|

Akıl Odası'ndan dünya cok farklı

TvNet ekranlarında izleyiciyle buluşan “Akıl Odası" programı zengin içeriği ve seviyeli tartışma konularıyla diğerlerinden ayrılıyor. Programı hazırlayan gazeteci-yazar Nedret Ersanel, hâkim medyanın belli bir siyasi fikri empoze etmeye çalıştığını belirterek “Akıl Odası, gücünü aldığı bu toprakların derdini anlatıyor. Amacımız, bakış açısını değil gözü değiştirmek. Bunu da yakalayabildiğimiz özel resimleri üst üste koyup yeni resimler elde ederek yapıyoruz” diyor.

Yeni Şafak
04:00 - 1/01/2017 Pazar
Güncelleme: 01:28 - 1/01/2017 Pazar
Yeni Şafak

Akşam kuşağının vazgeçilmezlerinden biri olan tartışma programları, hemen hemen tüm haber kanallarında karşımıza çıkıyor. Farklı görüşlere tahammül edemeyen akademisyenler, eleştiri kabul etmeyen siyasetçiler ve konukları idare edip program akışını bozmamak için çırpınan bir moderatör... Gündemi sürekli değişen günümüz Türkiye'sinde tüm bunlar daha sık yaşanır oldu. Gittikçe birbirine benzeyen bu programlar, izleyiciye fikir vermek bir kenara dursun “tartışma" kavramının da içini boşalttı. TvNet ekranlarında izleyiciyle buluşan “Akıl Odası» programı ise gerek içeriği ve gerekse kullandığı üslup ile emsallerinden ayrılıyor. Programı hazırlayan gazeteci- yazar Nedret Ersanel, günümüz tartışma programlarının izleyiciye belli bir siyasi fikri empoze etmeye çalıştığını belirterek “Akıl Odası, bu topraklara ait olan ve bu toprakları konuşan bir program. Biz sırtımızı bu topraklara dayıyor, gücümüzü de buradan alıyoruz. Başka yerlere sırt dayayanların bu programda işi yok" diyor ve ekliyor: “Biz bu odadan dünyaya bakıyoruz ve dünya da bu odaya bakmaya başladı"



İZLEYİCİYİ İSTİSMAR EDİLİYORLAR


Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri saat 21.00 ile 23.00 arası izleyiciyle buluşan “Akıl Odası" programını gazeteci- yazar Nedret Ersanel hazırlıyor. Sunuculuğunu Serhat İbrahimoğlu'nun yaptığı ve daimi konuk Avni Özgürel'in yanısıra değişen diğer konuklarıyla ekranlara gelen program için Ersanel, “Haber kanallarındaki tartışma programları çok üstenci bir dile sahip ve yukarıdan konuşuyorlar. Bir aidiyeti kamuoyuna empoze etmeye çalışıyorlar. Bu tarz programlara meraklı olup televizyon seyreden izleyiciye 'Kaç tane tartışma programı var?' diye sorsak bize 5-6 program sayar. 80 milyonluk bir ülkede hem de böyle bir coğrafyada toplum bu kadar programla yönlendirilebilir mi? Ya da yönlendirmek mümkün olsa bunu yapmak doğru mu? Akıl Odası bu dile itiraz ediyor" diye konuşuyor.



Kendi programlarına gelen konukların kavga etmeden tartıştıklarını ifade eden Ersanel, “Bizim programımızda da tartışma oluyor ama klası var. İçerik herşeydir. Yani biz izleyiciyi istismar etmiyoruz. Bu konuda diğer programlardan farklı bir yer edindik. Çünkü diğer programlar gerilim yüklü ve ideolojik arka planı manipüle ediyor" diye anlatıyor.



BU TOPRAKLARI KONUŞUYORUZ


Programda uygun insanları, uygun fikirlerin karşısına çıkardıklarını belirten Ersanel, “Bu çok önemli bir mesele. Akıl Odası bu açığı kapatmaya gayret ediyor ve meydan okuyor. Bu topraklara ait olan ve bu toprakları konuşan bir programız. Çünkü bu topraklara bastığımız için kuvvetimizi de buradan alıyoruz. Tartışma programları inanılmaz uzun ve yorucu. Belli bir zamandan sonra aynı havuzdan beslenen insanları seyretmeye başlıyoruz. Bunu izleyici de söylüyor. Şu andaki programlar belli bir siyasi dili hakim kılmaya çalışıyor. İşte 'Akıl Odası' gibi programlar bu kuşatmayı yarmaya çalışıyor" ifadelerini kullanıyor. Tartışma programlarının reyting kaygısı taşıdığını da sözlerine ekleyen Ersanel, “Gazeteciler kamu yararı gözeterek program yapmayı bıraktılar. Ama bizim millete karşı bir sorumluluğumuz var. Gazeteciler, yaptığı işle kamuya fayda sağlayıp sağlamadığını sorgulasalar tüm mesele hallolacak. Biz bu bölgenin, devletin, milletin, coğrafyanın ve dünyanın dertlerini uygun bir dille anlatıyoruz.Yani bir ihtiyaca hitap ediyoruz, bu bir kamu görevidir. Bu noktada doğru yerdeyiz" diyor.



GÖZ AKLA VE BEYNE HİTAP EDER


Farklı konuları programda işlediklerini, Türkiye'nin gündemindeki konuları da bununla harmanladıklarını, üstelik bunu haftanın dört günü yaptıkların ifade eden Ersanel, “Klişe bir cümle vardır ya hani bakış açınızı değiştirin diye. Ama biz gözü değiştirmeye çalışıyoruz. Türkiye'nin ihtiyacı olan şey bu" diyor. Bakış açısını değiştirerek sorunların çözülemeyeceğini söyleyen Ersanel, “Türkiye'de son 12 ayda yaşananları listelesek sayfalar tutar. 15 Temmuz'u unutacak hale geldik. Dünyada emsali olmayan ve herhangi bir ülkenin başına gelmemiş, yakın örneği olmayan bir vaka yaşadık ama şimdi başka şeyler konuşuyoruz. Açıyı değil gözü değiştirmeliyiz. Bunu da yakalayabildiğimiz özel resimleri üst üste koyup yeni resimler elde ederek yapıyoruz"şeklinde konuşuyor.







Programı 'hızlı' kurgulamaya gayet ettiklerini izleyiciyi de bu ritme davet ettiklerini belirten Ersanel, “Her 100 programımızın 90'ında 'Neden bu kadar kısa sürede yapıyorsunuz?' eleştirisini alıyoruz. Bu iyidir. Normal şartlarda prime-time'da yayınlanan bir program için süremiz normal. Programda konuları normal formu dışına itmeye çalışıyorum. De-forme negatif gibi görünse de göz-aklı bunu anlar" ifadelerini kullanıyor.



Anadolu insanı sıkı takipçimiz


“Akıl Odası" programını 18-45 yaş arasındaki kimseler tarafından daha fazla takip edildiğini söyleyen gazeteci Nedret Ersanel, “Anadolu'ya gittikçe program hakkında beni çeviren ve sorular soran insanlarla karşılaşıyorum. Anadolu insanı bu programa çok daha meraklı" diyor. Programla eş zamanlı olarak sosyal medya üzerinden izleyicilerin kendilerine yoğun beğeni ve tabii eleştiride de bulunduklarını ifade eden Ersanel, “En önemlisi şu ki, programımızın izleyicileri kendilerini bu odaya dahil hissediyor. Benim kıravatıma, konuğumun ceketine bile müdahil oluyorlar. Çünkü oda demek ev demek, ev demek aile demek. Ve bu büyük aile, ailenin ferdi olduğumuzu biliyor" şeklinde konuşuyor.



#Nedret Ersanel
#Akıl Odası
#TvNet
7 yıl önce