Yemek kitabı yazmak ve yemek yapmak birbirinden farklı disiplinler. Çopuroğlu ise böyle düşünmüyor. “İkisinde de mutfaktasınız, ikisinde de aşçıbaşı sizsiniz. Yazmanın tek farkı yalnız olmak istiyorum” diyor. Özellikle son zamanlarda yazmak için adeta evden, işten, çocuklardan saklanıyor ama onların sesleri eşliğinde yemek yapmaktan büyük keyif alıyor. sevdiklerinizle beraber evde olma hissinin ve sofrada birlikte paylaşılan her lokmanın tek doğal antidepresan olduğunu söyleyen Çopuroğlu, geçmişte yapılan hataların hayatta çok önemli aynalar olduğunu belirtiyor ve herkese bu hataları fener yapmasını öneriyor.
Evdeki tartışmaları bir yolunu bulup çocuklara güzel hatırlatmak gerektiğini söyleyen Çopuroğlu, "Bu çocuklara büyüdüklerinde, "Annemle babam da tartışırdı, aynı muhabbetten hatırlardım" diye gülüp geçebilecek kadar samimi izler bırakırsak ne ala. Biraz da sonu hep tatlıya bağlanan sarıp sarmalanmalar, gönül almalar, yanında demlenmiş çay veya kahve, hatta hava soğuksa salep ne güzel yakışır çocukların hafızalarına" diyor.