dikkatli bakmalıyız.”
ARTIK BEYİNE HÜKMETME VAR
“4. nesilde vekalet savaşları vardı. Şimdi karşı karşıya olduğumuz 5. nesil savaşta geleneksel askeri tehditler dışında algılarımıza ve beyinlerimize hükmeden silahlar var ve bunların aktörleri medya, sosyal medya, haber siteleri, bloglar, YouTube üzerinden verilen mesajların yanı sıra düşünce kuruluşları, vakıflar, enstitüler, araştırma kurumları, kanaat önderleri, üniversiteler, bürokrat, siyaset ve ticaret dünyasındaki kripto unsurlar üzerinden pompalanmaya çalışılan bir rahatsızlık duygusu var.”
İÇ KARIŞIKLIK SENARYOLARI
“15 Temmuz’da 4. nesil tehditle karşı karşıya kalan Türkiye Cumhuriyeti, bugün 5. nesil savaş yöntemleriyle siyasi tercihlerin değiştirilmesi ve nihai olarak arzu edilen iç karışıklık senaryoları üzerinden açık hedef alınıyor. Bu savaşlardaki hedef algılar, beyinler, zihinlerdir. Belediye başkan adaylarına yönelik dolaşıma sokulan her nevi bilgi ile bilinçaltında sevimsizleştirmek buna bir örnektir. Bugün Venezuela’da izlediklerimiz 5. nesil savaştır.”
- Amaçları kararsız seçmenin oyları
- Bayazıt, 5. nesil tehditleri geleneksel yaklaşımlarla kavranamayacağını ifade ederek “Bunları anlayabilmek için askeri olmayan savaş biçimlerini, yeni silahları, operasyon ve icra biçimini görmek gerekir. Bugün 31 Mart seçimleri hedefli planlamalarda toplumsal gösterilerde kullanılan pankartlar üzerinden provokatif algı oluşturma, dini duyguları kullanmak suretiyle kutuplaştırma, sivil itaatsizlik oluşturma ve ayaklanma çabaları, sessiz, gizli ve sinsi yürütülen bir çalışmanın ürünüdür. Bu algı çalışmaları yurt dışına firar eden FETÖ’cü hainler ve PKK’lı işbirlikçiler tarafından da sosyal medya üzerinden desteklenmektedir. Amaç yüzer ve kararsız oyları yönlendirmektir” dedi.
- Uyanık olmalıyız
- Bayazıt, bu tehditlere karşı yapılacak olanları şöyle anlattı: “Ana hedef Türkiye Cumhuriyetinin bekası. Atlantik’in ekseninden çıkan bir Türkiye’yi dün istemediler, bugün de istemiyorlar. 15 Temmuz ruhunu yok etmeyi amaçlayan her türlü saldırı bu dönemde beyinlerde yapılıyor ve hedef de Türkiye’yi Mısır’laştırarak dize getirmek. Zihinlerimize saldırıyorlar. Bu süreçte her türlü dezenformasyon çabalarına, değerlerimiz üzerinden kışkırtmalara, ekonomik manipülasyonlara gelmemeliyiz. Venezuela’da olduğu gibi elektrik, bankacılık, GSM, ulaşım, alt yapı sistemlerine yönelik saldırılara karşı tedbirli olmalıyız. Sunulan bilgiyi sorgulamalıyız. Ve bizi kutuplaşmaya nihayetinde sokak çatışmalarına itecek çağrılara kulak tıkamalıyız. Zihin harbinin her türlüsüne karşı uyanık olmalıyız.”
