|

Sandık hilelerine aman dikkat!..

04:00 - 11/06/2019 Salı
Güncelleme: 10:41 - 20/06/2019 Perşembe
Yeni Şafak
31 Mart seçimlerindeki hilelerin fark edilmesi, büyük oyunun şimdiden bozulmasına vesile oldu.
31 Mart seçimlerindeki hilelerin fark edilmesi, büyük oyunun şimdiden bozulmasına vesile oldu.
HAKKI BAYRAKTAR

Otuz beş yıldır İstanbul’da öğretmenlik yapıyorum ve nerdeyse her seçimde -çoğunlukla başkanlık olmak üzere- sandık kurulu görevinde bulundum. 31 Mart seçiminde sandık kurulu başkanıydım, 23 Haziran seçiminde ise memur üye olarak görev yapacağım inşallah.

31 Mart seçimindeki şaibe ve belgelenmiş hileler resmen ortaya çıkıncaya kadar -doğrusu- ben de seçimlerde hile yapılamayacağına inananlardan idim. Meğer akla hayale gelmeyen ne şeytanlıklar varmış! İyi niyetlerimiz, ortaya çıkmış şeytani hileleri görmemize mani olmuş...

31 Mart yerel seçimlerinde yapılan hilelerin, 2023 Başkanlık seçimi için bir prova niteliği taşıdığına inanıyorum. Asıl büyük oyun, o zaman oynanacaktı. Ama “Karaman’ın koyunu, erken çıktı oyunu!..” Her şeyin bir hayır tarafı da vardır. 31 Mart seçimlerindeki hilelerin fark edilmesi, büyük oyunun şimdiden bozulmasına vesile olmuştur. “Kaderin üstündeki kaderin” tecellisi olarak inanıyorum ortaya çıkan duruma.

Bütün dikkatlere ve tedbirlere rağmen 23 Haziran seçimlerinde (ve bundan sonraki seçimlerde) de hile yapılabilir mi? Azami dikkat gösterilmezse, seçimin her saniyesi dikkatle takip edilmezse yine de hile yapılabilir... Yapılabilecek hileleri ve alınması gereken önlemleri, -tecrübelerim ışığında- birkaç madde halinde sıralamak istiyorum.

Oy verme sırasında yaşlılara ve okuma-yazma bilmeyenlere sandık kurulu başkan veya üyelerinden birinin yardımcı olmak niyetiyle oy verme kabinine girmesi ve seçmeni yanıltması. (Hâlbuki seçmene bu mânâda hiçbir sandık kurulu üyesi kanunen yardımcı olamaz...)

Sandık kurulu başkan ve üyelerinin çoğu, ikamet ettiği ilçe ve mahallede görev yapacağı için, seçmenlerin birçoğunu tercih edecekleri parti/aday bağlamında tanımaktadır. Bu nedenle -muhalif bildiği- seçmene kullanacağı oyun iptaline medar olacak hileli oy pusulası verebilir. Mesela bu tür seçmene, üzerine fazla görünmeyecek biçimde/flu ‘evet’ mührü basılmış oy pusulası verilebilir. Seçmen, oy vereceği partinin amblemine odaklandığı için silik olarak vurulmuş diğer tercih mührünü fark etmez ve kendi tercihini yapar ‘evet’ mührünü basar ama sayım sırasında oy pusulasında farklı partilere vurulmuş çift mühür olduğu için oyu geçersiz olur. (Hileli mühür genelde bağımsızlara vurulur ki, oy kullanma sırasında hiç fark edilmez...) Tercih mührü sürekli seçim kurulu masasında olacağı için hile yapmak isteyen sandık kurulu üyesi bir boşluk zamandan faydalanarak birkaç oy pusulasını hileli bir şekilde mühürler ve en alta koyar. İstediği seçmene bu pusulayı verir...) (31 Mart seçiminde AK Partili bir seçmen olan iyi tanıdığım komşuma aynen bu şekilde üzerinde silik evet mührü bulunan bir Büyükşehir oy pusulası verilmiş. Seçmenin fark etmesi üzerine tutanak tutulmuş ve yeni temiz bir oy pusulası kendine verilmiştir...)

Oy sayımı sırasında, sayımı takip eden parti müşahitleri ve seçmenler, genellikle sayım masasından uzak bir alanda tutulurlar. Dolayısıyla sandık başkanının gösterdiği oy pusulasındaki evet mührünün hangi partiye vurulduğunu fark edemeyebilirler. (Bunun bilincinde olan sandık başkanı -hile yapmak isterse- tercih mührünü istediği parti için seslendirebilir. Sandık kurulu üyelerinden ikisi de sayım döküm cetveline oy sayılarını işlemekle meşgul olduklarından dikkatlerinden kaçabilir.) Her sandıkta 300’den fazla seçmen olduğundan, oy pusulaları okunurken -mesela 100 pusuladan sonra yorgunluk oluştuğu için- izleyenlere gösterilmeyebilir; okuyana da güven oluştuğu için başkanın ağzından çıkan döküm cetvellerine işaretlenir. (31 Mart seçimlerinde 1000’den fazla oy pusulası okunmuştur ki, yorgunluk ve dikkat dağınıklığını düşünün... Hile yapmak isteyen için bu durum en verimli ortamdır...)

Sandıklarda görevli partili müşahitler, çok iyi seçilmiş, güvenilir ve dikkat ehli kimseler değilse -ve bunu da sandık kurulu hissetmişse- hile yapmak için verimli bir ortam hâsıl olmuş demektir. (Geçen seçimde, oy sayımı yapılırken AK Partili müşahidin cep telefonunda oyun oynadığının görüntüsünü sosyal medyada izlemiştik...)

Birçok sandık kurulu, seçim sonuçlarını/evrakı ve torbayı bir an önce teslim etmek için acele ettiğinden, sandık başında hatasız düzenlemeleri gereken evrakı, tekemmül etmeden ilçe seçim kuruluna götürüyor. Dolayısıyla seçim kurulu evrakı teslim alırken bir sürü maddi hata tespit ediyor. Hatalı evrakı/ sayım döküm cetveli ve sonuç tutanağını -düzeltip getirmesi için- sandık başkanına geri veriyor. Sandık başkanı da bir kenarda bu tutanaklar üzerinde keyfine göre düzeltmeler yapıyor ve öyle teslim ediyor. (İlçeye torbayı ve evrakı teslim etmeye, sandık başkanıyla birlikte en az iki üyenin gitmesi gerekirken -polis arabasında yer olmaması bahanesiyle- başkanla birlikte tek üye gidiyor. Teslimat ve düzeltme esnasında ise sadece başkan bulunuyor... Bu işlemler sırasında doğan boşluklar hile yapmak isteyenler için iyi bir fırsat oluşturuyor.)

Olabilecekler bunlarla sınırlı değil elbet. Minareyi çalmak isteyenler oldukça, kılıf da bulunur muhakkak. Bu ülke hepimizin, bu vatan bizim. Belediyelerimizin ehil kişiler marifetiyle en iyi yönetilmesini talep etmek her vatandaşın hakkıdır. Oy vatandaşın namusudur. Dürüst, adil ve temiz/şaibesiz bir seçim yapılması hepimizin arzusudur.

#Seçim
#Sandık
#İstanbul
5 yıl önce
default-profile-img