Kerpiç, Anadolu’nun bugüne kadar gelen önemli miraslarından biri. Binlerce yıllık bu mimari yöntem neredeyse unutulmuştu. Ancak bugün yeniden hatırlanıyor. Bunun nedeni ise dünyanın karşı karşıya olduğu iklim krizi. Kerpiç karbon salınımı az, düşük enerjiyle üretilen ve sağlıklı bir iç iklime sahip yapıları bize sunuyor.
Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Kargir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri’nde de bu yönde yapılan çalışmalar yeniden konuşuldu, tartışıldı. Hem Türkiye’den hem de yurtdışından farklı uzman isimlerin katılıdığı bu toplantıdaki oturum başkanlarından biri de Prof. Dr. Bilge Işık oldu. Toplantının ardından görüştüğümüz Işık’ın yıllardır sürdürdüğü çalışmalar bugün kerpicin çok daha hızlı ve güvenilir biçimde inşa edilmesini sağlıyor. Işık, simgemiz olan kerpici bir dünya markası yapmamız gerektiğini, bunun da ancak prestijli isimlerin prestijli yapılar inşa etmesiyle olacağını söylüyor...
Kerpiç yapı: uygun toprağın, saman ve su ile karıştırılıp,yeterli süre bekletildikten sonra, şekillendirip duvar örerek elde edilen yapıdır. “Kerpiç mimari” ye “toprak yapı” denilirse toprak kelimesi ziraatı, hafriyatı jeolojiyi hatırlatır ama mimariyi hatırlatmaz, mimari kültürümüzü kaybederiz.
“Kerpiç”, her yönüyle bizim ülkemizin kültürünü temsil ediyor. Yakın tarihte inşaatın sanayileşmesi sonrası kerpiç yapılar terk edildi ve unutuldu. Ülkemizde kerpiç mimariyi canlandıracak adımlar atabilirsek dünyada da başarılı oluruz ve kerpici markalaştırırız. Önce kerpiç mimarisinin içinde yaşamanın sağlıklı olduğunu ve az enerji kullandığı için ekonomik olduğunu anlatmak lazım.
ÇABALAYANLARIN SAYISI ARTIYOR
Kerpiç, dünya tarihinde en çok kullanılan yapı malzemesidir. Günümüzde hala dünya nüfusunun üçte biri kerpiç yapıda yaşıyor. Bugün maalesef çok kötü durumda. Çünkü Kerpiç eğitimde yer almıyor ve standartları yetersiz. Ama kerpici tekrar kazanmak için çaba sarfedenler hızla artmakta.
Betonarme yapıda yaşayabilmek için çok fazla enerji harcamak gerekir, Böylelikle kullanma maliyeti yüksektir ve enerji kullanarak çevreyi de kirletir. Kerpiç yapı ise enerji kullanmadan sağlıklı bir iç iklim sağlar. Az enerji sarf ettiği için kullanıcının enerji masrafı az olup çevreyi de kirletmemektedir. Ancak maalesef 2019’da çıkan deprem yönetmeliğinde kerpiç yer almıyor. Bu nedenle de şu an inşaat için izin alınamıyor. Bu oldukça üzücüdür. Bu sorunun ortadan kalkması için akademik bir grup olarak pek çok yönden çaba sarfediyoruz.
Ben kerpiçle lise yıllarımda tanıştım. Alman Lisesi’nde okurken, bizleri öğrenciler olarak Balıkesir’de bir çiftliğe götürmüşlerdi. Orada ziraat yapılarıyla tanıştım, dikkatimi çekti. Ben de bu alan üzerine çalışmak istedim. DGSA’da mimarlık eğitimimden sonra Almanya’da staj yaptım. Orada ziraat yapılarına çalıştım. Ziraat yapıları için doğal malzeme kullanmak gerekiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’ne geldiğimde de Ruhi Kafescioğlu ile toprağın alçı ile stabilizasyonu (alker) üzerine çalışıtım.. Kırk seneden bu yana Kerpiç alanında: -dayanıklılık, -deprem güvenilirliği ve çağdaş endüstriyel kerpiç inşaat teknolojilerini geliştirdim.
Yığma kerpiç yapı depremde oluşan yatay kuvvet ile köşegen çatlar. Yapının köşegen çatlağı üzerindeki kendi yükü ile heyelan yaparak aşağıya kayar. Bina çatısıyla beraber çökmüş olur. Deprem sırasında oluşan yatay yükün duvarı yatay çatlatması sağlanırsa, çatlak sonrası da duvar taşımaya devam eder. Deprem güvenliği konusundaki bu tesbit, laboratuvar çalışmaları ve sarsma tablası deneyi ile de kanıtlanmıştır.
TARİHİ YAPILARDA DEPREM GÜVENLİĞİ MEVCUT
Esasen deprem güveliği için gerekli olan yatay enerji söndürme düzlemleri bütün tarihi yapılarda izlenmektedir. Mesela taş duvarda aşağıdan yukarı belirli aralıklarla örülürken aradaki tuğla örgüsü, deprem güvenliği önlemi olarak kabul edilebilir. Tuğla taşa göre daha esnek bir malzemedir. Duvarda tuğlanın bulunduğu bölge öncelikle depremden etkilenecek. Çatlak yatay olduğu için yapı taşımaya devam edecektir. Yataydaki esnek bölgeler İran ve Peru gibi birbirinden coğrafi olarak uzak deprem bölgelerinde, çakıl yatak olarak görülmektedir. Dünyada insanlar, yüzyıllar önce yatayda enerji söndürme işini keşfetmiş. Bu durum kerpiç gibi yığma yapıları depremden korumuş.
Bugün artık tabiattan ve tecrübe ederek öğrenme çok kısıtlı. Öğrencilerimiz kuralları üniversitede öğrenecekler. Ama maalesef yığma yapı ve kerpiç yapı yüksek eğitimden çıkarıldı. Bu mevcut kerpiç yapıların güvenilir olmasını engelliyor. Yeni yapılacak kerpiç yapılar ise izin ve ruhsat alamamakta.
Fransa, Kanada, Avustralya başta olmak üzere, dünya ülkeleri prestij yapılarını kerpiç ile inşa etmekte. Sanatçılar, siyasiler, toplumca kabul görmüş isimler.... Ünlü isimlerin ve bazı kamu binaları kerpici kullanarak prestijli yapılar inşaa etmesi çok yararlı olur. Böylelikle insanlar kerpiç inşaatların yeni teknolojilerini de tanımış olurlar. Bu alanda Van- Tuşba Belediyesi’nde kerpiç muhtar ofisi inşa edildi. Evrak takibine gelen vatandaşlar yeni teknoloji kerpicin görünüş değerlerini ve iç mekan iklimini yaşayarak öğrenecekler.
GÖÇ YERLEŞKELERİ KERPİÇLE YAPILABİLİR
- Kerpicin bugün yeniden yaygınlaşması için neler yapmalıyız?
- Günümüzde kerpiç yapının kullanılması için inşaat teknolojisi güncellendi. Bu konudaki bilgileriadresinden bulabilirsiniz. Tokmaklama tekniği ile tecrübeli bir ekip bir günde 8m3 duvar inşa edebilirken, shotcrete tekniği ile bir ekip bir saatte 20m3 duvar üretebilmektedir. Yaygın yerleşme, sağlıklı tatil siteleri, sağlıklı ziraat yapıları, göç yerleşmeleri bu tekniklerle hızlı inşa edilebilir. Bu inşaatların uygulamalarını görenler kendileri de kerpiç kullanmayı ve içinde yaşamayı tercih edecekler.