Türkiye’nin birçok bölgesinde, farklı mineral ve değerlere sahip kaplıca ve termal tesisler bulunuyor. Yılın 12 ayı hizmet veren tesisler, özellikle kış döneminde yerli ve yabancı çok sayıda turisti ağırlıyor.
- Bu dönemde talebin arttığı termal tesisler, sağlık turizminde önemli rol oynuyor. Termal su, birçok rahatsızlığın tedavisinde destekleyici olarak kullanılıyor.
ROMATİZMAL HASTALIKLAR BAŞTA GELİYOR
Balıkesir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Serdar Demirci, termal kaplıca ve havuzların başta tedavi olmak üzere turistik seyahat ve tatil amaçlı kullanıldığını söyledi. Demirci, termal kaplıcaları sağlık alanında en çok tercih edenlerin romatizmal hastalarla, osteoartritte, fibromiyalji ve kas spazmları gibi kas iskelet sistemi hastalarının olduğu bildirildi.
TEDAVİ İÇİN EN AZ 3 HAFTA
BU HASTALIKLIKLARI OLANLAR DİKKAT
Termal tesislere gidecek olan kişilerin, kesinlikle doktoruna danışması gerektiğini söyleyen Dr. Serdar Demirci, bazı hastalıklara sahip olan kişilerde yan etkiler görülebileceğini ifade etti.
- Tedavi amacıyla gidilen tesislerde doktor, fizyoterapist, beslenme ve diyetetik uzmanı gibi sağlık ekibinin olması gerektiğini kaydeden Dr. Demirci, şöyle konuştu:
- “Hamilelerde, kanser hastalarında, kontrol edilemeyen hipertansiyonu olan hastalarda, bazı kardiyovasküler ve nörolojik hastalıklarda termal suların yan etkileri bulunuyor. Termal tesislere tatil amacıyla geldiyseniz benim önerim, yüksek sıcaklıklardaki sularda yüzme aktivitesi yapmamanız. Eğer yapacaksanız yüzme gibi aktiviteleri daha düşük sıcaklıklarda, örneğin 28-32 derece arasında sınırlayabiliriz. Bu sıcaklıktaki sularda, bu gibi aktiviteler daha sağlıklı şekilde yapılacaktır. Termal suları genellikle hamilelere, kanser hastalarına, inflamatuar hastalığa sahip olup alevlenme döneminde olanlara, aktif enfeksiyonu olanlara, açık yarası olanlara, bazı kardiyolojik ve nörolojik hastalıklara sahip olanlara kesinlikle önermiyoruz.”