Dalgacı kötü adam, despotik baba ve Bihter'in gözyaşları

Gülden Tümer
00:0018/09/2010, Cumartesi
G: 17/09/2010, Cuma
Yeni Şafak
Dalgacı kötü adam, despotik baba ve Bihter'in gözy
Dalgacı kötü adam, despotik baba ve Bihter'in gözy

Ezel: Kenan Birkan'ın nasıl bir karakter olacağı merak konusuydu. Anneanne bisküvisine düşkün, çiçek yetiştiren bir adam olarak çıktı karşımıza. Ben sevdim. Öykünün onun etrafında döneceği de belli oldu. Zaten o geldikten sonra, Ezel'in, Ali ve Cengiz'e “Nasıl yaptınız bana bunu, kankaydık biz” serzenişlerinin kabak tadı verdiğini de anlamış olduk. Hikayesi, derdi öfkesi ilgi çekici. Esprileri de renk katacak. Her şeyle dalga geçen kötü adam tiplemesi için sesini türlü tonlarda kullanabilen Haluk Bilginer biçilmiş kaftan. Ezel'in 'Seni öldürürüm'ünü taklit edişi, sadece bir başlangıç. Bir de Kıvanç Tatlıtuğ'un sürpriz ziyareti var. O henüz konuşmadı, nasıl bir profil çizeceğini bekleyip göreceğiz.

Lale Devri: İlk defa bir dizide sermaye el değiştiriyor söylemlerine şahit olduk. Sermaye el değiştirirken, eski İstanbullu aile babası, şantaj yoluyla ihaleden el çektirildi. O ihaleyi de sonradan zengin olan Kayserili aile aldı. Sanıyorum bir sermaye değişimi yaşanırken gücü ele geçiren tarafa mesafeli ve şüpheli bir yaklaşım sergileyecek dizi. Tabi ön planda da bu iki ailenin çocuklarının aşkı anlatılacak. Gelenekleri, görenekleri farklı olan ailelerin. birden evlenip barklanan çocuklarının aşkı. Bu yönüyle Asmalı Konak'ı anımsattı. Ancak burada ailelerin etkisi büyük olacak.

Öyle Bir Geçer Zaman ki: Bana kalırsa başarısı ne olursa olsun bir dönem dizisi çekme girişimi oldukça naif. Zamanı geriye götürmek büyük bir titizlik istiyor ne de olsa. O günleri, yüzünde gülümsemeyle hatırlamayan birileri, bu işi yapamaz diye düşünüyorum. Yerdeki paspastan, mutfak malzemelerine, giyim kuşamdan, koldaki saate kadar her şeyi düşünmek incelikli bir iş. Diziye gelince, ağır işleyecek, kendini izletecek bir hikaye. Bir ailede annenin, babaya karşı çocuklarıyla nasıl bir olduğu ama çocukların anneye o kadar da anlayışla yaklaşmadığı, tipik, despotizmle yönetilen çekirdek aileleri oldukça iyi yansıtmış.

Fatmagül'ün Suçu Ne: Başlamadan önce kendinden en çok söz ettiren diziydi. Beren Saat'in varlığı bundaki en büyük etken. Oyuncu, Bihter Ziyagil kimliğiyle ciddi bir fenomen olmaya doğru giderken, yapılan eleştirilerden sıkılmış olacak ki yepyeni bir role bürünmek istemiş. Ancak dizi başladığında hala ekranda Bihter Ziyagil vardı. Hatta tuhaf bir şekilde Bihter, varını yoğunu kaybetmiş, yoksullaşmış gibiydi. Ta ki tecavüz sahnesine kadar. Orada işin rengi değişti. İlk defa Fatmagül oldu Beren Saat. Gözlerine acı oturdu.